CHP’de yerel seçim aday adaylığı başvuruları süreci 5 Aralık itibarıyla sona erdi. Bursa’da uzun yıllardır CHP’nin kalesi olarak görülen Nilüfer’de hem belediye başkanlığı hem de meclis üyeliği için adayların başvurularında patlama yaşandı. Başvuru sürecinin sona ermesinin ardından adaylık başvurularını ve seçim sürecini CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin BursaMuhalif için değerlendirdi.
Adaylık başvuru süreci Nilüfer’de nasıl geçti?
Nilüfer’de belediye meclis üyeliği için 168 başvuru gerçekleşti. Adaylardan 36’sı kadın, 16’sı da genç, 116’sı da erkek. Belediye başkanlığı için ise 17 aday olduğu yönünde söylentiler vardı. Ancak bize dosyasını teslim eden 13 aday oldu. İsmi geçen adaylardan Kıvanç Atmaca ve Yalçın Işıkyıldız belediye meclis üyeliği için başvuru da bulundu, Zafer Yıldız ve Fırat Emiroğlu ise herhangi bir adaylık başvurusunda bulunmadı.
Bize başvuran adaylar da şu şekilde:
Dilber Dereli
Turgay Erdem
Bukle Erman
Mehmet Yıldız
Mehmet Turan Tansal
Okan Şahin
Erol Gülmez
Erman Aydıngün
Deniz Baykal
Ercan Argunhan
İbrahim Alagöz
Bülent Aslanhan
Şadi Özdemir
Bu başvurular üzerine konuşmak gerekirse Nilüfer’de nasıl bir aday profili CHP’de ön plana çıkacak?
Şimdi baktığımızda bütün yaptığımız çalışmalarda biz Nilüfer’de seçimi kazanırız. Onunla ilgili hiçbir sıkıntımız yok. Ancak bizim önümüzde Büyükşehir’i kazanma süreci var. Bizim seçim stratejimizi belirleyen ise büyükşehir belediye başkan adayımıza geçen seçimdeki o 45 bin farkı Nilüfer'den kapatacak bir anlayış olacak. Belirlediğimiz strateji aslında şöyle: Şu an biz seçimi her halükarda alıyoruz duygusuyla değil, biz seçimi daha çok oyla nasıl alırız? Geçen sefer aldığımız oyun üzerine nasıl çıkarız? Aynı zamanda Nilüfer seçmeniyle Büyükşehir’e ne kadar katkı sunarız?
Bildiğimiz kadarıyla bölgede anket çalışmaları başladı. Bizim irademiz dışında yapılıyor, zamanlamasını da ayrıntılarını da bilmiyoruz ama iki tip anket yapılacak. Birincisi mevcut başkan olan yerlerin tamamında bir memnuniyet anketi yapılacak. Seçimi kazanırken aldığı oy oranı üzerinden şimdikiyle ilgili bir kıyaslama yapılacak. Orada eğer bir memnuniyet söz konusu ise mevcut adaylar içerisinde değerlendirilecek. Tabii Nilüfer için şunu da söylemem lazım, 13 aday üzerinden bir anket olmaz. O yüzden aday sayısının belirlenmesi için kuvvetle muhtemel buraya gelecek bir komisyon var. Komisyon vasıtasıyla belli bir sayıya düşürülecek. O isimler halka sorulacak ve onun üzerinden de bir aday belirleme süreci götürülecek. Bunun dışında da örgüt dinamitlerine danışılacak. Bunların hepsini üst üste koyup bir aday belirleme süreci devam edecek.
13 aday var ve 13 adayın da hepsine, bir kişi hariç, neredeyse biz eşit mesafedeyiz. O da İbrahim Alagöz, bizim görüş alanımız da değil. Onun dışındaki adayların tamamı bizim partimizde geçmişte emek vermiş, koşturmuş, sosyal demokrat kimliği olan insanlar. O yüzden hepsine eşit mesafedeyiz.
Bu süreçte herkes bireysel çalışmasını yapıyor. Adaylar Ankara 'ya, İstanbul 'a gidiyor, çalışmalarını sürdürüyor. Anket çalışmaları da yapılsın, bizim önümüze gelsin. Biz de tabii ki adayı belirlemek için gelen ekibe burasıyla ilgili ana çerçeveyi çizip anlatacağız. Onları da burada yanıltıp yanlış bilgi verip gönderecek halimiz yok. Biz doğru bilgiyi vermek ile yükümlüyüz. Son noktada genel merkez karar verecek, ama bizim için şu aşamada, o aday olsun, bu aday olsun, bununla ilgili bir fikrimiz var gibi bir tavrımız olmaz. Çünkü biz de yönetim kurulumuzu toplayıp bu konuyu henüz konuşmadık daha o olgunluğa erişmedi.
Çoklu adaylı bir süreç bu, bu nedenle kişi telaffuz etmek sorunlu olur. Çünkü hepsi arkadaşımız, hepsinin dediğim gibi emeği var. Eğer ben fikir beyan edersem, kişisel ilişkimle fikir beyan etmiş olurum, o da çok doğru olmaz. Özgür Şahin olarak benim gönlümden geçen iki aday var, ama örgütümün gönlünden geçiyor mu, geçmiyor mu onu bilmiyorum. O yüzden biz mahalle örgütleriyle, ilçe yönetimiyle, gençlik kollarıyla ve kadın kollarıyla toplanıp Nilüfer'in fikrini oluşturacağız. Ondan sonra da tabii ki genel merkezin kriterleri devreye girecek ve bunun üzerinden de adayı belirleyeceğiz.
Bozbey’in 2019 seçimlerinde kaybetmesine neden olan 45 bin oydan bahsettiniz, bu dönem ihtiyaç duyduğu oy Nilüfer’den çıkacak mı, bu açık kapanacak mı?
Öncelikle Bozbey ile ilgili olarak geçen dönemle bu dönem arasında bir kere fark var. Geçen dönem Nilüfer Belediye Başkanı’ydı. Bir belediye başkanı bulunduğu pozisyon da yıpranır. Başkana kızanlar, küsenler hatta oy vermeme davranışı gösterenler olur. Şimdi bu beş yıllık süreçte Mustafa Bozbey başkanlık pozisyonunda değildi, ama hep sahadaydı. Hep iletişimini sürdürdü ve o yıprandığı konuları da tolere ettiğini düşünüyorum. Bunun da bu seçimde bir avantajı olacak.
Konjektürel olarak ekonomik kriz ortamı bu dönem seçmen davranışını etkileyecek. Üçüncü olarak da mevcut belediyenin yaptığı işlerle ilgili memnuniyetsizliğin özellikle Nilüfer seçmeni düzeyinde çok üst düzeyde olduğunu görüyoruz.
Mustafa Bozbey, sağ seçmenden de bizim Cumhuriyet Halk Partili seçmenimizden de diğer sol cenahtan da oy alabilen, kendini ispatlamış bir figür. Nilüfer'deki yaptığı belediyecilikle Türkiye çapında pek çok ankette en üstlerde çıkan, Türkiye genelinde tanınan bir belediye başkan adayı. O anlamda biz, o farkı bu dönem kapatacağımızı düşünüyoruz.
Sadece o seçim sürecinde yapılan birtakım hatalar vardı. İl başkanlığıyla bir senkron sorunu vardı. Biz bu sefer öyle bir sorun olmaması için uğraşıyoruz. Olmayacak gibi görünüyor. Şimdi il başkanımızla da zaman zaman konuşuyoruz bu konuları. İl başkanımız adayın tamamen arkasında ve adayın seçilmesi yönünde net bir tavırda. O da Büyükşehir’i alan il başkanı olmak istiyor. Büyükşehir’i kazanmak istiyorsanız Bozbey 'i dışarıda bıraktığınız formüller mümkün değil. Bizim açımızdan da şöyle, birincisi Bozbey Nilüfer eski belediye başkanı, ikincisi de Nilüferli.
Nilüferli olmasından kaynaklı da Bozbey'e Nilüfer'den gidecek ciddi bir oy potansiyeli olduğu zaten görünüyor. Sadece hata yapmamak için bu oy potansiyelini oya dönüştürmek gerekiyor. Bizim çalışmamız tamamen bunun üzerine kurulacak.
İYİ Parti’nin her yerde aday çıkarma konusundaki tavrı geçtiğimiz günlerde kesinleşti. Peki, bu süreçte Nilüfer’de bir İYİ Parti faktörü görecek miyiz?
Şimdi, İYİ Parti konusu merkez düzeyinde bitti. Bizim burada tabii ki ilişkilerimiz var ama onlar da bir kurum sonuçta ve genel merkezlerinin dediğini yapmakla yükümlü. Biz ikili görüşmelerimizi sürdürmeye devam edeceğiz, yapabileceğimiz iş birliklerini yapmaya çalışacağız. Ama İYİ Parti Genel Merkezi, Nilüfer'de bir aday çıkaracaksınız dedikten sonra, onların da başka çaresi yok.
Biz o noktada çok kaygılı değiliz. Çünkü, İYİ Parti Nilüfer'de genel seçim düzeyinde Türkiye ortalamasının çok üzerinde, yüzde 16 bandında oy aldı. Ben bireysel olarak İYİ Parti'nin aldığı oylar üzerinde ciddi bir analiz yaptım. Genellikle seçmen profili bizden giden seçmen. İşte genel başkana kızan, mevcut durumla ilgili, yerel yönetimle ilgili kaygıları olan seçmenin CHP’den kaydığını görüyoruz. Bu dönem, bu değişimle birlikte o seçmenin ben geri döneceğini düşünüyorum. İYİ Parti’nin burada etkin bir sonuç alabilecek bir yapıyı kurma ihtimali çok yüksek görünmüyor. Ayrıca Nilüfer'de 99’dan bu yana iktidarda olan ve örgütsel tecrübe edinmiş bir yapı var. O yüzden biz seçim sürecini en doğru şekilde yürüteceğiz ve iletişimlerimizi de buna uygun kuracağız.
Meclis üyelerinin belirlenme süreci nasıl ilerleyecek?
Meclis üyelerinin oluşumu noktasında da halkın içine sinen bir listeyi oluşturursak bir sıkıntı yaşayacağımızı düşünmüyorum. Meclis üyelerinin belirlenmesi konusunda bizim talebimiz fermuar metoduyla ön seçim yapılması. Bu da kabul edilecek gibi görünüyor. Önümüzdeki günlerde 1, 3, 5, 7 şeklinde tek sayılardaki üyelerin örgüt tabanı tarafından belirlendiği, diğer üyelerin de merkez yoklaması yöntemiyle belirlendiği bir metotla bu belirleme yapılacak gibi görünüyor. Ön seçim, meclis için bizim önemsediğimiz bir konu. Çünkü örgütün fikrini almadığımız zaman, o meclis örgütle iletişimlerini diri tutamıyor. Diri tutamadığı için de örgüt ayrı bir kurum, belediye ayrı bir kurummuş gibi iki ayrı yapıya bölünüyor.
Bizim Nilüfer’de hedeflediğimiz, yatayda ilişkisi olan, bir tarafta sosyal demokrat bir belediye bir tarafta Cumhuriyet Halk Partisi Belediyesi olduğunu bilen bir meclisin kurulması. Örgütü yok sayan bir anlayışın olmamasının yolu, örgütü mümkün olduğunca temsil eden meclis üyelerinden geçiyor. Biz onu Nilüfer’de kurgulamak için elimizden geleni yapacağız.
Nur Derya-İhsan Çelepkolu