MSB'de bugün haftalık basın bilgilendirme toplantısı yapıldı. MSB, 6 Temmuz'da Irak'ın kuzeyindeki bir mağarada 12 askerin metan gazından yaşamını yitirdiği olaya dair soruşturmanın tamamlandığını duyurdu. Açıklamada, ihmal veya zafiyet olmadığı belirtildi ve "İstisnai, öngörülemez ve olağan dışı bir durum olarak gelişmiş; istenmeyen ve hepimizi derinden etkileyen bir şekilde sonuçlanmıştır" ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Olayın yaşandığı mağaranın girilen 3 bin 765’inci mağara olduğu, mağara operasyonlarının icrasına uygun olarak oluşturulan ekibin (METİ/PMKİ timi dâhil) birlikte mağara arama tarama eğitimi aldığı, arama/tarama ekibi ve keşif köpeği ile 1-5 Temmuz 2025 tarihleri arasında olayın meydana geldiği mağarada icra edilen keşif ve arama-tarama faaliyetlerinde herhangi bir olumsuz emareye rastlanmadığı, olayın meydana geldiği 6 Temmuz günü keşif köpeğinin mağaraya gönderildiği; olumsuz bir duruma rastlanmaması üzerine gaz ölçümüne ihtiyaç duyulmadığı, müteakiben mağaraya usulüne uygun olarak girildiği ve arama-tarama faaliyetine başlandığı anlaşılmıştır.
Kurtarma faaliyetinin; birlik personeli, KBRN Timi, UMKE, AFAD ve TTK (Türkiye Taşkömürü Kurumu) unsurları ile birlikte usulüne uygun şekilde icra edildiği, önceden mağaranın girişinde ve önünde hazır bulundurulan oksijen tüpleri ve maskelerinin personelin tahliye ve tedavisinde kullanıldığı, olaydan etkilenen personele, olay yerinde bulunan 5 doktor ve sağlık ekibi ile derhâl müdahale edildiği ve hastaneye sevklerinin sağlandığı tespit edilmiştir. Özellikle son on yılda elde edilen tecrübeler ışığında yapılan incelemeler neticesinde; olayda doğrudan bir ihmal ya da kasıt unsurunun bulunmadığı, herhangi bir disiplin zafiyeti veya kontrol/yönetim eksikliğinin söz konusu olmadığı, olay sırasında görevli olmayan bazı personelimizin, silah arkadaşlığı duygusuyla kendi canını hiçe sayarak emir beklemeden mağaraya girdiği ve arkadaşlarını kurtarma kararlılığı sayesinde daha ağır sonuçların yaşanmasının önüne geçtiği tespit edilmiştir. Sonuç olarak yaşanan bu olay; istisnai, öngörülemez ve olağan dışı bir durum olarak gelişmiş; istenmeyen ve hepimizi derinden etkileyen bir şekilde sonuçlanmıştır. Ender karşılaşılan bu olay sonrası, benzer durumların tekrar yaşanmaması için gerekli dersler çıkarılmış, ilave önlemler ivedilikle hayata geçirilmiş ve idari tahkikat sonuç raporu, ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir. Bu vesileyle şehit olan kahraman silah arkadaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet; kederli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır diliyoruz."
İskenderun Deniz Er Eğitim Alayı’nda iki askerin hayatını kaybetmesiyle ilgili bakanlık kaynakları, “İskenderun Deniz Er Eğitim Alayı’nda iki Mehmetçiğimizin şehit olduğu olayla ilgili Adli Tıp Kurumu raporundan gelecek rapor beklenmektedir. Her zaman ifade ettiğimiz gibi resmi açıklamalar dışında, sosyal medyada gündeme getirilen yalan, çarpıtılmış ve algı oluşturmaya yönelik iddialara itibar edilmemelidir” bilgisini verdi.
MSB kaynakları, HTŞ ile SDG arasındaki duurmun sorulması üzerine şu değerlendirmeyi yaptı:
“SDG terör örgütünün 10 Mart 2025 tarihinde Suriye hükümeti ile imzaladığı mutabakata uygun hareket etmediği sahada görülmektedir. Suriye’nin güneyinde meydana gelen çatışmalardan güç alarak terör örgütü SDG’nin de son dönemde sesinin gür çıktığı dikkatten kaçmamaktadır. Geçtiğimiz günlerde terör örgütü SDG’nin Münbiç ve Halep kırsalında Suriye hükümetine yönelik saldırıları, Suriye’nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğüne zarar vermektedir. Bizim duruşumuzda ise bir değişiklik yoktur. Türkiye, Suriye’nin siyasi birliğini ve toprak bütünlüğünü desteklemeye devam edecek, bu doğrultuda, Suriye yönetiminin terör örgütleriyle mücadelesini desteklemeye, savunma ve güvenlik kapasitesini artırmak için talep ettiği eğitim, danışmanlık ve teknik destek çalışmalarını sürdürmeye devam etmekteyiz.”
Kaynak: Haber Merkezi