Metal işkolunda MESS Grup Toplu İş sözleşmesi uyuşmazlık süreci devam ediyor. Yaklaşık yüz elli bin metal işçisinin gelecek iki yıllık kaderi ve güvencesi olacak sözleşme sürecinde sarı sendika Türk Metal, işçilerin kaderi üzerinde adeta kılıç sallayarak gizemli oyunlarına devam ediyor. Türk Metal'e üye olan metal işçileriyse sessizliğini hala sürdürüyor.! Kentimizde yaklaşık 35 bin civarında metal işçisinde ''tık'' yok.! Bu yaraya bir tampon yapmak istersek önce şu söz ile canımızı biraz acıtmamız gerekiyor.!
''Kendilerine kurtarıcı bekleyenler sadece köle olmaya razı olanlardır''.
Bu sessizlik, ''
Ya sürün, ya öl' diyenlere teslim olmak mıdır? Ya da diğer bir deyişle ''ölümü gösterip sıtmaya razı etmek isteyenlere'' boyun eğmek midir? Yoksa fırtına öncesi bir sessizlik mi? Bunları zaman bizlere gösterecek ve yaşatacaktır. Bugünden bir şey söylemek kolay değil.
Peki DİSK / Birleşik Metal İş Sendikası ne yapıyor derseniz, bu sözleşme mücadelesi üzerine söylenecek sözümüz yeterince var. ''MESS dayatmalarına hayır'' kapsamında iş bırakma eylemleri, vardiya giriş ve çıkışlarında basın açıklamaları, yürüyüşler, ''vergi adaletsizliğine son'' talepleriyle, sözleşme mücadelesinde dolu dolu günler yaşanıyor. Detaylı haberler
www.kesinbilgi16.com sitemizde yeterince mevcuttur.
Bir kırmızı çizgi (!)
Evrensel Gazetesi web portalında 24.11.2014 tarihli bir haberde, sarı sendikanın Genel Başkanı Evrul Kavlak açıklıyor ''Kıdem tazminatı kırmızı çizgimizdir.'' "Sen kendin sarıyken nasıl olacak bu?" demek geliyor içimizden sayın başkan.
Bu kuru sıkı sözleri, 2013 yılına geri dönerek, emekçinin 74 yıllık kıdem tazminatı hakkına saldırının yoğun olduğu günlere dair bir değerlendirme yaparsak, sayın genel başkanın samimiyeti okurlarca, daha iyi anlaşılacaktır.
Hükümet ile üç sendika konfederasyonu 2013 yılında görüşme yapıyorlar. Bu görüşme dönemlerinde şöyle gelişmeler yaşanıyor;
TÜRK İŞ: Bu haliyle kabul etmiyoruz deyip hükümetin ilgili bakanlarıyla görüşme müzakereleri yürütülüyor. Alanlarda ise ne ilginçtir yoklar.
HAK-İŞ: Biz üye tabanımızla görüştük tabanımız kabul ediyor. "Kazanılmış haklar hemen ödensin istiyoruz" diyorlar. Alan mücadelesi hiç yok.
DİSK: ''Kıdem tazminatlarının görüşme gündemine alınmasını DİSK olarak kabul etmiyoruz. Bu bizim kırmızı çizgimizdir!'' Diyerek salondan çıkılıyor. Müzakere asla yapılmıyor. Hükümet geri adım atıncaya kadar tüm yurt genelinde DİSK alanlara çıkıyor ve kıdem tazminatlarının gasp edilmesine karşı yürüyüş ve basın açıklamaları yapılıyor. Şimdi sayın Kavlak kalkmış ''kırmızı çizgimizdir" diyor.
Ölüsüne %24 zam, dirisine %14 (!) diyorlar..
Bir diğer konu olarak, yine aynı tarihli gazetede, Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Kavlak MESS grup sözleşmesinde 1 yıllık sosyal haklara aldıkları zammın %13-24 arası olduğunu bu açıklamasında belirtmektedir. Web sitelerinde bir tablo ile verdikleri bilgide %24 zammın sadece ölüm halinde verildiğini gördük! Diğer haklara %14 ortalama yansımış. Kendi söylüyor kendi dinliyor.
Anlaşılan o ki, Sarı sendika işçinin ya da yakınlarının ölümünü dikkate alarak müzakere etmeyi tercih ediyor. kısaca işçiye diyor ki'' ölüye %24, diriye %14."
Bir söz: insan söylemediği sözün hakimi, verdiği sözün mahkumu olur!
Haber bilgi kaynağı:
http://www.evrensel.net/…/kavlak-kidem-tazminati-kirmizi-ci…