Uluğ Enerji ile DİSK Enerji-Sen arasında yapılan toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinden olumlu bir sonuç çıkmaması üzerine, sefalet ücretine mahkum edilmek istenen işçiler şirket önünde oturma eylemine başladı. Eylemin 4’üncü gününde yapılan basın açıklamasında, “Uluğ Enerji işçisi kazandığı zaman sadece buradaki işçiler değil, Türkiye’deki bütün dağıtım işçileri kazanacak” denildi.
Bursa’da şirket binasının önünde yapılan oturma eyleminin 4’üncü gününde tamamlandığını açıklayan DİSK Enerji-Sen Genel Başkanı Süleyman Keskin, mücadelelerini sürdüreceklerini ve enerji işçileri hakkını alana kadar vazgeçmeyeceklerini yineledi.
4 günlük eylem süresinde Uluğ Enerji önünden geçen yüzlerce insanın ‘9 bin 600 liraya sen çalış Taylan’ pankartının anlamını sorduğunu belirten Keskin, enerji işçilerinin insanca yaşayacak ücret taleplerini tüm Bursa halkına duyurduklarını ifade etti.
Enerji işçilerinin direnişini sürdüreceğini vurgulayan Süleyman Keskin, şunları kaydetti:
Arkadaşlar biz bir şeyi başardık ve kazandık. Bunu hepimiz iyi bileceğiz. Bizi sefalet ücretine mahkum etmek isteyenlerin karşısında dedik ki sizin kölelik koşullarınızla teslim olmayacak enerji işçileri var dedik ve 4 aydır devam eden bir süreç var. Bugün de buradayız. Nöbeti bitireceğiz ama bu bizim açımızdan bir son olmayacak. Kararlılıkla, inançla bu mücadeleye kaldığımız yerden devam edeceğiz. Bundan da hiç kimsenin en ufak bir şüphesi olmasın.
Basın açıklamasında DİSK Enerji-Sen avukatı Murat Altun da işçilere seslenerek, sürece dair bilgilendirme yaptı.
Avukat Murat Altun, TİS görüşmelerinin bitirildiğini belirterek şunları söyledi:
Hakeme gitti mesele. Hakeme gittikten sonra da yaklaşık bir iki aylık süreç var. Muhtemelen bu ayın ortasına doğru hakem karar çıkacak. Ancak burada esas önemli nokta şu. Bundan önceki 4 aylık süreç bizim açımızdan kötü işliyordu. İşçi arkadaşlar haydi bir şey yapalım noktasındaydı. Şimdi süreç onlara geri sardı. Eğer hakemden 9 bin 600 lira çıkarsa o ücrete burada çalıştıracakları işçi bulamayacaklar. Bunun farkındalar. Dolayısıyla onlar çalışacakları adamı bulamadıkları için bu sefer müdürleri aracılığıyla ‘biz sendikaya 10 bin 600 lira para teklif ettik, sendika kabul etmedi’ diyorlar. Doğrudur etmedik. Bizim istediğimiz rakamlar belli. Bize söylenen sözler var. O sözlerin arkasında dursunlar. Asgari ücretin 1.35 katı bu seneki isteğimiz. Hakemden pazartesi günü 9 bin 600 diye karar çıkarsa buyursun çalıştırsınlar. Daha bizde bir şey yok, işçinin sözü bu. Buyursunlar, 9 bin 600 liraya Türkiye’nin 21 dağıtım bölgesindeki en ucuz, en niteliksiz işçi ücretiyle buyursun çalıştırsınlar bu işçileri. Burada da bu sendika varken… Haydi, hodri meydan.”
Uluğ Enerji işçilerinin mücadelesine diğer illerden gelen işçilerin yanı sıra farklı sendikalardan temsilciler de destek verdi.
Mersin’den gelerek işçilere destek veren enerji işçisi Ahmet Kelle de burada bir konuşma yaptı. İşten atılan EnerjiSA işçilerinin mücadele sürecini anlatan Kelle, “Bizim karşımızdaki patron buradaki patrondan daha büyük bir patrondu, daha büyük bir sermayeydi. Biz direne direne, gözaltılarla, yasaklarla mücadele ederek kazandık. Birleşe birleşe kazandık. Bugün buraya hem sendikamız Enerji Sen’e destek olmak için hem de Uluğ işçisi arkadaşlarımıza destek olmak için geldim. Başka yerde mücadele varsa oraya da gideriz biz” dedi.
Uluğ işçilerinin yalnızca hakkı olan insanca yaşam ücretini talep ettiğini tekrarlayan Ahmet Kelle, “Biz birleşirsek, birbirimize destek olursak kazanırız” ifadelerini kullanarak şöyle konuştu:
“Buradaki mücadele herkes de bildiği gibi bir hak arama mücadelesi. Buradaki Uluğ işçisinin kazanacağı mücadele sadece Ulu işçisini ilgilendirmiyor. Bunun gibi Türkiye’de daha 20 tane daha elektrik dağıtım şirketi var. 60 binin üzerinde çalışan bir enerji dağıtım işçisi var Türkiye’de. Hiçbiri doğru düzgün şartlarda çalışmıyor. Aldıkları paralar açlık sınırında. Biz bir aileyiz diyorlar, siz bizim kahramanlarımızsınız diyorlar. Ama kendileri yıllık izinlerinde İspanya’ya, bayramlarda Taç Mahal’e gidiyorlar. Biz yıllık iznimizde köyümüze gidemiyoruz.
Biz burada şirketin bütün parasını bize verin demiyoruz. Bizi şirkete hissedar yapın da demiyoruz. Biz insan gibi yaşanabilecek bir ücret istiyoruz sadece. Başka bir isteğimiz yok. Dediğim gibi Uluğ Enerji işçisi kazandığı zaman sadece buradaki işçiler değil, Türkiye’deki bütün dağıtım işçileri kazanacak.”
Haber Merkezi