Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA

Nilüfer Çayı protestosu: Marmara’nın müsilajı Nilüfer Çayı’ndan geliyor

Bursa’nın önemli su kaynağı olan Nilüfer Çayı’nın temizlenmesi için yıllardır verilen mücadele sürüyor. Çayın geçtiği ilçelerden biri olan Karacabey’de halk iktidara seslendi: Buradan sesimizi duyuramazsak Ankara’ya geleceğiz!

Haber Giriş Tarihi: 26.01.2025 16:17
Haber Güncellenme Tarihi: 26.01.2025 16:28
Kaynak: Haber Merkezi
Nilüfer Çayı protestosu: Marmara’nın müsilajı Nilüfer Çayı’ndan geliyor

Bursa’nın Osmangazi, Yıldırım, Nilüfer, Mudanya ve Karacabey olmak üzere beş büyük ilçesinden geçen Nilüfer Çayı kirliliğiyle Bursa’yı zehirlemeye devam ediyor. Bugün (26 Ocak) Bursa Kent Konseyi, Osmangazi Kent Konseyi, Nilüfer Kent Konseyi, Mudanya Kent Konseyi, Karacabey Kent Konseyi ve DOĞADER’in çağrısıyla “Nilüfer Çayı Temiz Aksın” kampanyasını bir kez daha dile getirmek isteyenler Karacabey İnkaya Köyü’nde buluştu. Köy meydanında yapılan açıklamada söz alan Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy, Nilüfer Çayı için yıllardır mücadele ettiklerini belirterek, bugün İnkaya’da bu eylemin gerçekleştirilmesi ile sorunun yerinde görülmesini sağladıkları için katılan herkese teşekkür etti. Aksoy, “Bursa’da ilk defa bu şekilde, kent konseyleri, halk, muhtarlar, sivil toplum birlikte mücadele etme yolunu seçti. Umarım bu şekilde başarıya ulaşacağız, başarıya ulaşıncaya kadar mücadeleye devam.” diyerek sözlerini tamamladı.

Köy meydanında yapılan kısa açıklamaların ardından, bir araya gelenler köy meydanından Nilüfer Çayı’nın kıyısına doğru yürüyüş gerçekleştirdi. Çayın kenarında ilk olarak söz alan DOĞADER Başkanı Murat Demir, “Nilüfer Çayı’nın doğduğu yer Uludağ. Aras Şelalesi’nden doğuyor. Bursa’da içtiğimiz her bir bardak suyun kaynağı Nilüfer Çayı’dır. Doğancı Barajı’ndan sonra Bursa’ya doğru yola çıkıyor ama ne oluyor? Bursa’ya girdikten sonra Nilüfer Çayı kirletiliyor. Nilüfer Çayı denize döküldüğü noktada su vasfını yitirmiş bir şekilde denize karışıyor.” diyerek konuştu. 

Bakanlık fabrikalara denetime randevuyla gidiyor

“Hemen şurada arkamızda akan şey su değildir, zehirdir.” diyen Demir sözlerine şöyle devam etti:

“Bunu zehir haline getirenler kimlerdir, Bursa’nın sanayisidir. Bursa’da 17 tane sanayi bölgesi var. Bursa’nın sağı solu, önü arkası ruhsatı olmayan, kaçak fabrikalarla dolu. Bu fabrikalar denetlenmiyor. Bakanlık randevu alarak fabrikalara denetime gidiyor. Birileri para kazanacak diye, bir kentin can damarı olan Nilüfer Çayı’nı kirletmeye hakları var mıdır? Bizler DOĞADER olarak, Uludağ’dan Marmara Denizi’ne döküldüğü yere kadar, her yerde bütün köylerde halkımızla, yurttaşlarımızla, muhtarlarımızla birlikte, sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte, kent konseylerimizle birlikte her dönem Nilüfer Çayı’nın kirliliğini dile getiriyoruz. Bakın, şimdi müsilaj yine çıktı. Herkes yüzünü denize dönmüş. Müsilajın nedeni deniz değil, Marmara Denizi’nin kirliliğinin müsebbibi budur. Müsilajla mücadele etmek istiyorsanız Nilüfer Çayı’nı temizlemek zorundasınız.” 

Katılanlar adına açıklamada bulunan Bursa Çevre Meclisi Başkanı Dr. Özge Sivrioğlu, “Temiz akması için uğruna kampanyalar başlatılan Nilüfer Çayı, Bursa’nın yaz kış denize akan tek akarsuyudur. Marmara Denizi’nde ortaya çıkan, son günlerde etkisini artıran müsilajın temel kaynaklarından biri de kirli akan Nilüfer Çayı’dır.” dedi. 

Nilüfer Çayı’nın kirlilik tarihi 40 yılı geçmez

Nilüfer Çayı’nın kirlenmesinin ardında 40 yıllık bir geçmiş olduğunu söyleyen Sivrioğlu, Nilüfer’de yaşayan balıkların, su yılanlarının, kaplumbağaların, su kuşlarının; bitkilerin ve suçiçeklerinin Nilüfer Çayı kirlendikçe sırasıyla bir bir yok olduğunu belirtti. 

Denetimsizlik, kontrolsüz sanayileşme ve çarpık yapılaşma ile Nilüfer Çayı’nın adeta ölüme terk edildiğini, şimdilerde bir atık kanalına dönüştüğünü belirten Sivrioğlu, açıklamasının devamında şu sözlere yer verdi:

“Sanayinin büyüdüğü her alanda çevresel etkiler göz ardı edilmiş, doğanın uyarıları dinlenmemiştir. Şayet, sanayinin gelişimine paralel olarak önlem alınsaydı, kirlilik bu boyutlara gelmezdi. Eğer bu kadar büyük bir kaynağı kirletiyorsanız, elbette sadece çevre değil, sağlıklı bir yaşam da tehdit altında olacaktır.”

“Akarsu ekosistemleri yalnızca bir ‘alıcı ortam’ değildir; bu alanlar binlerce canlının yaşadığı doğal yaşam alanlarıdır!” diyerek sözlerine devam Sivrioğlu, merkezi ve yerel kurumların bir an önce adım atması gerektiğini ve Nilüfer Çayı’nın, Bursa’nın geleceği için daha fazla bu sorunların ertelenemez durumda olduğunu ifade etti. 

“Sesimiz Ankara’dan duyulacak”

İnkaya Köyü Muhtarı Hayrettin Başaran da eylemin sonunda söz alarak iktidara seslendi. Başaran, “Biz sesimizi Nilüfer Çayı’nın etrafında duyuramazsak, sesimizi sözümüzü alıp Ankara’ya geleceğiz. Biz Nilüfer Çayı temiz aksın istiyoruz, başka da bir şey istemiyoruz. Tüm Türkiye duysun bu sesi artık.” diyerek çözüm taleplerinde ısrarcı olduklarını söyledi.

Kaynak: Haber Merkezi

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.