Metal iş kolunda 01 Eylül 2014 tarihiyle başlayan MESS Grubu Toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde, Türk Metal İş ve Çelik İş’in 16 Aralık 2014 ve sonrası, tabana danışmadan attığı imza, sözleşmeyi gölgelemekte ve meşruiyetinden uzaklaştırmaktadır.
Doğruları söylemeliyiz ki tarih doğru tecelli etsin.
Dün Türk Metal’de çifte bayramları, (!) gördük. İşçiye danışılmadan gece yarısı imzalarla satışları yaşadık. 2008-2010 dönemi krizlerinde yarı maaşa çalıştık ve işten atıldık. 2010-2012 %5,35 zamlarla, fabrika ortalamasına 25-35 kuruşluk zamlara,’’tabana danışmadan’’ bayram tatilinde sözleşmeyi imzalayıp, ‘’işçiye çifte bayram’’ diyerek hem duyguları hem de emeği sömürmüşlerdi.
Ve nihayetinde Türk Metal ikiz kardeşi Çelik İş ile 16 Aralık 2014 tarihiyle satılmışlığı ve ihaneti gerçekleştirdiler. %3.78 zam , sonra %6 fabrika ortalamalarına diyerek 3 yıl için, temsil ettikleri işçilerin bile anlamadığı, enflasyon oranlarının bile çok görüldüğü satış sözleşmeleri imzalanmış oldu. Bir defaya mahsus 300 liralık erzak paketini de MESS promosyonu olarak bir söyleme dönüştürdüler. Ölüye %24 sosyal hak zammı, yakacak parası gibi sosyal yardımlara %15,5 ve çocuk yardımı gibi yekün tutmayan 5-7,33 TL arası, sosyal haklara ise %39 diyerek susturucu oranlar ifade ettiler. Kısaca dostlar 16 Aralık 2014’te sarı sendikada işçiler üç yıllığına MESS’e mahkum edildiler.

Peki Birleşik Metal İş Sendikası talepleri neydi? Ne diyor Birleşik Metal?
1- Metal işkolunda düşük ücret sistemi vardır. Bu nedenle, sözleşme sonrası işe giren işçilerin ücretleri kendilerinden önce işe girenlere yakın belirlenmelidir!
2- İşyerlerinde ücretler arasında büyük bir uçurum oluşmuştur. Bu nedenle iblağ ve iyileştirme yapılması bir zorunluluktur!
3- Ücret zammı ücretleri birbirine yakınlaştıracak ya da açılmasını önleyecek biçimde yapılmalı her işyerinin kendi ortalamasına göre belirlenmemelidir.
4- Ücretlerden yapılan kesintiler, toplu sözleşme zamlarını yok etmektedir. Bu nedenle, vergi kesintileri %15 ile sabitlenmelidir!
5- İşçilerin sağlık sorunları işyerindeki çalışma koşullarından ve uzun çalışma sürelerinden kaynaklanmaktadır. İşçileri zorla çalıştırmak anlamına gelen ve çalışma karşılığı olmayan ödemelerin kesilmesinin yolunu açma niyeti taşıyan teklif kabul edilemez! İstirahatlerde 5 gün şartı kaldırılmalı, işyeri hekimlerinin verdiği izinler ücretli olmalıdır.
Sözleşme müzakereleri olumlu sonuçlanmayınca Birleşik Metal ile MESS sözleşme süreçleri Bakanlık’ça atanan arabulucu dönemine kaldı. O da sonuç vermeyince 24 Aralık 2014 günü sonrası 60 günlük grev süreci başlamış oldu.
Onlar ki,
Direniş destanlarını alanlarda yazanlardır,
Bir ömür ekmeğin kavgasını haykıranlardır,
Öfkeleri dillenir sloganlarla yükselir,
---- ve seslenirler haramilere,
''Patronlara köle olmayacağız'' diye.
Çağırıyorlar bölünmüş kardeşlerini ortak mücadeleye,
Mess dayatmasına karşı birlikteliğe,
Emek mücadelesini omuz omuza vermeye,
Grevleriyle metalde ortak direnişlere,
Diyorlar ki,
Açlıktan ölmeyiz, biz bu yoldan dönmeyiz!
İşçiler el ele mücadeleye!
Tarihler 10 Ocak 2015 günü olduğunda Birleşik Metal İş Merkez TİS Kurulu üyeleri Genel Merkez’de toplanarak, Eylül 2014 dönemi grup toplu iş sözleşmesini gelinen süreci değerlendirdiler. Temsil edilen işyerlerinde metal işçileri büyük bir çoğunlukla ''MESS dayatmalarını kabul etmemişlerdir''. Sözleşme görüşmelerinde gelinen bu aşamada, ücret farklarının kapatılması için iyileştirmelerin olmadığı, metal işçilerinin geçim sıkıntılarını gidermeyen ve ücretlerin düşük oluşunu üç yıllık sözleşme ile kalıcılaştırmayı hedefleyen sermayenin dayatmalarına karşı “bedeli ne olursa olsun” direnme kararı alınmış bulunmaktadır.
Birleşik Metal İş üyesi işçiler sesleniyor ve haykırıyorlar;

Üç yıllık sözleşmeyi işçilere dayatan ve insanca ücret insanca yaşamayı bizlere çok gören MESS dayatmalarını kabul etmiyoruz ve direniyoruz. İşte demokratik ve bağımsız bir sendika iradesi ve işte grev kararımız.
Sendikamız üyesi metal işçileri bu grev kararlarını tüm ezilen ve hakları görmezden gelinen işçiler adına almış bulunmaktadır. Alınan kararların sendikamız olarak omuzlarımıza yüklediği sorumluluğun farkındayız. Biliyoruz ki sarı sendikaların bu dönem hazırladıkları sözleşme bir satış sözleşmesi ve ihanetidir.
Dün olduğu gibi bu dönemde amaçları sendikamızı zayıflatmak ve işverenlerle masada yürütülen müzakere çalışmalarımızı zora sokmak olan bu kötü niyet umduğunu bulamayacak, tersine bölünmüş metal işçilerini birbirine sımsıkı kenetlenmesine etki edecektir.
Başta metal işçilerinin birliği ve beraberliği, sonra tüm işçi sınıfın örgütlü hareket edebilmesi için, Kemal Türkler’in önderliğinde ''Türkiye Maden İş’’ ruhundan gelen bilgi birikimimiz ve tarihsel mücadele pratiklerimizle, üstün bir cesaret ve kararlarla bir süreci belirliyor ve işçi sınıfı olarak geleceğimizi yeniden kurmak için çaba sarf ediyoruz.
Yöneticilerimiz kurullarımız ve üyelerimizin fedakarlıkları bugünden yarına kısa bir zamanda hissedilemeyebilir. Ancak ''gelecek de bir gün gelecek'' diye düşündüğümüzde, gösterilen özveriler ve ödenen bedellerin karşılığının hepsi sendikamızın gücünü büyütecek gelişmelere gebedir. Kısaca dostlar verilen ''bu emek ve bu mücadele bir gelecek mücadelesidir.''
Bu yolda ''ne ezilen ne ezen, insanca bir düzen'' diyerek umutlarımız ve hayallerimizin peşinden inanarak yürüyoruz. Mücadelemiz herkesin işinin, aşının olduğu, gözyaşının, durduğu, kalplerimizin birbiri için çarptığı eşit bir dünya içindir.
Türkiye işçi sınıfı haklarına dönük sermaye saldırısıyla ilk kez karşılaşmıyor. 15-16 Haziran 1971 DİSK'i yetkisizleştirme, sonrasında 1976 yıllarında milliyetçi cephe iktidarı dönemiyle sendika haklarına ve özgürlüklere dönük baskılara DGM yasalarına karşı direnmiş ve kazanmış bir deneyimlerden geçen sendikal mücadelenin devamıyız.
Bugünde iktidarda olan sermaye ve sarı sendikaların kuşatmasını ve her türlü sömürü entrikalarını boşa çıkaracağız. Bugün 15 bin üye tabanımız adına merkez toplu sözleşme kurullarımızın aldığı kararlar geçmişten bugüne gelen, işçi sınıfı bilincimizin ve sınıfa dair güvenimizin bir yansımasıdır. İnanıyoruz ki metal işçilerinin birliğine ve sendikamız mücadelesine olan inancı ve güveni tamdır. Sarı sendikaların baskı ve korkularla dolu işçi düşmanlığı düzeni artık sallanmaktadır.. Bu düzene karşı tüm metal işçilerini ve kalpleri emekten yana atan doslarımızı birleşik mücadeleye çağırıyoruz.
Selam olsun direnenlere, selam olsun grevlere.
Yaşasın işçilerin birliği. Yaşasın DİSK.