Yıllardır yapılaşma ile talan edilen ve son olarak kabul edilen Alan Başkanlığı uygulaması ile endişelerin daha da arttığı Uludağ'da doğal yaşamın tehdit altında olduğunu vurgulayan çevre ve meslek örgütleri ekolojik ayak izi yüksek olan etkinliklere dikkat çekti. TMMOB Bursa İKK, KESK 'e bağlı Tarım Orkam Sen Bursa şubesi, DOĞADER, Türkiye Ormancılar Derneği ve Bursa Barosu, tarafından yapılan ortak açıklamada, festival, konser gibi etkinliklerin milli parklarda nasıl ve hangi önlemlerle düzenlendiği konusunda dünyadan örnekler de verildi.
TMMOB Bursa İKK, KESK 'e bağlı Tarım Orkam Sen Bursa şubesi, DOĞADER, Türkiye Ormancılar Derneği ve Bursa Barosu tarafından BAOB'ta (Bursa Akademik Odalar Birliği) ortak basın açıklaması düzenledi. Yapılan açıklamada, Uludağ'ın milli park olarak korunamadığı belirtilirken 2015’ten bu yana yapılan ekolojik ayak izi yüksek festival ve konser gibi etkinliklerin de doğal yaşama zarar verdiği belirtildi.
Meslek örgütleri tarafından yapılan açıklamada, Uludağ'ın büyüleyici manzaralarının, geniş ormanlık alanlarının, zengin bitki örtüsü ve benzersiz ekosistemleri ile yıllar boyunca araştırmacıların ilgi odağında olduğu, henüz milli park ilan edilmeden önce bile, Avrupalı araştırmacılar tarafından yoğun şekilde ziyaret edildiği, bir açık hava botanik müzesi olarak nitelendirildiği belirtildi.

Uludağ’da 1970’lerde yapılaşmanın hızlanmasını, 1986’da ise ikinci oteller bölgesine onay verilmesini, "Dünya’da hiçbir milli park yoktur ki içinden vinçler, beton mikserleri eksik olmasın. Ne yazık ki Uludağ, bu açıdan da eşsiz bir milli park olmuştur" şeklinde eleştiren çevre ve meslek örgütleri, Uludağ'ın milli park olarak bile korunamadığını vurguladı.
Yapılan açıklamada, 2015’ten bu yana Uludağ'da yapılan Müzik Festivali’nin, Uludağ'ın hassas ekosistemine zarar verdiği ifade edilirken, ışık kirliliği, gürültü kirliliği, kimyasal kirlilik, çevre kirliliği gibi flora ve fauna üzerinde geri döndürülemez zararların da ortaya çıkabileceği belirtildi.
Peyzaj Mimarları Odası Bursa Şubesi Başkanı Fulya Sevim Akfidan tarafından okunan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Konserler çok önemli rekreatif etkinliklerdir. Bizim endişemiz elbette yalnızca bu etkinliğin mekanına ilişkindir. Dünya’da, özellikle Amerika Birleşik Devletleri’ndeki bazı milli parklarda son derece kontrollü müzik festivalleri yapılmaktadır. Ancak bu etkinliklerde kişilerin alana ulaşımı, sınırlı bilet sayısı ile kontrol edilen taşıma kapasitesi, insanların ihtiyaçlarını gidermeye yönelik geçici alt yapı üniteleri ve milli park içindeki gürültünün ve diğer yaratacağı etkiler koruma kullanım dengesi gözetilerek yapılmaktadır . Ayrıca bu etkinlikler, milli park zonlarının en dış halkasında gerçekleştirilmektedir.
Uludağ’ın hassas ekosistemi, zaten turizm gibi kültürel bir olgu nedeni ile sistematik olarak yıllar boyunca zarar görmektedir. Festival gibi ekolojik ayak izi son derece yüksek etkinlikler için Uludağ’ın tercih edilmemesi gerekmektedir."
Haber Merkezi