Emek ve Özgürlük İttifakının toplantısında seçimlere ittifak olarak girilmesi ve ittifakın yeni katılımlarla güçlenmesi anlayışı etrafında birleşildi. Aday konusundaki tutum kısa sürede duyurulacak.
Emek ve Özgürlük İttifakının seçim gündemli toplantısında, HDP’nin tek parti listesi ile EMEP ve TİP’in herkesin kendi politik temsiliyetini de kapsayacak bir formülle seçimlere katılması önerileri görüşüldü. Seçimlerde her örgütün kendi temsiliyetiyle seçimlere girmesiyle ilgili formüller üzerinde durulurken, ittifakın bileşenlerinin yeniden değerlendirme yapmasının ardından seçime girme biçiminin kısa sürede kamuoyuyla paylaşılması kararı alındı. Yapılan açıklamada cumhurbaşkanı adayı konusunda "Ortak tutumumuzu en kısa zamanda bir basın toplantısıyla kamuoyu ile paylaşma kararı aldık" denildi.
Toplantı sonucunda Emek ve Özgürlük İttifakı’nın büyüyerek ve güçlenerek yola devam etmesi konusunda anlaşılırken, ittifakta yer alan her parti ve örgütün kendi temsiliyetiyle seçimlere katılmasına ilişkin formüller üzerinde duruldu. Ancak nihai karar için ittifak bileşenlerinin yeniden konuyu değerlendirmesine kararı verildi.
Toplantının ardından yapılan açıklamada, “İktidarın halk düşmanı, ranta ve talana dayalı politikaları, krizlere yol açarak toplumun bugününü ve yarınını tehdit ediyor. 6 Şubat Maraş Pazarcık merkezli depremlerde ve 15 Mart Urfa ve Adıyaman merkezli sellerde yaşanan yıkımlar, can ve mal kayıpları, bu politikaların en açık ve trajik göstergesi olmuştur. Yaşanan felaketi 'doğal afet veya kader planı' olarak değerlendirmeyi, normalleşme adı altında kanıksatılma ve unutturma çabalarını kesinlikle reddediyoruz. Emek ve Özgürlük İttifakı olarak bu halk ve doğa düşmanı iktidarı ve felaketlere zemin hazırlayan düzeni değiştireceğimizi, sorumlularından hesap soracağımızı ve insan onuruna yaraşır bir yeni yaşamı inşa edeceğimizi taahhüt ediyoruz” denildi.
Türkiye’nin kaderini değiştirecek bir seçimin yaklaştığına dikkat çekilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Toplumun beklentilerini umuda çevirecek, demokratik ve özgür bir geleceği inşa edecek tarihsel ve siyasal sorumluluğumuzun bilinciyle;
8 Mart’ta sokakları mora boyayan kadınların mücadelesinden aldığımız güçle, Newroz ve 1 Mayıs meydanlarını dolduracağız. Bütün demokrasi güçleriyle birlikte 15 Mayıs’ı kazanacağız. Tek adam rejimine son vereceğiz.”
Haber Merkezi