Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA

Bursa Barosu: Tüm Anadolu’yu, maden şirketlerinin sahası yapacaklar!

Bursa Barosu, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Sanayi, Ticaret, Teknoloji, Enerji, Bilgi ve Tabi Kaynaklar Komisyonu'nda kabul edilen kanun değişiklikleri hakkında basın toplantısı düzenledi.

Haber Giriş Tarihi: 30.06.2025 15:05
Haber Güncellenme Tarihi: 30.06.2025 15:14
Kaynak: Haber Merkezi
Bursa Barosu: Tüm Anadolu’yu, maden şirketlerinin sahası yapacaklar!

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Sanayi, Ticaret, Teknoloji, Enerji, Bilgi ve Tabi Kaynaklar Komisyonu'nda kabul edilip çevre, maden ve diğer bazı kanunlarda değiliklik yapılan torba kanun yasasına karşı barolardan tepki geldi. Bursa Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyon Başkanı Avukat Eray Atabek, Uluyol Adliyesi'nde basın açıklamasını gerçekleştirdi.

Tek bir torba kanun ile Maden Kanunu’nu, Zeytincilik Kanunu’nu, Mera Kanunu’nu, Orman Kanunu’nu ve Çevre Kanunu’nun ilgili maddelerini hükümsüz kılacak bu teklif, eğer TBMM Genel Kurulundan geçerse, toplumun genel kamu yararından çok bir avuç şirketin çıkarları gözetilmiş olacaktır diyen Atabek, “Son 22 yılda daha önce 10 kez değiştirilmeye çalışılan Zeytinciliği Koruma Kanunu, bu torba kanunla bir kez daha delinmeye çalışılmaktadır. Tüm ormanlarda yetki, maden çıkarma amacıyla MAPEG adlı kuruma devredilebilecektir. Yine Mera alanları, SİT alanları bu torba kanunla büyük tehdit altındadır. Kanun teklifi, Anayasamızın 44.,45.,56.,63., ve 169. maddelerine açıkça aykırıdır. Bu kanun teklifinde insan yoktur, çiftçi yoktur, tarım yoktur, doğal hayat ve yaban hayatı yoktur, ekosistem yoktur, sürdürülebilirlik yoktur. Kısa vadede sadece maden ve enerji şirketlerinin çıkarı vardır. Özellikle zeytinliklerin madenciliğe açılması, ormanlarda izin mekanizmasının gevşetilmesi, meraların enerjiye kurban edilmesi ve kaçak yapılara af getirilmesi gibi hususlar uzun vadeli kamu yararına aykırıdır. Unutulmamalıdır ki, sağlıklı bir çevre olmadan ekonomik kalkınma da sürdürülebilir olmayacaktır” dedi.

“Bu topraklar tüm yurttaşlara ve gelecek kuşaklara aittir bir avuç şirkete değil ”

Teklif ayrıca “stratejik veya kritik madenlere ilişkin madencilik faaliyetleri için acele kamulaştırma yapılabileceğini” hükme bağlamaktadır ifadelerini kullanan Atabek, “Yani belirli maden projeleri için gerekli araziler, normal kamulaştırma prosedürü beklenmeden ivedi şekilde kamulaştırılıp şirkete tahsis edilebilecek. Acele kamulaştırma düzenlemesi ise köylüler, çiftçiler ve arazi sahipleri açısından çok ciddi hak ihlalleri doğurabilecektir. Bir anda Cumhurbaşkanı kararıyla veya kurul kararıyla köydeki meranızın, tarlanızın elinizden alındığını görebilirsiniz. Bu, mülkiyet hakkı ve adil yargılanma hakkı açısından kabul edilemez bir durumdur. Kaldı ki “kamu yararı” gerçekten var mı, yok mu tartışması bile tam yapılmadan, toptan bir acele kamulaştırma düzeni getirilmiş olmaktadır. Uzun vadede ise köylünün elinde tarım arazisi kalmaması, sosyal dokunun bozulması gibi sonuçlar doğuracaktır. Her ne kadar acele kamulaştırma uygulaması daha önceden belli şekillerde yapılıyor olsa da bu kanunla artık yargı yerleri kanundaki açık düzenleme karşısında hukukilik denetimi yapamayacaktır. Burada yargısal denetim ve karar alma sürecine katılım engellenecek ve idari bir işlem olacaktır. Ekonomik gerekçelerle bu madenlerin çıkartılması gerektiği söylenirken, iklim ve orman fakiri ülkenin bu kaynaklarının ekonomik değeri gözetilmeden, kaynak planlaması yapılmayarak, ekonomik israfa da yol açmaktadır. Yani sadece çevresel varlıkların yok edilmesi değil, ekonomik varlıkların yok edilmesi de söz konusudur. Tüm ekonomik hesaplar yanlış yapılmıştır. Türkiye’nin en değerli şirketlerinin Varlık Fonunda toplanıp münhasıran Cumhurbaşkanlığının kullanımına alınması gibi ülkenin yer altı kaynakları da “KURUL” aracılığıyla münhasıran Cumhurbaşkanlığının kullanımına alınmıştır. Bu nedenle Kanun Teklifinin TBMM Genel Kurulu’ndan geçmemesi için meslektaşlarımızı, meslek örgütlerini, sivil toplum örgütlerini, yurttaşlarımızı ve TBMM’de üyesi bulunan tüm siyasi partileri, kanunun geçmemesi için mücadele etmeye çağırıyoruz. Bu topraklar tüm yurttaşlara ve gelecek kuşaklara aittir…Bir avuç şirkete değil" dedi.

Kaynak: Haber Merkezi

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.