Bursa’da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde kadınlar sabah saatlerinden itibaren alanları doldurmaya başladı. Nilüfer ve Osmangazi’nin meydanlarında tüm gün süren 8 Mart eylemleri, akşam saatlerinde kent merkezinde Bursa Kadın Platformu ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun çağrısıyla gerçekleşen büyük yürüyüşle sona erdi.
Platform çağrısıyla her yıl olduğu gibi Fomara Meydanı’nda bir araya gelen yüzlerce kadın ve LGBTİ+ hazırladıkları haklarını ve isyanlarını dile getiren renkli dövizler ve sloganlar eşliğinde Kent Meydanı’na yürüdü. Platform adına açıklamalarda bulunan Fatma Nur Kır, dünyanın dört bir yanında, fabrikalarda, plazalarda, iş yerlerinde sermayeye baş kaldıran, hak mücadelesi veren, evlerinde emeği görünmeyen, şiddete uğrayan, yok sayılan kadınların mücadelesini selamlayarak sözlerine başladı. “Patriyarkal kapitalizmin yarattığı karanlığa, cezasızlığa, ayrımcılığa, güvencesizliğe ve yoksulluğa karşı sesimizi yükseltmek, haklarımızı savunmak ve dayanışmamızı büyütmek için sokaklardayız!” diyen Kır sözlerini şöyle sürdürdü:
“Patriyarkal kapitalizmin karanlığına karşı sokaklarda, meydanlarda, her yerde isyanımızı büyütüyoruz! Kadınlar ve LGBTİ+’lar olarak, hayatlarımızı kuşatan şiddet, sömürü ve baskı rejimine karşı örgütlü mücadelemizle direniyoruz çünkü biliyoruz ki özgürlüğümüzü ancak sokaklarda, meydanlarda, dayanışma içinde kazanacağız!”
Patriyarkal sistemin kadınları ve LGBTİ+’ları ‘kutsal aile’ yalanıyla eve hapsetmeye çalıştığını belirten Kır, aile kurumunun şiddet ve tahakkümle özdeş olduğunu söyleyerek, her yıl yüzlerce kadının, ‘aile birliği’ adına öldürüldüğünün de altını çizdi.
“Dayatılan baskıcı düzene boyun eğmeyeceğiz”
“2024 yılında 394 kadın cinayeti işlendi, en az 259 şüpheli ölüm kaydedildi” diyerek yaşanan kadın katliamının boyutlarına dikkat çeken Kır, çoğu zaman görünmez kılınan LGBTİ+lara yönelik nefret cinayetlerinin de işlendiğini ifade etti. “Aile Yılı” adı altında dayatılan muhafazakâr politikaların, kadınları ve LGBTİ+’ları ev içine hapsetmeyi, özgürlükleri kısıtlamayı amaçladığını söyleyen Kır, “Kadınların ekonomik bağımsızlığını ellerinden alan, bakım emeğini görünmez kılan, boşanma hakkını zorlaştıran bu politikaları reddediyoruz. LGBTİ+’ları aileye bir ‘tehdit’ olarak gösteren, nefret söylemlerini yaygınlaştıran bu anlayışa karşı çıkıyoruz. Bizler, ‘aile’ adı altında dayatılan bu baskıcı düzene boyun eğmeyeceğiz! Ne kol kırılacak yen içinde kalacak, ne de bu yıl ‘aile yılı’ olacak!” dedi.
“Emeğimizin görünür olması için mücadele ediyoruz”
“Bizler, nefretin değil, dayanışmanın gücüne inanıyoruz” diyerek sözlerini sürdüren Kır, patriyarkal kapitalizm, kadınların ve LGBTİ+’ların emeğini görünmez kıldığını belirterek, ev içi ve bakım emeğinin, kayıt dışı ve güvencesiz çalışmanın sistemin kadınları ve LGBTİ+’ları ekonomik olarak bağımlı kılma stratejisinin bir parçası olduğunu söyledi. “Emeğimizin görünür olması için mücadele ediyoruz” dedi.
Birleşik mücadele ve feminist dayanışmaya da dikkat çekilen açıklamada Kır, patriyarkal kapitalist devletlerin aynı zamanda sömürgeci ve faşizan politikalarının, tüm dünya halklarına yönelik bir saldırı olduğunu belirtti ve ekledi:
“Filistin’de, Lübnan’da, Suriye’de, Rojava’da soykırıma uğrayan halkların yanında olduğumuzu bir kez daha haykırıyoruz! Kadın dayanışmamız sınır tanımaz. Erkek egemen kapitalist devletlerin saldırganlığına karşı, tüm dünyada kadınların ve LGBTİ+’ların mücadelesini büyütüyoruz.”
“Hapsedilen siyasi tutsaklar için mücadele ediyoruz”
“Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar… Tüm bunlar, erkek egemen sistemin bizi yıldırma çabalarıdır.” diyen Kır’ın devam ettiği açıklamada faşizme karşı mücadelede hapsedilen gazetecilere de şu sözlerle yer verildi:
“Ozan Kaplanoğlu’nun, Yıldız Tar’ın, feminist yol arkadaşlarımızın ve tüm siyasi tutsakların bir an önce özgürlüğüne kavuşması için mücadele ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki, özgürlük mücadeleyle kazanılır! Baskılar ne kadar artarsa artsın, bizler susmayacağız, korkmayacağız, itaat etmeyeceğiz!”
“Sınırların, sınıfların ve savaşların olmadığı, kadınların ve LGBTİ+’ların eşit, özgür ve güvende yaşadığı bir dünya istiyoruz. Patriyarkal kapitalizmin yarattığı şiddet, sömürü ve ayrımcılık düzenini ortadan kaldırmak için dayanışmayı büyütüyoruz.” diyerek sözlerini sürdüren Kır, 8 Mart’ta eşitlik, özgürlük ve adalet için sokakta olduklarını belirterek mücadeleyi büyütmeye devam edeceklerini söyledi.
Yapılan açıklamanın Kürtçesinin de Özlem Şimşek tarafından okumasının ardından 8 Mart alanında bir araya gelenler halaylarla, şarkılarla 8 Mart ve mücadelesini kutladı.
Kaynak: Haber Merkezi