LeMan Dergisi'nde yayımlanan bir karikatür gerekçesiyle "dini değerleri alenen aşağılama" (TCK 216/3) suçlamasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada gözaltına alınan dergi yöneticilerinin emniyet ifadesi tamamlandı. İfadesi alınan yöneticiler, Bayrampaşa Devlet Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra Çağlayan'daki İstanbul Adliyesine sevk edildi. Savcılıkta ifade veren 4 kişi tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi.
Savcı, 3 kişiyi TCK 216 (halkı kin ve düşmanlığa tahrik) suçundan; karikatürün çizeri Doğan Pehlevan’ı ise TCK 216 ve TCK 299 (Cumhurbaşkanına hakaret) suçlarından tutuklama talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk etti.
Gözaltı sırasında ters kelepçelenmeleri, baş eğdirilerek çekilen görüntülerin kamuoyuyla paylaşılması tepkilere neden oldu. Avukatlar, bu sürecin yalnızca ifade özgürlüğü değil, aynı zamanda insan hakları ve hukuk devleti ilkeleri açısından da ciddi ihlaller barındırdığı görüşünde.
Leman dergisi'nde 26 Haziran'da yayımlanan bir karikatür 30 Haziran'da sosyal medyada hedef gösterildi. Gerekçe ise karikatürde Hz. Muhammed ve Hz. Musa'nın tasvir edildiği iddiasıydı. Şeriatçı bir grubun çağrısıyla derginin İstanbul-Taksim'deki binasına taş ve sopalarla saldırı düzenlendi, ölüm tehditleri yağdırıldı. Öte yandan dergide çalışan dört dergi yöneticisi gözaltına alınırken, saldırıyı düzenleyenlere dair bir işlem uygulanmadı. Gözaltı sırasında Leman yöneticilerine ters kelepçe takılması, zorla başlarının eğdirilerek görüntülerinin çekilmesi ve bu görüntülerin kamuoyuyla paylaşılması kamuoyunda büyük tepki topladı. LeMan Dergisi avukatlarından Utku Can Akyol, bu uygulamaların açıkça insan onurunu zedeleyen, Anayasa'nın 17. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 3. maddesi kapsamında "kötü muamele yasağı"nın ihlali anlamına geldiğine dikkat çekti.
Evrensel'e konuşan avukat Utku Can Akyol, gözaltı sürecindeki uygulamalara dikkat çekerek, şunları söyledi:
"Bazı kişilerin ters kelepçelenmesi, başları eğik şekilde görüntülenip servis edilmesi açıkça kötü muameledir. Herhangi bir direnç söz konusu değildi. Zaten Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, bu tür durumlarda yalnızca başkalarına şiddet uygulayan kişilere ya da açık ve yakın bir şiddet tehlikesi oluşturanlara karşı güç kullanılabileceğini öngörür. Dolayısıyla gözaltı kararı veren savcının, durumu bu çerçevede değerlendirmesi gerekir. Bir grafiker nedir, bir muhasebe müdürü ne iş yapar, bir işletmenin çalışanları hangi idari görevleri üstlenir bunları ayırt edebilecek bir değerlendirme yapılması gerekir. İçişleri Bakanı'nın bu görüntüleri paylaşması, artık daha kötü bir noktaya geldiğimizi ve daha da kötü noktalara gidebileceğimizi gösteriyor. Bu açıkça kötü muameledir. Hiç kimsenin bu şekilde gözaltına alınmaması gerekir. Ters kelepçe uygulanması, önden kelepçeleme imkânı varken, kesinlikle hukuka aykırıdır."
Zafer Aknar'ın Çorlu'da ayakkabısız bir şekilde gözaltına alındığı görüntülerin kamuoyuna yansıması da ayrıca tepki çekti. Akyol, "Orada ifadesi alındı, buraya getirildi ancak görüşme fırsatımız olmadı. Bugün savcılığa sevk edileceğini biliyoruz. Şu an adliyedeyiz, bekliyoruz," dedi.
Akyol, bazı yöneticiler hakkında adli kontrol uygulanabileceğini, ancak karikatürle doğrudan ilgisi bulunmayan çalışanların ceza sorumluluğu taşımadığını belirtiyor. Akyol, "Bugün savcılığa sevk edileceklerini biliyoruz. Şu an adliyedeyiz, avukatları olarak gelişmeleri bekliyoruz. Savcılık işlemlerinin ardından sulh ceza hâkimliğine sevk edilmeleri mümkün. Bazı isimler hakkında adli kontrol kararı çıkabilir. Zaten gözaltına alınan iki kişinin muhasebe müdürü ve grafikerin ceza sorumluluğu bulunmuyor. Süreci bu şekilde takip ediyoruz. Karakolda verilen ifadeleri şu aşamada paylaşmama kararı aldık. Ancak Doğan Pehlivan'ın savunmasında da vurguladığı gibi, karikatürde yer alan kişilerin peygamber değil, benzer isimlere sahip kişiler olduğu ifade edildi. Leman'ın açıklamasında da buna yer verildi" dedi.
Kaynak:Evrensel