Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN), Tokat Organize Sanayi Bölgesi'nde 20 gündür maaş ve gasp edilen tazminat hakları için direnen Şık Makas işçileriyle dayanışma amacıyla Korupark AVM önünde basın açıklaması düzenledi.
Yapılan açıklamada, "Şık Makas (Cross Jeans) fabrikasında çalışan işçi kardeşlerimiz, gasp edilen haklarını geri almak için direniyor denilen açıklamada, “Bizler de bugün burada, bu mağazanın önünde toplanarak, “Bu ürünler işçilerin emeğini ve haklarını çalarak üretilmiştir. Bu ürünleri üreten işçilerin hakları ödenmemiştir. Bu ürünler çalıntıdır!” demek için bir araya geldik. Yaklaşık 10 yıldır Tokat’ta faaliyet gösteren Şık Makas, fabrikasını devletten aldığı teşviklerle neredeyse sıfır maliyetle kurdu. Her yıl İSO 500 listesinde üst sıralara tırmanan şirket, üretim maliyetinin önemli kısmını kamu kaynaklarından karşılıyor. Ancak aynı patron, işçilerin asgari ücretine, tazminatına ve emeğine göz dikmiş durumda. Sermayesi devletten, kârı işçiden alınan bu sistemde patronlar zenginleşirken, işçiler her geçen gün yoksullaşıyor. Şık Makas patronu, tekstil sektöründeki diğer patronlar gibi, kısmi daralma ve üretimde düşüş bahanesiyle işçilerin yıllardır kazandığı hakları gasp etmeye çalışıyor. Aynı patron daha önce Çorlu’daki fabrikasında binlerce işçiyi işten çıkarmış, Öz İplik-İş Sendikası’yla birlikte işçilerin alacaklarını ödememişti. Tokat’taki fabrikada da tablo aynı: Son iki yılda 2 binden fazla işçi işten çıkarıldı, tazminatlarını alamadı. Aylardır maaşlarını bekleyen işçiler, alacaklarını talep ettiklerinde ise toplu şekilde “ahlaksızlık” kodlarıyla işten atıldılar. Daha vahimi, Öz İplik-İş Sendikası’nın patronun yanında durmasıdır. Sendika, işçilerin direnişini karalamak için “şiddet uyguladılar” yalanına sarılmış, üyelerinin hakkını savunmak yerine patronun sözcülüğünü yapmıştır. Bu açık bir ihanet örneğidir" denildi.
Bu direnişin yaşandığı fabrika, Zara, Levi’s, Mango, H&M, Bestseller gibi dünyanın en tanınmış markalarına üretim yaptığı vurgusu yapılan açıklamada, “Dünyanın dört bir yanında “en kaliteli” olarak satılan bu markaların ürünleri, Tokat’ta, işçilerin açlık sınırının altında aldığı ücretlerle, ödenmeyen maaşlarla ve gasbedilen tazminatlarla üretiliyor. Bu markalar Türkiye’ye “yatırım yapmak” ya da “istihdam yaratmak” için gelmiyor. Tam tersine, ucuz işgücünü ve işsizliği fırsat bilerek, üretim maliyetini düşürmek için Türkiye gibi ülkelere yöneliyorlar. Hükümetler, bu şirketler gelsin diye patronlara büyük teşvikler veriyor, neredeyse bedavaya fabrika kurduruyor. Patronlar bu sayede üretimden devasa kârlar elde ediyor. Ancak işçiler, bu üretimin asıl sahipleri olan emekçiler, haklarını bile alamadan işten atılıyor, açlığa mahkûm ediliyor. Zara, Levi’s, Mango, H&M, Bestseller gibi markalar, uluslararası sözleşmelere göre, üretim yaptıkları yerlerde işçilerin sendikal, anayasal ve sosyal haklarını güvence altına almakla yükümlüdür. Ancak, işçiler örgütlenip mücadele etmediği sürece bu sözleşmeler kâğıt üzerinde kalıyor. Hiçbir uluslararası marka, hiçbir patron işçilerin insan olduğunu hatırlamıyor — ta ki işçiler bunu onlara hatırlatana kadar. Tokatlı Şık Makas işçileri tam da bunu yapıyor. Onlar, patronlara da, işbirlikçi sendikalara da, yüzlerine bile bakmayan markalara da “Biz insanız!” diyor. Bu onurlu direniş, yalnızca Şık Makas işçilerinin değil, tüm işçi sınıfının mücadelesidir. Bizler, Tokat’taki Şık Makas işçilerinin haklı mücadelesini selamlıyoruz! İşçilerin kazanılmış tüm haklarına saygı duyulana, alacakları son kuruşuna kadar ödenene kadar bu mücadele sürecektir. Bizler de bu süreçte sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Bu ürünler üretilirken işçilere hakları verilmedi. Bu ürünler çalıntıdır” denildi.
Kaynak: Haber Merkezi