Aroma fabrikasında sözleşme 13 Haziran’da imzalanmasına rağmen işçilere 30 Haziran’da imzalandığı duyuruldu. 17 gün boyunca işçiden saklanan sözleşme sonrası fabrikada örgütlü olan Tek Gıda İş Sendikası yine işçilerden fedakarlık istedi.
Fabrikada çalışan işçiler, kendilerine sorulmadan hazırlanan ve imzalanan protokole karşı 26 Mayıs’ta iş bırakmıştı. Tek gıda iş sözleşmenin imzalanmadığını 20 Haziran’a kadar süremiz var açıklaması yapmıştı.
Çeşitli baskılar sonucu Aroma işçileri iş başı yaptırılmasından sonra sözleşmenin akıbetini imzalandıktan 17 gün sonra öğrenebildi.
Sözleşmenin yasal süresinin 20 Haziran’da dolmasına rağmen sendika işçilere sözleşme ile ilgili herhangi bir bilgilendirme yapmamış işçiler bu duruma tepki göstermişti. Tek Gıda İş sözleşmeyi 13 Haziran’da imzalamasına rağmen işçilere herhangi bir bilgilendirme yapmadı. Sözleşmenin imzalandığını 30 Haziran’da duyuran sendikaya tepki gösteren işçiler, ayın 13’nde imzalan sözleşme neden sır gibi saklandı bu zamana kadar diye sordu.
Biz tam 1 sene önce zam almıştık ve bu aldıkları %30 o bir yılı bile karşılamıyor diyen bir Aroma işçisi, “Eğer iyi bir şey yapılıyorsa hem işçi hem iş veren gözetiliyorsa 13’ünde kimseye söylenmeden yapılan mutabakat neden ayın 30’una kadar ortaya çıkarılmadı? Gizli mutabakat kime hizmet etmiş oluyor?” diye sordu.
14 sene önce de ilk yıl %0’a imza atıldığını hatırlatan bir başka işçi ise şunları söyledi, “İkinci yıl enflasyonun biraz üstünü almışlardı. Şimdi işverenin yanlış politikalarının bedelini en ağır şekilde biz ödüyoruz. Bu bedeli hep işçi ödemek zorunda mı? 2025-2027 yılları için enflasyon almak işçiyi korumak mı oluyor? 56 senedir verilen hakların bazılarının yok sayılması işçiyi mi korur işvereni mi? Bugün yanlış yönetmenin sonucu konkordato var ve her kriz dönemlerinde olduğu gibi burada da fatura bizlere kesiliyor. Bu duruma sendika da ön ayak oluyor” dedi.
Tek taraflı taviz verilip, fedakarlık hep işçiden beklendiğini söyleyen bir başka işçi ise şunları söyledi, “Bedelin en ağır kısmını geçinme, hayatta kalmaya çalışan işçi öder. Bu yazılı olmayan ama değişmez bir kural olmuş. Pandemi olur işçi fedakarlık yapsın, kriz olur işçi fedakarlık yapsın, fabrikada konkordato var yine işçi fedakarlık yapsın diyor sendika. Bir kez de kalkıp siz üretim rekoru kırdınız servetinize servet kattınız işçinin hakkını bu ölçüde verin diye açıklama yaptığını görmedik. Varsa yoksa işçinin sırtına bindirelim tüm yükü. Sendika işçiyi koruması gerekirken patronu koruyor. Protokol imzalandığında kalkıp daha imzalamadık diye açıklama yapıyorsun sonra aynı protokolü imzalıyorsun ayın 13’ünde ama imzaladığını aidat aldığın işçiye söylemiyorsun. Sürekli sorduk ama cevap alamadık yasal süre doldu dedik halen cevap veren yok. Sonuç olarak imzaladıktan tam 17 gün sonra 30 Haziran’da imzaladık diye açıklıyorlar. Yazıklar olsun.”
Sözleşmeyi 13 Haziran’da imzalamasına rağmen 17 gün boyunca işçiden saklayan Tek Gıda İş Sendikası yaptığı açıklamada, işletmenin yeniden ayağa kalkmasının ancak emekçinin katkısı ve fedakarlığıyla mümkün olduğunu söyledi.
Tek Gıda İş Sendikası tarafından yapılan açıklama şöyle:
“Bu toplu iş sözleşmesi, ülkemizin içinden geçtiği zorlu ekonomik koşullarda Aroma işletmemizi ayakta tutma mücadelesi ile sendikamız üyesi emekçilerin arasındaki dengeyi gözetme iradesiyle şekillenmiş ve konkordato sürecinde olan Aroma işletmesi ile sendika arasında varılan karşılıklı anlayış, güven ve dayanışmanın somut bir ürünüdür. Taraflar, işletmenin yeniden ayağa kalkmasının ancak emekçinin katkısı ve fedakarlığıyla mümkün olduğunu bilerek, geleceği birlikte kurma kararlılığını göstererek bu sözleşme metnini hazırlamıştır. Sendikal hareketin yalnızca hak arama değil, aynı zamanda işletmeleri yaşatma ve sürdürülebilir bir gelecek kurma sorumluluğunu da üstlendiğini gösteren bu sözleşme yalnızca bir dönemsel kazanım ya da geçici bir uzlaşı değil; sendikal tarihe, zor zamanlarda dahi akıl, vicdan ve dayanışma ile hareket edilebileceğinin kalıcı bir kaydıdır. Sendika, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hiçbir zaman bir işletmeyi kapatan, bir üretim alanını tüketen, bir ekmeği eksilten bir anlayışın parçası olmayacak, aksine işçinin emeğini savunurken aynı zamanda çalıştığı işyerini de ayakta tutacak çözümleri üretme sorumluluğunu taşıyacaktır. Bu bağlamda, bu sözleşme bir hak kaybı değil; tam tersine, emeğin karşılığını sürdürülebilir şekilde güvence altına alma iradesinin göstergesi olup, yıllar sonra dönüp bakıldığında bu sürecin yalnızca bir kriz değil, aynı zamanda işçisiyle, işletmesiyle, sendikasıyla birlikte ayağa kalkmanın mümkün olduğunu gösteren bir dönüm noktası olduğu görülecektir. Bu Toplu iş Sözleşmesi, işte bu anlayış ile 60 yılı aşkın örgütlü olduğumuz bu işletmede sendika yönetiminin özgür iradesini kullanarak imzalanmıştır.”
Kaynak: Haber Merkezi