10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle bir açıklama yapan Bursa Tabip Odası Başkanı Alpaslan Türkkan, "Yaşanan her türlü hak ihlalinin karşısındayız" dedi.
İnsanların ırkından, renginden, cinsiyetinden, cinsel yöneliminden, dilinden, din ve mezhebinden, inancından, etnik kimliğinden, siyasi-vicdani ve felsefi kanaatinden bağımsız olarak, insan olmaktan gelen hakları ve dokunulmazlıkları olduğu temel fikri dünya çapında yeterli kabul görmemiştir diyen Türkkan, “Ne yazık ki; günümüzde Birleşmiş Milletler Örgütü de var oluş gerekçesiyle çelişir biçimde, hak ihlallerinin başlıca sebebi olan savaşları ve iç savaşları önlemede/sonlandırmada, mülteci krizlerine müdahalede, küresel çapta doğal ve kültürel mirasın korunmasında, yoksullukla ve adaletsizlikle mücadelede, başta kadınlara yönelik olmak üzere her türlü ayrımcılığı sonlandırmada yeterince etkin olamamaktadır. Aradan geçen 72 yılda insan haklarında aşınmanın gerçekleştiği ve insan haklarının araçsallaştığı, COVID-19 pandemisinin de derinleştirdiği devam eden ekonomik krizler, silahlı çatışma ve savaş ortamlarının insan haklarını tehdit ettiği bir dönemi yaşıyoruz. Önlenebilir viral bir hastalık olan COVID-19, resmi verilerin gizlenmeye çalışılması ve halka yanlış veya eksik bilgilerin verilmesi sonucunda ülkemizi günlük vaka tespitinde Avrupa Birliği ve dünya sıralamasında liderliğe taşımıştır. Sağlığı alınıp satılabilen bir meta olarak kabul eden ve onu serbest piyasa kurallarına terk eden kapitalist sağlık anlayışıyla pandemiye karşı mücadele etmek, yaşanılan bir yıllık süreçte deneyimlendiği gibi neredeyse imkansızdır. Bırakalım temel insan haklarını, insanların yaşam hakkını doğrudan tehdit eden bir durum tüm dünyada yaşanmaktadır” dedi.
“Pandemiyle ilgili veriler uzun süre saklandı”
Hükümet pandemi ile ilgili yurtaşların en temel insan hakkı olan bilgilenme hakkını da ihlal etmiştir diyen Türkkan, Pandemiyle ilgili veriler uzun süre saklanmıştır. Salgın döneminde, sağlık çalışanları da en fazla etkilenen kesim olmuştur. Sağlık çalışanlarını pandemiye karşı korumaya çalışan, toplumu bilgilendirmeye çalışan TTB bu dönemde iktidar tarafından kriminalize edilmiştir. Dünya genelinde cezaevleri pandemi koşulların da boşaltılırken Türkiye’de tutuklu sayısı bu dönemde, pandemi dönemindeki antidemokratik uygulamalar sonucunda daha çok artmıştır. Dünyada ve orta doğu coğrafyasında savaşlar, ölümler yaşanmakta; insan hakları ihlalleri en ağır hali ile devam etmektedir. Türkiye'de de durum farklı değildir. İnsan hakları ve özgürlükler, gittikçe artan bir şekilde ihlal edilmektedir. Temel sorunları çözmekten uzaklaşılmakta, ülkemizin insan hakları ve demokrasi sorunu giderek büyümektedir. Yaşama adanmış bir mesleğin mensupları, hekimler olarak, yaşanan her türlü insan hakkı ihlallerin karşısında olduğumuzu bildiriyor, insan eliyle gerçekleşen insan hakları ihlallerinin son bulduğu, insan haklarına dayalı ortak yaşam koşullarının oluşmasına dair çabamızı ve ısrarımızı yineliyoruz” dedi
BursaMuhalif.com/Haber Merkezi