Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA

Elimiz kolumuz bağlı bekliyoruz

Haber Giriş Tarihi: 08.12.2020 11:42
Haber Güncellenme Tarihi: 09.12.2020 10:37
Kaynak: Haber Merkezi
Haberyazilimi.com
Elimiz kolumuz bağlı bekliyoruz

Pandeminin etkisi ile kültür sanat faaliyetlerindeki tahribat da derinleşiyor. Kültür-sanat faaliyetlerinden en çok etkilenenlerin başında özel tiyatrolar geliyor. Özel tiyatrolar pandeminin etkisi ile perde açamıyor. Perdelerini açamadığı için ayakta kalamayan özel tiyatroların sayısı her geçen gün azalıyor. 

Pandemi döneminde özel tiyatrolar ve tiyatro oyuncuların yaşadığı sorunları Kafa Sahne kurucularından Eray Soykan ile konuştuk.

Kafa Sahne nasıl kuruldu?

Kafa Sahne, 2016 yılında benim Süleyman Demirel Üniversitesi Oyunculuk Bölümü’nden mezun olmamla birlikte aslında kurulmuş oldu. Bir tez oyunundan yola çıkarak başladı Kafa Sahne. Ankara’da festivallerde ödül almış olan bir oyun olan “Testosteron” oyunu. Sonra ben Bursa’ya geldim ve tiyatroyla ilgilenmek istedim. Bursa’da tiyatro yapmak kolay değil çünkü şartlar çok değişti, iş bulamıyorsunuz. Devlet Tiyatrosu’ndan Bora Özkula bu oyunun çıkma aşamasında çok yardımcı oldu bana. Tiyatro fiilen başladı ve biz bu oyunu oynadık. Oynarken de kendimize bir isim bulmamız gerekiyordu, ismini verdik. Bu arada ilk yaptığım temsil birçok kez oynandı Bursa’da ve çok beğenildi. Bir şeyler yapmak istedik ve ondan sonra yaklaşık iki sene sonra Kafa Sanat’ın üçüncü yılında Emre’yle beraber Kafa Sahne’yi kurduk. O benim çok eski bir arkadaşım, o da okulunu bitirdikten sonra geldi beraber burada Kafa Sahne’yi inşa ettik. Tepeden tırnağa, tamamen kendi imkanlarımızla her şeyi biz yaptık diyebilirim. Işıklarından sahnesine, dekorundan finansına kadar biz sağladık. Kafa Sahne her hafta farklı programlar yaparak seyircisiyle buluşan ve onların bakış açısına farklı şeyler kazandırmaya çalışarak yola çıktı. 

Kafa Sahne’nin bu zamana kadar çıkardığı oyunlar nelerdir?

Testosteron ile başladık ilk olarak. Ardından “Kocasını Pişiren Kadın”ı oynadık, benim yönettiğim bir oyundu. “Sihirli Eller” adlı bir çoçuk oyunu yaptık bunu hem yazdım hem oynadım hem yönettim ve ondan sonra da pandemi patladı zaten. Yeni de başka bir oyun yapamadık şu an ama birçok oyun için çalışıyoruz. 

Gelir kaynaklarınız nelerdir, pandemi gelir kaynaklarınızı ve masraflarınızı etkiledi mi?

Bizim gelir kaynağımız sadece tiyatrolarımız. Tiyatroda kazandığımız kadar varız. Eğer kazanmıyorsak herhangi bir gelirimiz yok. Gelirimiz seyirciye bağlı, ne kadar seyirci gelirse o kadar çok gelirimiz yükseliyor.  Oynamadığımız zamanda sürekli eksiye düşüyoruz. Masraflarımızı çıkarabiliyor muyuz? Çıkarıyoruz, buraya duygusal olmaktan ziyade biraz daha ticari gözle de bakmak lazım. Pandemiyle beraber çok fazla tiyatro kapandı, çok fazla kişi işsiz kaldı. Bununla beraber tiyatrolar kendi adlarına bir sürü yardım kampanyaları düzenledi. Biz de düzenledik Bursa’da ama maalesef istediğimiz etkiyi yaratamadık. Bursalılar çok fazla sahip çıkmadılar bu noktada. Biz tamamen yine kendi imkanlarımızla ayakta durmaya çalıştık. Çalışanlarımızın maaşını ödemeye çalıştık. 

Hiçbir yerin desteği yok

Bize ne belediyeden ne de başka bir yerden destek gelmiyor. Tiyatrolar ilk kapandığında biz de etkilendik, arkadaşlarımızın birçoğunun kirası birikti. Biz de hepsine yetemedik, perde açamadığımız için sadece temel ihtiyaçlarının bir kısmına yetebildik. Perde açamadığımız bir dönemde Nilüfer Belediyesi’yle ortak bir çalışmaya girdik. Ortak bir prodüksiyon olarak, “Renkli Olsun Yarınlar” adlı bir çocuk oyununu Hayal Şahin yazdı, İbrahim Şahin yönetiyor, Kafa Sahne oyuncuları da oynuyor. Eğer pandemide izin verirse Nilüfer’e ait birçok sahnede birçok yerde Kafa Sahne ve Nilüfer Belediyesi İş birliği altında bunu oynayacağız. Aslında bu önemli bir destektir. Böyle bir dönemde güzel şeyler oluyor, olmuyor değil ama yeterli mi derseniz tabii yeterli değil.

Bu süreçte çok fazla özel tiyatronun borcu yüzünden kapatıldığını duyduk. Peki, sizin borcunuz var mı?

Borcu olmayan özel tiyatronun olduğunu düşünmüyorum, borcumuz yok diyen özel tiyatrolar da yalan söylüyordur. Hepimizin çok borcu var. Burada yöneticilik biraz devreye giriyor. Durumu nasıl yönettiğin göz önüne gelince, çok zor şartlar altında devam etmeye çalışıyoruz. Elimiz kolumuz bağlı, ne yapacağımızı bilmiyoruz ama ona rağmen bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Ne kadar ayakta kalacağınız önemli, biz Kafa Sahne olarak ayaktayız. Ayakta kalmak için de bir şeyler yapıyoruz. Neler yapıyoruz? Kurslarımız, atölyelerimiz halen devam ediyor. Seyirciden kaybettiğimiz kaynağı buradan toplamaya çalışıyoruz. 

Devletin bir desteği olması lazım mı özel tiyatrolara?

Devletin tamamen destek olması lazım. Çünkü devletin özellikle kültür ve sanatla alakalı bakış açısını değiştirmesi gerekiyor. Çünkü devlet tiyatrosu kar amacı gütmeyen tiyatro olarak çalışıyor ve biletlerini ona göre belirliyor. Ona rağmen bazen seyirci bulmakta zorlanıyorlar, oturmuş bir kurum oldukları için onu kolayca aşabiliyorlar. Oyundan oyuna bu seyirci durumu değişiyor. Ama biz özel tiyatrolar da kar amacı gütmeliyiz. Çalıştırdığımız her oyuncunun maaşını gelen seyirciden çıkarıyoruz. Devlet özel tiyatroları desteklemiyor. Bana çok doğru gelmiyor özel tiyatrolar demek, özel bir şeymiş gibi. Bağımsız tiyatro desek daha doğru olur. Devletin bağımsız tiyatrolara daha fazla destek olması gerekir. Bunun belli prosedürleri oluşturulabilir. Örneğin bir meslek odamız yok bizim, oyuncu statüsünde değiliz biz. Evet oyunculuk bölümünden mezunuz ama meslek olarak oyunculuk mesleği. Bir oda kurulması lazım. Devletin bizi desteklemesi çok zor değil, kolay desteklenebiliyor. 

Türkiye’nin ve Bursa’nın tiyatrolara yaklaşımı nasıl?

Sahneler hep dolu değil mi yani genelde öyle deniliyor. Sahneler dolu yer bulamıyorsunuz, seyirciler önceden biletleri bitirdi çok güzel ama bunlar belirli oyunlar için. Özel tiyatrolarda ünlü isimler daha kolay dolduruyor. Seyirci popüler olan ünlü kişilerin oyununa gitmeyi tercih ediyor.  İçeriği ne, ne anlatıyor ya da gerçekten çalışılmış bir oyun mu bunlara bakmıyorlar. Sadece oyuncuya bakıyorlar. İşi oyunculuk olmayan, oyunculuktan da anlamayan birçok oyunun izleyicisi yüksek. Çünkü onlar popüler kültür dediğimiz o şey burada bu şekilde kullanılıyor. Bilinçli seyirciyi konuşmak lazım. Gerçekten tiyatro takipçisi seyirciyi konuşmak lazım. Her oyuna giden, gittiği oyunda bir şey bulmaya çalışan seyirci çok düşük. Umarım o da yükselir bir gün. 

Peki, son zamanlarda tiyatrolara rağbetin azalmasının sebebi insanların bilet fiyatı almaya gücü olmadığı için mi, yoksa tiyatrolar popülerliğini yitirdiği için mi?

Yaşam standartlarımız çok yüksek değil. Bu ülkede birçok kesim asgari ücretle geçiniyor, aldıkları ücretle ev geçindirmeye çalışıyor, yaşamaya çalışıyor. Doğal olarak temel ihtiyaçlarını karşılıyor. Tiyatroyu lüks olarak görüyor. Bir diğeri de insanlar tiyatroyu eğlenceli bir araç olarak görüyor. Ben tiyatroya gideyim ve eğleneyim. Seyirci komediyi, gülmeyi seviyor. Tiyatro sadece hoşça vakit geçirecekleri bir yer değil, tiyatronun çok önemli görevleri vardır. Tiyatro düşündürmelidir, tiyatro öğreticidir, tiyatro insanidir. 

Sizce tiyatroların en büyük problemleri ne?

Tiyatroların kendilerini geliştirmesi gerekiyor. Tiyatroların iyi çalışması gerekiyor. Doğru düzgün prova yapmadan sergilenen o kadar çok oyun var ki, bu durum da seyirciyi etkiliyor. Seyircide olumsuz bir etki bırakıyor, seyirci de bir daha tiyatroya gitmiyor. Örneğin, çocuk oyunları. Çocuk oyunları iyi olmalı çünkü yarının seyircisi oradan yetişiyor. Çocuk oyunlarına önem vermeliyiz. Bizler de tiyatroyu önemli görmüyoruz hayatımızda, bence hepimizin önemli görmesi gereken bir şey tiyatro.

Bizler sahneleri özledik

Pandemide ayakta kalan tiyatroların çok yaralı bir şekilde çıkacaklarını düşünüyorum ama pandemi bittikten sonra tiyatroların eskiye nazaran daha iyi olacağını düşünüyorum. Biz Ocak 2021’e kadar perdeleri kapattık. Kendi sağlığımız ve seyircinin sağlığı için. Çok özledik sahneye çıkmayı, oyuncu oyunculuk yapmayı, yönetmen yönetmenlik yapmayı çok özledi. Bizler bu süreçte kendimizi yenilemeye çalışıyoruz. Pandemi bittikten sonra her şeyin düzelip güzel olacağına inanıyorum, umarım olur.

BursaMuhalif.com/Sibel KAHRAMAN

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.