Berivan'ın ölümüyle ilgili gerçekler açığa çıksın Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu dün (4 Haziran Perşembe) 17 yaşında iken şüpheli bir şekilde göğsünden vurulması nedeni ile hayatını kaybeden Yaprak Berivan Turga için Bursa Adliyesi'ndeydi. Turga ailesi ile birlikte eylem yapan platform üyeleri gerçeklerin açığa çıkmasını ve adaletin sağlanmasını istedi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu dün (4 Haziran Perşembe) 17 yaşında iken şüpheli bir şekilde göğsünden vurulması nedeni ile hayatını kaybeden Yaprak Berivan Turga için Bursa Adliyesi’ndeydi. Turga ailesi ile birlikte eylem yapan platform üyeleri gerçeklerin açığa çıkmasını ve adaletin sağlanmasını istedi.
Kadın Cinayetlerini Platformu bugün 17 yaşında şüpheli bir şekilde ölen Yaprak Berivan Turga’ya adalet sağlanması için Bursa Adliyesi’ndeydi. 8 Mart 2015’de evinde göğsünden ateşli silah yaralanması sonucu ölen Yaprak Berivan’ın hastaneye kaldırılması ile erkek arkadaşı Uğur Arat şüpheli olarak aranmaya başlanmıştı. Arat, akşam saatlerinde yakalandığında Berivan’ın kendisini öldürmeye çalıştığını, kurtarmak isterken silahın ateş aldığını söylemişti. Cinayet şüphesi ile tutuklu yargılanan Arat bugün ilk kez hakim karşınsa çıktı.
Gerçekler ortaya çıksın
İlk duruşmada sanığın ifadesi ve arkadaşlar intihar olduğunu iddia ederken, Uğur’un arabasının torpido gözünden çıkan tehdit notu ve daha önce Berivan’la gerçekleşen tartışmalar mahkemeye sunuldu. Adli tıp kurumundan gelen bilirkişi raporu ile şüphelinin hem kendisini hem Berivan’ı aynı mermi ile vurma ihtimalini zayıf olduğu belirtildi. Bu rapor doğrultusunda savcılık şüphelinin beraatını talep ederken, mahkeme bu talebi yerinde bulmadı. Dava 24 Haziran’a ertelendi. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun müdahillik talebi ise suçtan doğrudan zarar görmediği gerekçesi ile reddedildi.
Kadınları katleden AKP Zihniyetidir
Davanın ardından basın açıklaması yapan Kadın Cinayetlerini Durduracağız platformu ve Turga ailesini HDP’li kadınlar, Koza kadın derneği, Nilüfer Kadın Dayanışma Merkezi, Hayatın Renkleri ve Özgürlük Derneği yalnız bırakmadı.
Basın açıklamasında konuşan Baba Hüseyin Turga şunları söyledi: “Ne yazık ki her ay kadın cinayetlerini görüyoruz. Bu konuda sistem suçludur. Sistem kadın cinayetlerinin olmasına göz yumuyor. İşte bugün olduğu gibi kızım Berivan için adalet sağlanmıştır. Kızım 8 Mart gibi anlamlı bir günde katledilmiştir. Ama yeterli ilgiyi göremedi. Katledilen kızlarımız, annelerimiz, bacılarımız diyeceğimiz kadınlar ne yazık ki katlediliyor. Ben bunu tamamen AKP zihniyetinin bugün sunduğu bir sistem olduğunu söylüyorum. Bu böyle sürdüğü sürece defalarca göreceğiz kadın cinayetlerini.
Müdahillik tanımı geniş yapılmalı
Ailenin avukatı Engin Yalçın şunları söyledi: “cinayetten sonra sanık hemen tutuklandı. Ama dava açıldıktan sonra adli tıptan gelen yazı ile delillerden verilen rapora dayalı olarak savcılık makamı tutukluluk halinin sona ermesini istedi. Fakat mahkeme sanığın tutukluluk haline son verilmesini göze alamadı. 24 Haziranda sanığa beraat verileceğini düşünüyoruz. Müdahillik tanımı geniş yapılmadığı için, ailemiz derneğin üyesi durumunda fakat buna rağmen derneğin suçtan doğrudan zarar görmediği nedeniyle müdahilliğini reddetti.”
Ağır ceza yasalaşmalı
Kadın Cinayetlerini Durduracağız platformu adına yağılan basın açıklamasında, kadın katillerine neden ağır ceza verilmesi gerektiğini anlatıldı. 12 Haziran’da Özgecan davasında da tüm aileleri birlikte hazır bulanacağını söyleyen Platform, Berivan’ın ölümündeki gerçeklerin ortaya çıkmasının, adaletin sağlanmasının öneminin altını çizdi. Kadın cinayetlerini durdurana kadar mücadeledeki kararlılıklarını bir kez daha dillendiren platform, meclisin açılması ile birlikte ilk işinin kadın cinayetlerini nitelikli halden sayan ve ağır cezalar verilmesini içeren bir yasa değişikliği olması gerektiğini belirtti.
Hükümet sorumludur
Konuşma yapan HDP’li kadınlar şunları belirtti: “Yaşanan tüm bu kadın katliamlarından bizleri "makbul kadın" haline getirmeye çalışan, ne zaman evleneceğimize, kaç çocuk doğuracağımıza, çocuklarımızı nasıl doğuracağımıza, nerede ne kadar güleceğimize, ne giyeceğimize müdahale eden, sistemli söylemleri, kurdukları mekanizmalar ve çıkardıkları yasalarla destekleyen hükümet birinci dereceden sorumludur”
Hayatın Renkleri Özgürlük Derneği ise yaptığı açıklamada “ Adalet için ceza indirimi değil, ağırlaştırılmış müebbet istiyoruz. Bu düzen böyle gitmeyecek. İnsana insan canlıya canlı olduğu için değer vermeyen her türlü siyaseti, yargıyı vicdanen reddediyoruz.”
(Yarinhaber.net)