Bursa’nın Nilüfer ilçesine bağlı Tahtalı Mahallesi’nde kurulması planlanan beton santraline ilişkin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı “ÇED gerekli değildir” kararına imza attı. Kararı protesto etmek için Tahtalı halkı soluğu, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü önünde aldı. Bursa Barosu, Bursa Kent Konseyi Çevre Meclisi, Nilüfer Kent Konseyi Çevre Meclisi, DOĞADER ve Tahtalı Mahalle Komitesi’nin çağrısıyla yapılan basın açıklaması ile yöre halkının itirazları dile getirildi.
DOĞADER Başkanı Murat Demir, Tahtalı’nın son kalan ormanlık arazisinin beton santrali olarak kullanılmasına itiraz için burada olduklarını belirterek “Bu projenin bölgeye zarar vereceğini tüm yöre halkıyla dile getirdik. Muhtarımız, bizler çocuklar, kadınlar, gençler, yaşlılar ve bölgede yaşayan herkes bu projenin yanlış olduğunu, bölgeye zarar vereceğini, Tahtalı’nın doğasına, insanına, yaşamına zarar vereceğini çok kez söyledik. Bir şirket para kazanacak diye, bölge insanı bunları hak etmiyor.” dedi. Kurulmak istenen bölgenin üst kısımlarının taş ve maden ocaklarıyla köstebek yuvasına döndüğünü ifade eden Demir, Nilüfer 30 Ağustos Mahallesi’nde daha 3 gün önce mahalle halkının kirli hava nedeniyle acillik olduğuna dikkat çekerek Nilüfer’i kirletecek bir çalışmaya izin vermeyeceklerini söyledi.
“Benim köyüme yazık değil mi?”
Tahtalı Muhtarı Hüseyin Kahya, “Benim mahallem yerleşim yeridir. Önü ovadır, arkası dağdır. Biz çevre köylerle bir yol açmak istedik, Anıtlar Kurulu ve Orman Bölge Müdürlüğü izin vermedi, bir yıl uğraştırdı bizi. Ama şimdi bu projeye nasıl izin alınabiliyor. Zengine geç deniliyor, fakire de sen dur. Benim köyüme yazık değil mi?” dedi.
“Bölge halkının istemediği bir durum var ortada. Ormanın ortasında bir beton santrali söz konusu. Elimizden geldiğince, son noktaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.” diyen Nilüfer Kent Konseyi (NKK) Başkanı Mustafa Berkay Aydın, Bursalıları bölgeyi incelemeye davet etti. “Tahtalı’ya gelip baksınlar, kurulmak istenilen alanı incelesinler, Tahtalı halkının itirazlarını anlayacaklardır” diyen Aydın, NKK olarak Tahtalı halkının yanlarında olduğunu belirtti.
Bursa Kent Konseyi (BKK) Başkanı Ertuğrul Aksoy, toprağını, havasını, suyunu sahiplenen, korumak için mücadele eden Tahtalı halkına teşekkür ederek sözlerine başladı. ÇED sürecinin aynı zamanda hangi önlemler alınması gerektiğinin taahhüdünü verdiğini ancak bu süreçlerin hiçbir zaman yürütülemediğini belirten Aksoy, “Tarım topraklarımızı, temiz sularımızla sulayarak nitelikli, kaliteli, sağlıklı ürünler yetiştirip Bursalıları, Türkiye'yi beslememiz gerekir. Bunu yapmamız gerekirken biz topraklarımız, suyumuz, temiz havamız için mücadele ediyoruz. Yeter artık.” dedi.
“Mücadelenin sabra ihtiyacı var”
Bursa Barosu Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Başkanı Avukat Eralp Atabek, “30 yılı aşkın komisyon pratiğimizde yeni bir aşamaya daha geçtik. Bu yaşadığımız günlerde Çevre Kanunu’nu, Zeytin Kanunu’nu delmek isteyen iktidar sayesinde başka mücadele alanlarına geçmek zorunda da kalıyoruz. Bütün bu ahval ve şerait içinde Tahtalı köyünün durumu da aynı şekilde olumsuzluğa gidiyor. Muhtarımızın da dediği gibi sadece bir beton santrali açmak değildir hedef. İlk önce sarı öküzü alırsınız sonra da kontrolü elden kaçırırsınız.” diyerek bu mücadelenin sabra ihtiyacı olduğunu belirtti. Hukuki sürecin sonuna kadar yürütülmesi gerektiğini belirten, alanın gezilmesi konusunda ÇED Daire Başkanlığı’nın masa başında kararlara imza attığına dikkat çeken Atabek, daha az masrafla basit bir raporla bölge halkının sağlığının, Bursalıların temiz hava hakkının ellerinden alınmasına karşı mücadelede Bursa Barosu olarak Tahtalı halkının yanında olacaklarını ifade etti.
Can Atalay’a Bursa’dan selam
Atabek açıklamasına şu sözlerle devam etti:
“Köylülerimize hukuki olarak gönüllü desteğimizi vermeye devam edeceğiz. Yeter ki köylümüz de sadece dava ile işi bırakmasın. Alanda yine de kendini göstermeli. Hiçbir zaman hukuk mücadelesi yeterli olmuyor Türkiye’de. Hukuk mücadelesi verenlerin de içeride olduğunu gördük maalesef. Bu mücadeleler de yer almış arkadaşım, Can Atalay’ı da buradan anıyorum. Nice mücadelelerde yer almış arkadaşım Silivri’de mahpus. Buradan da selam yolluyoruz, burada da mücadelemiz devam edecek.”
Açıklamaların ardından bölge halkının topladığı itiraz dilekçeleri İl Müdürlüğü’ne teslim edildi.
Kaynak: Haber Merkezi