Yapı-Yol Sen: “Bu kez sahte sözleşmeleri kabul etmeyeceğiz”

2026-2027 yıllarını kapsayacak 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci öncesi konuşan Yapı-Yol Sen Bursa Şube Başkanı Okan Okumuş, emekçilerin yoksulluğa mahkûm edildiğini belirterek, “Bugünden itibaren tüm işyerlerini ve meydanları TİS masası haline getireceğiz. Bu kez sahte sözleşmeleri kabul etmeyeceğiz” dedi.

Yapı-Yol Sen’in Bursa’da gerçekleştirdiği açıklamada, ekonomik krizin faturasının yine kamu emekçilerine kesildiği vurgulandı. Okumuş, TÜİK verileriyle maaşların eritildiğini, birçok kamu emekçisinin artık kirasını bile ödeyemediğini söyledi.

“Kamu hizmeti veren kamu emekçileri, bizzat kamunun yarattığı kriz yüzünden yoksulluğa itiliyor. Seyyanen zamlar ve ek ödemelerle emekliliğe esas maaşlar kuşa çevrildi” diyen Okumuş, 2008 sonrası işe girenlerin emeklilikte ciddi hak kayıpları yaşadığını vurguladı.

“Masadaki yetkili sendika değil, iktidarın memur koludur”

Toplu sözleşme sürecinde yıllardır kamu emekçilerinin taleplerinin yok sayıldığını ifade eden Okumuş, iktidarın “sendikamız” dediği yapıların TİS sürecini göstermelik bir müzakereye dönüştürdüğünü söyledi.

“Yandaş sendikaların sahte masalarına artık oturmayacağız. Gerçek bir toplu pazarlık ve grev hakkı için mücadele edeceğiz” diyen Okumuş, 4688 sayılı yasanın değiştirilmesini talep etti.

Yapı-Yol Sen’in TİS talepleri

Şube Başkanı Okumuş, sendikanın TİS sürecinde öncelikli olarak şu talepleri gündeme taşıyacağını açıkladı:

En düşük memur maaşı yoksulluk sınırına çekilsin, maaşlar enflasyona göre her ay güncellensin.Gelir vergisi sabitlenerek %10’a çekilsin.Ek ödemeler emekliliğe yansıtılsın, emeklilik bağlama oranı %85’e çıkarılsın.Mülakat kaldırılsın, liyakate dayalı kamu yönetimi sağlansın.Kadına yönelik şiddet ve ayrımcılıkla mücadele için kamusal “Kadın Birimi” kurulsun.3600 ek gösterge tüm çalışanlara verilsin.Tüm kamu emekçilerine yılda iki kez bir maaş tutarında ikramiye verilsin.KHK ile ihraç edilen kamu çalışanları göreve iade edilsin.Karayolları, AFAD, Tapu ve Kadastro gibi kurumlardaki teknik ve idari personele özgü tazminatlar ve hak kayıpları giderilsin.İller Bankası’nın özelleştirilmesine son verilsin, eşit işe eşit ücret sağlansın.

“Üreten biziz, yöneten de biz olacağız”

Açıklamasının sonunda tüm kamu emekçilerini mücadeleye çağıran Okan Okumuş, “Hak verilmez, mücadeleyle alınır. Taleplerimiz karşılanmazsa, üretimden gelen gücümüz dahil tüm demokratik haklarımızı kullanacağız” dedi.