Kestel Eğitim Sen temsilciliği Bursa Mı̇llı̇ Eğı̇tı̇m Müdürlüğü neyı̇n peşı̇nde diyerek bir mektup kaleme aldı. Kestel Eğitim Sen temsilciliği tarafından kaleme alınan mektup şöyle:
Milli Eğitim Bakanlığı “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” çerçevesinde değerlerimizi ön plana çıkaran bu modeli tüm eğitim sistemimize entegre etmiştir. Bu değerler kimler tarafından uygulanacak peki, Tabii ki MEB’in yöneticileri ve öğretmenleri...
Gurur duyduğumuz bu “gece gündüz dilimizden gönlümüzden düşürmediğimiz çok süper değerlerimizin temeli -kimse itiraz etmezse- “Hek, Hükük ve Edelet”ten oluşuyor. Hele de “KUL HAKKI” kırmızıçizgidir. Bunun farkındalığıyla hareket eden MEB, diğer değerlerimiz olan paylaşmayı, sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü, nezaketi, doğruluğu, temizliği, özgürlüğü, eşitliği, barışı, vefayı, sadakati ve inceliği “Hek, Hükük ve Edelet”in üzerine inşa etmeyi hedefliyor. Gel gelelim bu durum sistemin işleyişinde karşılık buluyor mu? Bunun en bariz örneğini Bursa Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde yürütülen müdür ve müdür yardımcılığı mülakat sınavında çok net gördük.
Doğruluğundan dürüstlüğünden adaletinden hiç mi hiç şüphe duymadığımız kimseden emir ve talimat almayan yüceler yücesi, alnından öpülesi mülakatta yetkili komisyon ekibini sevinç gözyaşları içerisinde kutlamak gerekiyor.
Bu komisyon-adlarını bilmesek de her biri bir cevher - Bursa Kestel’den haddini aşan Eğitim-senli şahız, bir de ilçe başkanlığı yapmaktadır. Üstüne üstlük adı Deniz olan, bunlar yetmezmiş gibi, gece gündüz ders çalışıp videolar izleyen; testler, denemelerle boğuşan yazılı sınavda da 80 almış birine yönelik tüm maneviyatını, etik değerlerini kuyumcu hassasiyetiyle tartan değerli komisyonumuz 55 puan vermiştir. Böylece 60 puan barajın altında kalan şahsın okul müdürlüğü gibi kutsal bir görevi layıkıyla yapamayacağına kanaat getirmiştir. Böyle kutsal görevlerde oldukça özenli bir tavır sergilediği için bir anlamda hakkı olana hakkını teslim ettiği için komisyonu maneviyatımızın en derin hisleriyle alkışlıyoruz.
Okullarda özenle anlatılan, ÇEDES’LE de desteklenen “süper kutsal değerlerimize” sahip çıkarak il genelinde 7. Sırada olan bu öğretmen böylece sıralamaya dahi alınmayacaktır. Hizmet anlayışıyla yanıp tutuşan mülakat ekibini bu asil davranışından dolayı alkışlanmasının yetersiz kaldığı kanaati çoğumuzda mevcut olup, ayrıca üstün hizmet madalyasıyla ödüllendirilmesi değerlerden yana yandaş olan duyarlı tüm eğitimcilerin arzusudur. Ayrıca bu örnek uygulamaya karşı olanlar da elbette olacaktır. Tarih gerçekleri bunlarla en acı şekilde yüzleştirecektir. Aynı zamanda bu duruma kimlerin destek verip vermediği kadar kimin nerede/kimlerle yan yana durduğunu ve ne kadar ettiğini de hep birlikte göreceğiz.
Oldukça aleni bir şekilde “seni istemiyoruz,” denilen gayr-ı yandaş Deniz Tuncay öğretmenimizin yerine bu işi senden çok daha iyi yapacak, biat edebilecek sözümüzden asla ve asla çıkmayacak başını okşadığımız peşimizden koşan elimizi eteğimizi öpecek ancak nasıl olmuşsa sınavdan düşük almış nice cengâver yandaşın olduğu, hak hukuk adalet sahibi kul hakkı asla yemeyeceğini düşündüğü birilerinin önünü açtığı düşünülen bu komisyonu övecek kelimeler bulmakta zorlanmamızı anlayışla karşılayacağınızı umuyoruz.
YA MÜLAKAT OLMASAYDI, değil mi? O zaman okullar yolgeçen hanına dönmez miydi? Allah getirenlerden razı olsun. Darısı bu komisyonun gösterdiği hassasiyet ve cesareti göstermeyen diğer komisyonlara diyelim. Bu yüz akı komisyonun ve bunları tercih eden yüce iradeyi kutluyorum. Tüm öğretmenlerimizin de okullarda öğrencilerimizi yetiştirirken aynı hassasiyetle davranacaklarına olan inancımızla “Yaşasın Değerlerimiz!” diyoruz.
Kaynak: Haber Merkezi