Bartın’ın Amasra ilçesinde gerçekleşen grizu patlaması sonucu 41 madencinin hayatını kaybetmesi Bursa’da protesto edildi.
Yapılan açıklamada kaza değil, cinayet olduğu, sorumlusunun çalışma yaşamını güvensizleştiren hükümet olduğuna dikkat çekildi.
Bursa Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla yapılan açıklamaya DİSK Yönetim Kurulu üyesi Gıda İş Genel Başkanı Seyit Aslan’da katıldı.
Açıklamada konuşan DİSK Yönetim Kurulu üyesi Gıda İş Genel Başkanı Seyit Aslan, “Bu kaza değil, fıtratta değil bu 41 işçi arkadaşımızın bilerek ve istenerek katledilmesidir. Çünkü daha önce oradaki yapılan incelemelerde, Sayıştay raporunda buradaki kontrolsüz üretimin ileride büyük bir faciaya neden olabileceğine dair söylemler var bilgiler var. İşçilerin burada büyük bir metan gazı sıkışması var her gün endişeyle ve kaygıyla ocaklara iniyoruz bu konuda önlemler alınsın diyen işçilerin söylemlerine itibar edilmedi. Bugün 41 arkadaşımızı kaybettik. Buna fıtrat demek madencinin hayatında ölüm var demek asla kabul edeceğimiz bir şey değildir. Sayıştay raporu diyor ki deniz kotundan 300 metre aşağıya inilmiş burada büyük bir tehlike var burada üretim yapmamak gerekir diye uyarısı var 2017 ve 2019 raporlarında. Buna rağmen üretim yapılıyor. Türkiye Taş Kömürü İşletmeleri Genel Müdürlüğü yaşanan bu iş cinayetinden sorumludur. Türkiye’yi yönetenler bu sorumluluktan kaçamazlar” dedi.
Son 20 yılda en az 2 bin maden işçisi, son 20 yılda 30 bine yakın işçi arkadaşımız yaşanan iş cinayetlerinden dolayı hayatını kaybettiğini hatırlatan Aslan, “Bu büyük katliamlara neden olanlar asla ve asla yargılanmıyor ceza almıyorlar. Hatta öyle cezalar veriliyor ki ödül gibi cezalarla bu iş cinayetlerini işlemeye teşvik ediliyorlar. Biz bunları kabul etmiyoruz etmeyeceğiz. İnsanlar sağken, yaşarken verilmeyen kıymet öldükten sonra yapılan açıklamalar sanki her zaman sahip çıkılan söylemler, timsah gözyaşları dökerek bu işin üstünü kapatamazlar. Patlamadan hemen sonra ilgili bakanlıklar oraya gittiler ve diyorlar ki biz hemen müdahale yaptık. Patlama olduktan sonra müdahaleniz ne işe yarıyor. 41 tane insan öldü. Patlama olmadan önce insanların hayatları için önlem alın” dedi.
Bursa Demokrasi Güçleri adına ortak basın açıklamayı Muharrem Or okudu.
Bakanlık başta olmak üzere devlet ricalinin gösteri merkezlerinden biri olan Amasra'da gerçekleşen bu katliam göz göre göre gelmiştir diyen Or, “Sayıştay ve TKİ raporlarında kazı derinliğinin 300 metreyi geçmesi nedeniyle grizu riski olduğunun belirtilmesine rağmen kar uğruna üretime devam eden iktidar ve patronlar bu katliamın sorumlusudur. Hazırlanan raporlara rağmen işçinin canını patronların kasalarından daha değersiz bularak göz yuman, denetlemeyen, engellemeyen bakanlık ve siyasal iktidar bu katliamın sorumlusudur. Çünkü madencilere kader olarak dayatılan ölümlerin önlenebilir olduğunu biliyoruz, yıllardır defalarca dile getirdiğimiz, meydanlarda haykırdığımız, kader değil, fıtrat değil, kaza değil, cinayet sözü ne yazık ki 41 madencinin canıma mal olmuştur” dedi.
İnsan yaşamı için alınması gereken, aklın ve bilimin öğrettiği önlemlerin, sadece ve sadece maliyet artmasın, işçilerin söz hakkı olmasın, kârlarımız azalmasın diye alınmadığını biliyoruz diyen Or, “Tarihin en büyük iş cinayeti olan Soma’da bile tek tutuklu kalmadığının, 301 işçinin canının sorumlusu olarak kimsenin hesap vermediğinin, tek bir idarecinin bile görevden alınmadığının, iktidar sahiplerinden tek bir sorumlunun dahi istifa etmediğinin tanığıyız. Öfkeliyiz çünkü tarihinde çokça kitlesel iş cinayeti bulunan Türkiye Taşkömürü İşletmesi’nde bunlardan ders çıkarılması gerekirken, işçilerin insanca yaşam talebini kar hırsına kurban etmiş AKP-MHP iktidarı bu katliama bilerek göz yummuştur. Hayatımızı cehenneme çeviren, ölülerimizin üzerinde şatafatlı saraylar, gökdelenler, yollar, madenler inşa edenlere, her ay bir Somayı bize yaşatanlara tahammülümüz kalmadı” dedi.
Haber Merkezi