İstismar edilen hafta 'Kutlu Doğum' - Güney Özkılınç
Yazının Giriş Tarihi: 24.04.2015 11:45
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.04.2015 11:45
Eğitimin bütün kademelerinde dinselleşmeyi hedefleyen, inanç istismarına yol açan uygulamardan biri: Kutlu Doğum Haftası
Türkiye`de siyasi iktidar eliyle eğitimin bilimsel gerçekler yerine, büyük ölçüde dini kurallar ve ritüellere göre biçimlendirilmesine yönelik uygulamalar eğitimin bütün kademelerinde ve günlük yaşamın her alanında etkisini arttırmayı sürdürüyor.
Başta Bursa’daki okullar olmak üzere ülkemiz genelindeki okullarda, “Kutlu Doğum Haftası” adı altında okullarda lokma dağıtma, çeşitli yarışmalar düzenleme, tiyatro vb. gösterilerin yapılmasına tanık oluyoruz. Diğer zamanlarda eğitimcilerin okullarda düzenlemek istediği etkinliklere henüz en başta “bütçe yok” vb. gerekçelerle izin verilmezken zorluk çıkarılırken “Kutlu Doğum Haftası” söz konusu olduğunda bütün kapılar ardına kadar açılmaktadır. Tıpkı mescit yönetmeliğini dayanak gösterip okulların bazılarında kütüphane, laboratuvar yokken iki mescit açmak gibi…
İktidarın, "dindar nesil" ve "muhafazakâr yaşam tarzı" ifadeleri ile somutlaşan, eğitim sisteminde ve genel olarak toplumsal yaşamda iktidarın kendi dünya görüşüne uygun bir nesil yetiştirme yönündeki uygulamaları kreşlere, anaokullarına kadar inmiştir. Henüz somut dünyayı anlamak ve tanımlamakta bile zorluk çeken okulöncesi çağdaki çocuklara yönelik olarak dua ezberletme, dini telkinlerde bulunma, onları cami gezilerine götürme gibi çeşitli etkinlikler yapılmaktadır.
Örgün eğitim ile hiçbir ilgisi olmayan, tamamen “dindar nesil” yetiştirmeye yönelik eğitimi dinselleştirme uygulamalarının son örneği, ana okullar dâhil, eğitimin bütün kademelerinde hiçbir dayanağı olmadığı halde “Kutlu Doğum Haftası” etkinlikleri düzenlenmesi olmuştur. Bazı ilçe milli eğitim müdürlükleri tarafından okullara gönderilen resmi yazılarda bütün okullarda bu etkinliklerin yapılacağı ve yapılan etkinliklerin rapor haline getirilerek ilçe milli eğitim müdürlüğüne gönderileceği belirtilmiştir.
İl ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin yazısı üzerine Türkiye’nin çeşitli illerinde bazı anaokulu ve okul müdürleri bu durumdan vazife çıkarmış ve “Kutlu Doğum” etkinlikleri kapsamında okullarda gül resimli hadis-i şerifler, dağıtmaya başlamıştır.
Henüz oyun çağında olan, somut ve soyut düşünce yetileri gelişmemiş olan anasınıfı öğrencilerinin, hangi içerikte olursa olsun, birtakım dini etkinlik ve ritüeller üzerinden dini propagandaya alet edilmesi kabul edilemez bir uygulamadır. Henüz somut düşünme yetileri bile gelişmemiş olan okulöncesi çağdaki 4-6 yaş grubundaki bu çocukların zihinsel gelişim özellikleri dikkate alındığında son derece sakıncalı bir durumla karşı karşıya olduğumuz açıktır.
Eğitimin bütün kademelerinde eğitimin niteliğini yükseltmek ve çocukların özgüvenli, özgür ve sağlıklı bireyler olarak yetiştirilmesi için en küçük bir adım atmayanların, din ve inanç alanı gibi son derece hassas bir konuda okullarda öğrencilere yönelik olarak bu tür etkinlikler düzenlemesi kabul edilemez. Bu durum, eğitim sistemini dini kurallara göre biçimlendirmeye çalışanların bunu yaparken hiçbir sınır ya da kural tanımadığının kanıtı niteliğindedir.
Çocukların eğitiminden ve kişisel gelişiminden endişe duyan hiçbir öğrenci velisi, hiçbir eğitimci ileriki yaşlarda çocuklarda farklı kişilik sorunları ortaya çıkarma ihtimali taşıyan bu tür uygulamalara onay vermemelidir. Milli Eğitim Bakanlığı eğitimi sorunlarını çözmek için çalışmalı, kişisel bir alan olan inanç alanına hiçbir şekilde müdahale etmemeli, bireylerin inancını istismar aracı haline getirmekten vazgeçmelidir.
Türkiye`de yıllardır bizzat iktidar eliyle hayata geçirilen ve birbirinden ayrı olması gereken eğitim alanı ile inanç alanları birbirine karıştırılmaktan, halkın inancı üzerinden siyaset yapmaktan vazgeçilmelidir. Çocuklarımız, siyasi iktidarın kendi siyasal-ideolojik hedeflerine ulaşmak için kullanılmamalıdır.
Türkiye’nin dört bir yanında AKP iktidarının ve yıllardır Sünni İslam’ın temsilcisi olarak faaliyet yürüten Diyanet İşleri Başkanlığı’nın organizasyonu ile organize edilen “Kutlu Doğum” etkinlikleri, iktidarın "dindar nesil yetiştirme" uygulamalarından birisi haline getirilmeye çalışılmaktadır. Okullar üzerinden inanç istismarı yapılmasını onaylamak mümkün değildir.
Eğitim sisteminde "tek din, tek mezhep" yaklaşımına dayanan bütün uygulamalara son verilmelidir. Halkın dini duyguları, hangi ad altında olursa olsun, hiçbir kişi ya da kurum tarafından istismar malzemesi yapılmamalıdır.
Güney Özkılınç
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Hukuken Adli Kolluk Yönetmeliğinin değişmesi ne anlama geliyor? - Av. Müge Yıldız Yaşar
28.12.2013 23:07
17 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk operasyonu ile Türkiye gündemine oturan olaylar bazı kanun değişikliklerine gidilmesine neden olmuştur. Toplu soruşturma olayının, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığı'nın haberi olmaksızın yapılmasının önüne geçmek isteyen
Yeni yıla girerken sokaklar Haziran sıcağıyla ısınacaktır - Ömer Gül*
30.12.2013 20:56
Direnişle geçen bir yılı geride bırakıyoruz. Hala sokaklarda esintisi dolaşan ve yüreklerimizdeki isyan ateşini körükleyen Haziran İsyanı’nı ve sayısız öncülünü, ardılını 2013’te yaşadık. Gencecik arkadaşlarımızı, canlarımızı da ölümsüzlüğe uğurladık bu yılda. Onlar unutulmadılar. Her eylemimizde, h
Savaşmayı, Barışmaktan daha çok sevdiğimiz bir dünyadayız! - Mert Dikmen*
06.01.2014 00:03
Soru;
İnsanların hayvanlara yönelik bilimsel deneyler, kesimhaneler ve benzeri zalimliklerine nasıl son verilebilir?
Buna bir son verebileceğimizi sanmıyorum. Çünkü sevginin ne demek olduğunu bilmiyoruz. Hayvanlar konusunda niye bu kadar endişeliyiz? Endişeli olmayalım demiyorum, elbette olmal
Boşuna dememişler mart ayı dert ayı diye… Bu sene Mart ayında daha bir dertliyiz. Hem iktidarın hem de sözde muhalefetin derdi çok büyük AKP’nin başı cemaatle ve küresel güçlerle bir hayli belaya girmiş durumda. Ortadoğu ve El Kaide belasını saymıyoruz bile… Saltanat elden gidiyor, bir türlü hayali
Uludağ Üniversitesi Özgür Renkler olarak 2013-14 öğretim yılının başından itibaren kurulmayı amaçlanan sosyalleşme ve savunuculuk amacı güden bir oluşumuz. Homofobi, transfobi ve bifobi karşıtı, kampüsteki LGBTİ (lezbiyen, gey, biseksüel, trans, interseksüel) bireylerin görünürlüğünü arttırmayı ve c
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
BursaMuhalif.com
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ozan Kaplano?lu
İstismar edilen hafta 'Kutlu Doğum' - Güney Özkılınç
Hukuken Adli Kolluk Yönetmeliğinin değişmesi ne anlama geliyor? - Av. Müge Yıldız Yaşar
28.12.2013 23:0717 Aralık Rüşvet ve Yolsuzluk operasyonu ile Türkiye gündemine oturan olaylar bazı kanun değişikliklerine gidilmesine neden olmuştur. Toplu soruşturma olayının, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığı'nın haberi olmaksızın yapılmasının önüne geçmek isteyen
Yeni yıla girerken sokaklar Haziran sıcağıyla ısınacaktır - Ömer Gül*
30.12.2013 20:56Direnişle geçen bir yılı geride bırakıyoruz. Hala sokaklarda esintisi dolaşan ve yüreklerimizdeki isyan ateşini körükleyen Haziran İsyanı’nı ve sayısız öncülünü, ardılını 2013’te yaşadık. Gencecik arkadaşlarımızı, canlarımızı da ölümsüzlüğe uğurladık bu yılda. Onlar unutulmadılar. Her eylemimizde, h
Savaşmayı, Barışmaktan daha çok sevdiğimiz bir dünyadayız! - Mert Dikmen*
06.01.2014 00:03Soru; İnsanların hayvanlara yönelik bilimsel deneyler, kesimhaneler ve benzeri zalimliklerine nasıl son verilebilir? Buna bir son verebileceğimizi sanmıyorum. Çünkü sevginin ne demek olduğunu bilmiyoruz. Hayvanlar konusunda niye bu kadar endişeliyiz? Endişeli olmayalım demiyorum, elbette olmal
Mart ayı dert ayı - Pınar Koyuncular
14.01.2014 19:24Boşuna dememişler mart ayı dert ayı diye… Bu sene Mart ayında daha bir dertliyiz. Hem iktidarın hem de sözde muhalefetin derdi çok büyük AKP’nin başı cemaatle ve küresel güçlerle bir hayli belaya girmiş durumda. Ortadoğu ve El Kaide belasını saymıyoruz bile… Saltanat elden gidiyor, bir türlü hayali
Renkleri özgür bırakın, dünyayı boyasın... - U.Ü Özgür Renkler Topluluğu
18.01.2014 18:13Uludağ Üniversitesi Özgür Renkler olarak 2013-14 öğretim yılının başından itibaren kurulmayı amaçlanan sosyalleşme ve savunuculuk amacı güden bir oluşumuz. Homofobi, transfobi ve bifobi karşıtı, kampüsteki LGBTİ (lezbiyen, gey, biseksüel, trans, interseksüel) bireylerin görünürlüğünü arttırmayı ve c