Türkiye’nin en büyük maden felaketi olan Soma Faciası’nın sekizinci yıldönümünde DİSK, KESK, TMMOB, Bursa Tabip Odası, TÜMTİS Bursa Bileşenleri tarafından BAOB Özgürlük ve Demokrasi Meydanı’nda gerçekleştirilen basın açıklamasıyla hayatını kaybeden 301 madenci anıldı ve dava sürecinde yaşanan hukuksuzluklara dikkat çekildi. Açıklamayı TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Ferudun Tetik yaptı.
Ferudun Tetik, 13 Mayıs 2014 tarihinde yaşanan ve ülke tarihinin en büyük madencilik felaketi olarak tarihe geçen Soma Maden Faciası’nda hayatını kaybeden 301 madenciyi saygıyla anarak sözlerine başladı.
Soma Maden Faciası’nın görünmez bir kaza olmadığını belirten Tetik, Soma Maden Faciası’nın neoliberal anlayışın sonucu olarak kamu madenciliğinin yok edilmesinin, işçilerin sendikasızlaştırılmasının ve köleci çalışma sisteminin dayatılmasının bir ürünü olduğunu dile getirdi.
“İş güvenliği anlayışının görmezden gelinmesinin sonucu”
Soma Faciası’nın basit bir ihmal olmadığına vurgu yapan Tetik, madencilik bilgi ve birikiminin yok sayılmasının, teknik bilgi ve alt yapı yetersizliğinin, iş güvenliği anlayışının görmezden gelinmesinin sonucu olarak yaşandığını belirtti.
Maden şirketlerinin kârlarını artırabilmek için dayattığı çalışma koşullarının ve siyasi iktidarın emekçilerin hayatlarına değer vermeyen politikalarının bedelini Soma’da 301 madencinin hayatıyla ödediğini ifade eden Tetik, “Aradan geçen 8 yıl içinde Soma Faciası sadece bir maden felaketinin değil, aynı zamanda bir hukuk felaketinin de adı haline gelmiştir. Dava süreci boyunca yaşananlar ve mahkemenin verdiği karar sonucunda, faciada kaybettiğimiz 301 madencinin acısı üzerine, adaletsizlik ve haksızlık duygusunun derin üzüntüsü da eklenmiştir.” dedi.
“Göstermelik cezalar verildi”
Kamu kurumlarının sorumluluğunun yok sayılarak, maden şirketinin sahiplerinin suçunu hafifleten yargılama süreci sonunda sorumlulara adeta göstermelik cezalar verildiğini vurgulayan Tetik, “İktidar tarafından çıkarılan infaz indirimiyle de sorumlular neredeyse hapis bile yatmadan serbest kalmıştır. Bugün Soma Faciasının sorumluları dışarıdayken, acılı ailelerin gönüllü avukatlığını üstlenen Can Atalay ve Selçuk Kozağaçlı’nın cezaevinde olması, hukukun içinde bulunduğu içler acısı durumun göstergesidir. Soma Davası, tıpkı Gezi Davası, Çorlu Tren Kazası Davası, 10 Ekim Davası gibi toplumun adalet duygusunu ve hukuka inancını zedeleyen bir biçimde sonuçlanmıştır. Soma Davası mutlaka yeniden görülmeli ve sorumlular hak ettikleri biçimde cezalandırılmalıdır.” açıklamasında bulundu.
Haber Merkezi