İYİ Parti Nilüfer İlçe Teşkilatı’nın Yolçatı Köyü’nde düzenlediği “Nilüfer Çayı Zehir Akıyor” eyleminde, Bursa’nın hayat kaynağının yok olduğuna vurgu yapıldı. TBMM Grup Başkanı Prof.Dr.İsmail Tatlıoğlu, İl Başkanı Selçuk Türkoğlu ve İlçe Başkanı Levent Öncü sorumlu kurumların yetkililerini acil göreve çağırdı.
Nilüfer Çayı’nın doğduğu bölgeden alınan içilecek kalitedeki berrak su örneği ile Yolçatı Bölgesi'nden alınan simsiyah renkteki numuneyi kavanozlarda gösteren Bursa Milletvekili ve Meclis Grup Başkanı Tatlıoğlu. “Bu hazin görüntü maalesef Ak Parti Türkiyesi’nin nereden nereye geldiğini gösteren tablodur” dedi.
Bursa'nın her açıdan çok talihsiz bir hizmet dönemi yaşadığını belirten İYİ Parti Nilüfer İlçe Başkanı Levent Öncü, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Büyükşehir’in sorumluluk alanındaki Nilüfer’deki kamusal değerlerin adeta yok olup gittiğini söyledi.
Nilüfer’e asırlar boyunca ‘hayat kaynağı’ olan Nilüfer Çayı’nın, artık tamamen zehir akıttığını ve yetkili kurumların ise bu duruma sadece seyirci kaldığını aktaran Öncü, “Uludağın Güney yamaçlarından doğarak Bursa Ovası’na inen ve 168 km uzaklıkta Karacabey Boğazın’dan Marmara Denizi’ne dökülen Nilüfer Çayı'nın kelimenin tam anlamıyla ‘kurtarın beni’ diye feryat eden sesini, ne üzücüdür ki, kimseler duymuyor” dedi.
Doğancı Barajı vasıtasıyla Bursa’nın içme suyunu sağlayan Nilüfer Çayı’nın kentin büyük bölümünden geçerek tarımsal alanların sulama suyu ihtiyacını karşıladığını belirten Öncü, böylesine yaşamsal öneme sahip olan Nilüfer Çayı’nın evsel, endüstriyel ve tarımsal atıklardan kaynaklanan organik ve inorganik kirleticilerin tehdidiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti.
İki milyondan fazla nüfusu barındıran ve binlerce sanayi/tarımsal tesisi kapsayan devasa çayın artık ‘hayat kaynağı’ olma niteliğini yitirdiğini ve özellikle son 40 yıldır çok açık bir ‘kirlilik kaynağı’ haline geldiğini vurgulayan Öncü, “Baktığımızda, bu havzadaki noktasal kirleticiler; kentsel ve endüstriyel atık su deşarjları olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca, gübre ve böcek ilacı kullanımı gibi tarımsal çalışmaları, hayvancılık faaliyetlerini, arazi kullanımı ile atmosferik taşınımı, bölgedeki diğer yaygın kirlilik nedenleri olarak görüyoruz.” ifadelerine yer verdi.
BUSKİ’nin resmi internet sitesindeki verilere göre, Nilüfer Çayı’nı besleyen kollar üzerindeki çözünmüş oksijenin neredeyse doymuş seviyelere ulaştığını aktaran Öncü, bu seviyenin Bursa Ovası’nın ortasında yer alan Geçit’te ve Marmara Denizin’den önceki son durak olan Karacabey girişinde ise adeta sıfır seviyesine düştüğünü söyledi.
Yaşanan bu kirliğinin doğal yaşamı doğrudan etkileyerek, birçok canlı türünün yok olmasına sebep olduğunu ve Nilüfer Çayı’nın özellikle yaz dönemlerinde tam anlamıyla bir ‘atık kanalı’ haline geldiğini vurgulayan Öncü, “Çaydaki, Kimyasal Oksijen İhtiyacı ile Toplam Azot ve Fosfor (PO4-P) gibi organik kirleticilerin Marmara Denizi’ne dökülmeden önce ne kadar arttığı da yine BUSKİ’nin resmi sitesindeki tabloda gözlemleniyor. Bahsettiğimiz bu kirleticilerin, Marmara Denizi’nde sebep olduğu müsilaj problemini de zaten hep beraber yaşadık, halen de yaşıyoruz.” dedi.
Bursa Ovası’nda sulama suyu sıkıntısı yaşanan birçok bölgede, Nilüfer Çayı’nın tarımsal sulamada kullanılamadığını belirten Öncü, “BUSKİ’nin web sitesini incelediğimizde, birçok diğer ağır metal ve zehirli kirleticilerin, yani kanserojen maddelerin de, yukarıdaki değerlere parelel olarak arttığını ve insan sağlığını tehdit ettiğini görüyoruz. Yetkili kurumlar, denetlemeleri yoğun ve çok sıkı yaptıklarını, hiçbir deşarjın da arıtılmadan olmadığını söyleseler de; Nilüfer Çayı’ndaki kirliliğin rakamsal gerçekleri, bunun tam aksini ortaya koyuyor.” şeklinde konuştu.
Nilüfer Çayı’nın Uludağ'da kaynağında çıktığında içilebilir nitelikte olan suyunun, oteller bölgesinde kirlenmeye başladığına vurgu yapan Öncü, bu bölgedeki işletmelerin halen daha alt yapılarının ve özellikle arıtma tesislerinin bulunmadığını ve neredeyse daha kaynağında kirlenen suyun kent merkezine geldiğinde hem evsel, hem sanayi, hem de tarımsal atıkların yoğun baskısına maruz kaldığını söyledi.
BursaMuhalif.com/Haber Merkezi