Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA

Eğitim Sen Bursa: MESEM’ler öğrencilerimizin can güvenliğini tehdit ediyor! 

Haber Giriş Tarihi: 23.01.2024 10:24
Haber Güncellenme Tarihi: 23.01.2024 10:31
Kaynak: Haber Merkezi
Haberyazilimi.com
Eğitim Sen Bursa: MESEM’ler öğrencilerimizin can güvenliğini tehdit ediyor! 

Eğitim Sen Bursa Şubesi, Mesleki Eğitim Merkezleri'nde (MESEM) öğrencilerin can güvenliğinin olmadığını, Eylül ayından bugüne kadar 7 çocuğun MESEM kapsamında çalışırken hayatını kaybettiği söyledi.

Eğitim Sen Bursa Şube Başkanı Derviş Erdem imzasıyla yapılan açıklamada, "3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişikliklerle mesleki eğitim merkezlerinin yaygınlaştırılması ve meslek lisesi öğrencilerinin işletmelerde ucuz iş gücü olarak çalıştırılmasının önü açılmıştır" denildi.

 “4 Gün İş, Bir Gün Okul” sloganıyla patronlara ucuz iş gücü kaynağı olarak sunulan meslek lisesi öğrencileri, Mesleki Eğitim Merkezleri’nde (MESEM) çocuklarımız can güvenliği olmadan çalıştırılmaktadır diyen Erdem, “Çocukların ucuz iş gücü olarak kullanılarak kamu kaynaklarının sermayedarlara aktarılmasının bir yolu şeklinde tasarlanan MESEM’ler uygulamanın başladığı günden bu yana çocukları çarklarında öğüten bir sistem haline gelmiştir. MEB verilerine göre 1 milyon 324 bin 840 öğrenci bu program çerçevesinde kayıtlıdır. MESEM’in çarkları, çocukların bir gün okula gittiği diğer günler belirlenen sanayi işletmesinde staj adı altında çalıştırılması şeklinde işlemektedir. Uygulama kapsamında çocuklara asgari ücretin üçte biri oranında staj ücreti verilirken, bu ücretin üçte ikisi kamu kaynaklarından karşılandığı için çocukların emeği, patronlara bizzat siyasi iktidar tarafından adeta peşkeş çekilmektedir” dedi.

"Eylül ayından bugüne kadar 7 çocuk MESEM kapsamında çalışırken yaşamını yitirdi"

MESEM’ler sermayeye iş güvenliksiz, kuralsız, güvencesiz eleman yetiştirme alanları yaratılması gibi pek çok sorun barındırmaktadır ifadesini kullanan Erdem, “Meslek lisesi öğrencilerinin staj uygulamalarının işverenin insafına bırakıldığı uygulamaların yarattığı en büyük sorunsa uygulamada örneklerini gördüğümüz can kayıpları, kazalar ve meslek hastalıklarıdır. MESEM projesi iş yerlerinin ağır ve tehlikeli işler kapsamında araştırılması, iş yerlerindeki makinelerin iş sağlığı ve güvenliği kanunu çerçevesinde denetlenmesi ve iş cinayetleri ilgili sorumlular hakkındaki hukuki sürecin takip edilmesi 16 yaş altı çocukların staj adı altında denetimsiz, kontrolsüz, tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde çalıştırılması yasakken, çocuklar iş cinayetlerinde yaşamını yitirmeye devam etmektedir. Eylül ayından bugüne kadar 7 çocuk MESEM kapsamında çalışırken yaşamını yitirmiştir. Yaşanan can kayıpları, kazalar ve hastalıklar MESEM programını ve bu program kapsamındaki iş yerlerinin denetlenmesi gerektiğini göstermektedir. Uygulamada fiilen işçi olarak çalıştırılan çocukların, kapılarından bile girmemeleri gereken tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde kontrolsüz bir şekilde çalıştırılması iş cinayetlerine davetiye çıkarıyor. En son Arda’nın ölümü bu denetimsizliğin sonucudur" dedi.

"Çocuk işçiliğini daha da “Cazip” hale getirildİ"

"25 Aralık 2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 7346 Sayılı Kanun ise öğrenci çocuk işçiliğini daha da “Cazip” hale getirildiğini vurgulayan Erdem, “Kanuna göre MESEM kapsamında staj yapacak 9, 10 ve 11. sınıf öğrencilerine asgari ücretin en az yüzde 30'u, 12. sınıftaki kalfalara asgari ücretin en az yüzde 50'si kadar ödeme yapılması kararlaştırıldı. Böylece MESEM kapsamında bir yandan öğrencilerin iş kazası ve meslek hastalıklarına karşı sigortalanması ve hem de ücret ödenmesi yasalaştı. Stajyer öğrencilerin sigorta ve ücretleri onları çalıştıran işverenleri tarafından değil, İşsizlik Sigortası Fonu’ndan ödeniyor. Böylece işverenler hiçbir maddi külfeti olmadan stajyerleri çalıştırmaya devam edecekler. Öğrencilerin okul ve iş hayatını birlikte sürdürecekleri üzerinden yapılan propagandaya rağmen MESEM uygulaması, meslek lisesi öğrencilerini zorunlu eğitimden, örgün eğitimden uzaklaştırma anlamını taşımaktadır. Devletin zorunlu eğitim kapsamındaki çocukları “Beceri Eğitimi” adı altında işverene ucuz iş gücü olarak sunması kabul edilemez. Eğitim hakkının tamamen yok sayıldığı, fırsat eşitliği perdesi altında sürdürülen piyasa merkezli eğitim modelinin geldiği nokta çocuk haklarına, çocukların eğitim hakkına meydan okumak anlamına gelmektedir. Çocuk işçiliğinin devlet eliyle meşrulaştırılması anlamı taşıyan bu uygulamadan derhal vazgeçilmelidir.

Haber Merkezi

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.