Bursa’da kurulu bulunan Barutçu Tekstil’de sendikalaştıkları için işten atılan ve direnişte olan işçilerin bulunduğu yere patronun amonyak dolu tankları ağzı açık şekilde bırakmasının karar duruşması bugün Bursa Adliyesi’nde görüldü.
Barutçu Tekstil’de sendikalaştıkları için işten atılan Öz İplik-İş üyesi 8 kadın işçinin fabrika önünde başlattığı direniş sürerken patron, işçilerin beklediği alana amonyak dolu tankları ağzı açık şekilde bırakarak direnişi kırmaya çalışmıştı.
Sendika yapılan bu girişimi yargıya taşımış bugün davanın karar duruşması Bursa Adliyesi’nde görüldü. Dava öncesi Öz İplik İş Sendikası Adliye önünde açıklama yaptı. Yapılan açıklamaya CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal destek verdi.
Bir yıl önce, Barutçu Tekstilde sendikal çalışma haklarını kullanmaları nedeniyle 8 kadın işçinin işlerine son verildiğini hatırlatan Öz İplik-İş Bursa Şubesi Örgütlenme Uzmanı Serkan Açıcı, “Çalışma hakları işveren tarafından çalınan işçiler yıllarca çalıştıkları fabrikanın önünde hak arama eylemi başlattıkları için bir kez daha işveren zulmüne uğramışlardır. Şöyle ki; çalışma taleplerini dile getirmek için fabrikanın önünde eylem yapan işçilerin bulunduğu kamusal alana, şirket yetkilileri tarafından kapakları açık 2 adet amonyak tankı bir kamyonetin arkasında saklanarak, eylemdeki arkadaşların zehirlenmesine neden olunmuştur. Hastaneye kaldırılan işçilerin hafif zehirlenmeye maruz kaldığı doktor raporu ile tespit edilmiştir. Sizce herhangi bir vatandaş insan sağlığını tehdit eden bu amonyak tanklarını satın alabilir mi? Bu tankları sanayi bölgesinin ortasına getirebilir mi? Şirket aracı ile şirket çalışanlarına, bunu ancak ve sadece işveren yaptırabilir” dedi.
“Çalışma hakkını talep eden işçilerin sağlığına kast etmiştir”
İşçi arkadaşlarımıza karşı yapılan bu açık saldırı yargıya taşınmış, yargılama sürecinde işveren; benim 6 tane fabrikam var, 8 şoförüm var, şoförlerin başında sorumlu kişiler var diyerek, suçu yine verilen görevi yapmaktan başka seçeneği olmayan işçilerin sırtına yıkmaya çalıştığını vurgulayan Açıcı, “Çünkü; o işçiler işlerini kaybetmekten, patronlarının ekonomik gücünden korkmaktadırlar. İtiraz etmek ya da verilen görevi reddetmek gibi bir seçenekleri yoktur. Burada işverenin kastı vardır. Sendikal örgütlenme önüne türlü engeller çıkartarak suç işlemiştir. Çalışma hakkını talep eden işçilerin sağlığına kast etmiştir. Adalet sisteminden güçlü olanın değil, haklı olanın yanında olmasını bekliyoruz. İşverenin işlediği fiiller nedeniyle cezalandırılmasını istiyoruz. Adalet istiyoruz” dedi.
Haber Merkezi