Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA

AKP'li yıllarda işçi sayısı artarken sendikal örgütlülük geriledi

Yazının Giriş Tarihi: 30.01.2025 17:44
Yazının Güncellenme Tarihi: 30.01.2025 17:46

Türkiye’de kayıtlı çalışan 16 milyon 864 bin 733 işçinin sadece 2 milyon 524 bin 547’si sendika üyesi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının işkollarındaki işçi sayıları ve sendikaların üye sayılarına ilişkin 2025 ocak ayı istatistikleri yayımlandı. Buna göre, 16 milyon 864 bin 733 işçiden yüzde 14.97’sine denk gelen 2 milyon 524 bin 547’si, herhangi bir sendikaya üye.

AKP iktidara geldiğinde 2003’te toplam sigortalı işçi sayısı 4 milyon 686 bin 618 kişi iken sendikalı işçilerin oranı yüzde 57,98 ile 2 milyon 717 bin 326 kişiydi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 28 Ocak’ta Resmi Gazete'de yayınladığı Sendikaların üye sayılarına ilişkin 2025 Ocak Tebliği’nde ise SGK’ya kayıtlı toplam çalışan sayısı 16 milyon 864 bin 733 kişi olurken, sendika üyesi olanların oranı yüzde 14,97 ile 2 milyon 524 bin 547 kişi. Yani AKP'li yıllarda işçi sayısı artarken sendikal örgütlülük geriledi.

AKP iktidara gelmesinden bu yana çalışma hayatı ve sendikal örgütlülük tablosundaki gelişmeler işçilerin örgütlü ekonomik ve sosyal haklar mücadelesinin olağanüstü gerilediğini gösteriyor. Toplam kayıtlı-sigortalı işçi sayısı 12 milyon kişi artışla 4,6 milyondan 16,8 milyona yükselerek dörde katlanmış. Buna karşılık sendikalı işçi sayısı 200 bin azalarak 2003’ün de gerisine düşmüş durumda. Bunun en önemli sebebi AKP döneminde hızla artan özelleştirme politikaları ve AKP’nin patronlara dikensiz gül bahçesi sunması.

İşçilerin hak alma mücadelesini şirket kârları için yasaklıyorlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan OHAL döneminde söylediği söz aslında her şeyin özeti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan sermaye temsilcilerine yaptığı konuşmada, ‘OHAL'i patronlar rahat etsin, işçiler greve çıkamasın diye kullanıyoruz’ demişti. İşçilerin hak alma mücadelesini şirket kârları için yasaklıyorlar. İktidarın bu tutumundan güç alan patronlar sendikasızlaştırmayı bir hedef olarak görmüş ve ona göre adımlarını yıllardır atıyor. Sendikalı iş yerlerinde hızla başlayan taşeronlaştırma ve fabrikayı sendikasızlaştırmak için kural tanımaz bir hareketle ilerleyen patronlar biliyor ki iktidarda bunu istiyor ve biz ne yaparsak yapalım görmezden gelinir rahatlığıyla hareket ediyorlar.

Ayrıca toplu sözleşme ve grev kararı süreçlerinin sürekli şekilde Cumhurbaşkanı kararlarıyla ''milli güvenlik ve genel sağlık'' gerekçesiyle yasaklanması, sendika üyesi olan işçilerin toplu olarak işten çıkartılmasına Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca göz yumulması, pek çok iş kolunda iktidara yakın ''sarı sendikaların'' kurulması sendikal-örgütlü mücadeleyi gerileten diğer etkenler.

Metal işçileri yolu gösterdi

Buradan çıkış yolunu aslında yakın bir zamanda metal işçileri gösterdi. Birleşik Metal İş, MESS kapsamında yer alan işletmelerde grev kararı aldı fakat hemen Cumhurbaşkanı tarafından yasaklandı. Metal işçileri bu yasağa boyun eğmeyerek fiili greve devam etti. Grev yasağınızı tanımıyoruz diyen metal işçileri gidilmesi gereken yolu işçi sınıfına gösterdiği gibi patronlara ve AKP’ye de gerekli mesajı verdi. İşçiler birlik içerisinde hareket ettiğinde karşısında ne patronlar durabilir ne de onların mücadelesini yasaklamaya çalışan iktidarlar durabilir. Duramadığını geçmiş yıllarda verilen işçi mücadeleleri bize gösterdi. Buradan yola devam ederek işçilere dayatılan kölelik koşullarına itiraz edip insan onuruna yaraşır bir yaşam için mücadele hattını genişletmekten başka çare yok.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.