Üyelik rozetini 29 yıldır gururla taşıdığım Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Bursa Şubesi’nin 35. kuruluş yıldönümü kutlaması ve geleneksel ödül töreni geride kaldı.

Ödül süreci bu yıl bir hayli toz kopardı. İş “gazeteci örgütleri gazetecilerden başkasına ödül vermesin, gazeteciler gazeteci örgütleri dışında ödül almasına” kadar gitti.

Başka gazeteci örgütleri hangi ölçütlerle ödül verir, bilmem. Ama ÇGD Bursa Şubesi’nin 35 yıldır artık gerçekten geleneksel hale gelen ödül sistemini deneyimlerimle biliyorum.

Birincisi ÇGD Bursa Şubesi yarışma yapmaz. İkincisi basın alanında dayanışma, onurlandırma ve özendirme amaçlı ödüller verir. Özellikle siyasal iktidarların gadrine uğrayan gazetecilerle dayanışır, mesleğe özgün ve sürekli katkıları bulunan gazetecileri onurlandırır, genç kalemleri özendirir. Üçüncüsü toplumsal yaşamda dikkat çekilmesi gereken kişi ve kurumları; yaptıkları işler, yazdıkları eserler, kazandıkları başarılar ve çoğunlukla da giriştikleri mücadeleler nedeniyle ödüllendirir.

ÇGD Bursa Şubesi Başkanı Yüksel Baysal da bu yıl 13 Aralık’ta, Merinos-Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapılan törendeki konuşmasında bu noktaya vurgu yaptı:

“Maddi değeri olmayan bu ödüllerle biz toplumsal mücadeleye selam çakıyoruz. Sizi duyuyoruz, sizi anlıyoruz, sizi destekliyoruz, savaşımınıza başarılar diliyoruz anlamındadır bu ödüller.”

Baysal’ın sözleri “ÇGD Bursa Şubesi 2024 Yılı Hukuk Ödülü”nün verilmesi sırasında tam anlamıyla ete kemiğe büründü.

“Deprem sonrası yakınlarını kaybedenlerin hak arayışı mücadelesi”ne destek çekmek amacıyla “İsias Otel Davası”nda hak arayanlara verilmişti, “Hukuk Ödülü.”

Hatırlanacağı gibi, Adıyaman’daki İsias Otel, 6 Şubat 2023 depreminde yıkıldı. Kuzey Kıbrıs’taki Gazimağusa Türk Maarif Koleji’nden voleybol turnuvası için gelen 39 kişilik kafile İsias Otel’de kalıyordu. Yıkılan otelde 72 kişi hayatını kaybetti. 35’i Kıbrıs kafilesindeydi ve çoğu öğrencilerdi.

Çocuklarının cansız bedenlerini otel enkazını adeta elleriyle kazarak alan aileler o günden beri örnek bir birliktelikle uzun sürecek bir mücadele sürdürüyor. Bir de dernekleri var: Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği.

İsias Otel’de iki oğlunu, Doruk ve Alp’i kaybeden Ayşe Akın ile kızı Selin’i kaybeden Ruşen Yücesoylu Karakaya, Çağdaş’ın ödülünü almak için Bursa’daydı.

Şampiyon Melekleri Yaşatma Derneği Başkanı Ruşen Yücesoylu Karakaya, kürsüye çıktığında salonda baştan beri sürüp giden uğultu bir anda kesildi. Konuşan sadece bu dünyada yaşayabileceği en büyük acıyı yaşamış ve hala yaşamakta olan bir anne değil, evladının hakkını sonuna kadar aramakta ve hatırasını sonsuza kadar yaşatmakta kararlı olan bir kadındı:

'Adalet sağlanana kadar vazgeçmeyeceğiz'

“Ödüllendirdiğiniz adalet mücadelemiz, ne yazık ki tarifsiz bir acının ve unutulması imkânsız bir trajedinin ardından başladı.

6 Şubat 2023 depreminde, ahlaksızlığın ve sorumsuzluğun bir araya geldiği İsias Otel’in enkazında evlatlarımızı, öğretmenlerimizi, rehber dostlarımızı ve ailelerimizi kaybettik. O günden beri tek bir söz verdik: Sevdiklerimiz için adalet sağlanana kadar bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.

'Adaletin peşinden giden herkesin ödülü'

Bu ödül, yalnızca Şampiyon Meleklerimizi değil, onların aileleri, arkadaşları ve hak arayışı içindeki tüm insanları temsil ediyor. Biz bu yola çıktığımızda biliyorduk ki adalet aramak yalnızca hukuki bir süreç değildir. Adalet, aynı zamanda toplumsal bir vicdan, bir dayanışma ve ahlaki bir duruş gerektirir. İşte bu sebeple, bugünkü ödül, sadece bizim değil, adaletin peşinden giden herkesin ödülüdür.

Adalet mücadelemiz, sadece kaybettiğimiz canlarımız için değil, gelecekte hiçbir çocuğun, hiçbir annenin ve babanın, ahlaksız insanlar ve rant uğruna yapılan binalar sonucu hayatlarını kaybetmemesini sağlamak için bir emsal teşkil edecektir. Türkiye gibi deprem gerçeğiyle yaşayan bir ülkede, yapı güvenliğinin bir lüks değil, zorunluluk olduğunu her platformda dile getirdik ve getirmeye devam edeceğiz. Çünkü insan hayatı paradan, çıkar ilişkilerinden ve kısa vadeli kazanç hesaplarından daha değerlidir.

'Yalnızca dayanışmayla...'

Bu zorlu süreçte hep birlikte hareket ederek, ne kadar güçlü olduğumuzu gördük. Biz, yalnızca kayıplarımız için yas tutmadık; onların isimlerini eğitim, spor ve dayanışma projeleriyle yaşatma kararlılığı gösterdik. Şampiyon Meleklerimiz için burslar sağladık, bir eğitim kampüsü inşa etme hayali kurduk ve topluma fayda sağlayacak projeler ürettik. Bu ödül, bu mücadeleye omuz veren her bir bireye aittir.

Bugün bu ödülü alırken, bize destek olan tüm dava arkadaşlarımıza, basın mensuplarına ve bu mücadeleye ışık tutan sizlere bir kez daha teşekkür ediyorum. Çünkü yalnızca birlikte hareket edersek adaleti sağlayabilir, yalnızca dayanışmayla gelecek nesillere daha güvenli bir dünya bırakabiliriz.

Mücadelemiz devam edecek; çünkü adalet arayışımız, aynı zamanda insanlık onurunun savunusudur. Evlatlarımıza, öğretmenlerimize ve tüm sevdiklerimize bir söz verdik: Unutmayacağız ve unutturmayacağız.”

Salondaki herkesin büyük bir hüzünle ve nemli gözlerle dinlediği ve de ayakta alkışladığı sözler gerçekten de bu mücadeleye “selam çakılmasının” ne kadar anlamlı, ne kadar doğru ve ne kadar yerinde olduğunu gösteriyordu.

Çünkü gazeteci de üyesi olduğu örgüt de adaletin yanında, hakkın yanında olmalıdır. Vicdanlı olmalıdır. Ahlaksızlığın ve sorumsuzluğun karşısında olmalıdır.

Ve evet, “yalnızca dayanışmayla gelecek nesillere daha güvenli bir dünya bırakabiliriz.”

Sevgili Nurinisa Eroğlu iyi ki önermiş bu ödülü, ÇGD Bursa Şubesi Yönetim ve Danışma Kurulu iyi ki ittifakla ödül vermiş Şampiyon Meleklerin annelerine, ailelerine…