Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA

Cargill'in halka şirin görünme çabalarının perde arkası - Av. Erol Çiçek

Yazının Giriş Tarihi: 20.09.2021 14:51
Yazının Güncellenme Tarihi: 20.11.2024 18:33

Beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu, son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde anlayacak / Kızılderili Şef Seattle - 1853

Cargill’in Türkiye ve Afrika Bölgesinin Kurumsal İlişkiler Müdürlüğü görevine getirilen Arzu Örsel, pandemi nedeniyle uzun süredir gerçekleştiremediği Orhangazi turuna medya ile başlamış. Bunun adı halkla ilişkiler (PR) çalışmasıdır. Zaten bundan çok hoşnut olan yerel basında boy boy pozlar vermişler. Halk arasında söylenen bir laf var, “Bayram değil seyran değil eniştem beni niye öptü” denir ya, dilimize yerleşmiş olan ve şaşırtıcı eylemleri anlatmak için kullanılan deyiş.

Gölgesini satamayacağı ağacı kesen kapitalist anlayış, durup dururken halkla ilişkiler çabasına girişmez, onların hem zamanları hem de paraları çok değerlidir. Bir zamanlar Cargill için ekmeğimiz diyen kamyoncular vardı, şimdi durum nasıl?

Bildiğimiz kadarıyla, Cargill’in Orhangazi fabrikası glikoz ve nişasta üretiyor. Türkiye'nin pancar şekeri fabrikaları kapatıldı, özelleştirildi. Özel yasalar çıkarılıp, Cargill'in gecekondu fabrikası Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) kararlarına rağmen legalize edildi.

Fruktozla gelen hastalık: Tip2 diyabet

Cargill'in ürettiği mısır şurubunun (fruktoz) sağlığa zararları biliniyor. 2012 yılında Kaliforniya Üniversitesi'nde yapılan bir çalışmada, fruktoz verilen fareler, "insülin direnci", bir başka deyişle “Tip2 diyabet” özelliği geliştirme emareleri sergiledi. Fruktoz şurubu toz şekere göre çok ucuz olduğu için her türlü üretimde kullanılıyor (1). Sağlık zararlarının yanında pancar çiftçisine de zararlı bir üretim.

Bu kadar zararlı, istihdama katkısı çok düşük mısır şurubu üretiminde, çok yoğun su kullanılıyor. DSİ verilerine göre, Cargill yılda 1.458.000 ton (m3) su kullanıyor. Bu suyu 120 ila 155 metre derinlikli kuyularla, stratejik yeraltı sularından çekiyor. Sıkı durun, bu su için hiçbir ücret ödemiyor.

Son birkaç yazımda, küresel iklim krizinden bahsediyorum; okuyanlar hatırlayacaktır. Küresel ısınma, biyoçeşitlilk kaybı, toprak ve su kirliliği ve su kıtlığı gıda güvenliğimizi de tehdit ediyor.

Cargill'in ürettiği mısır şurubu (fruktoz) su ayak izi çok büyük olan bir tarım ürünü mısırdan elde edilmekte; hem mısırın yetiştirilmesinde hem de fruktoz üretiminde çok miktarda su kullanılmakta; bu da kıt ve stratejik yeraltı su kaynaklarının aşırı kullanımına sebep olmaktadır. Bu, bir ülke için akılcı olmayan bir üretimdir.

Cargill'in mısır şurubu üretiminde kullandığı yeraltı suları bölgedeki karstik akiferden derin su kuyuları ile alınmaktadır. Yer altı suları stratejik su kaynaklarıdır. Bu sular yüzey sularına göre kirletilmesi daha zor sulardır. Ama bu kirlenmeyecekleri anlamına da gelmemektedir. Akiferin özelliğine göre yaşlı sular da olmaları mümkündür. Mineral bakımından zengindirler. Küresel ısınma sonucu, olası bir iklimsel anomalide yüzey suları donup; kullanılmaz hale gelebilir. Böyle bir durumda yeraltı sularının önemi yaşamsal derecede önem kazanır.

Tarım ve Orman Bakanlığı, tarafından düzenlenen, 29 Mart'ta başlayan 'Su Şurası', 25 Ağustos'ta sona erdi. 141 bilim insanı ve bin 631 uzmanın katıldığı, yaklaşık 5 ay süren çalışmada 'suyun verimli kullanımından havza yönetimine kadar' birçok unsur masaya yatırıldı.

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın, 25 Ağustos'ta sona eren 'Su Şurası'nda sunulan projeksiyonlara göre şu an 1.346 metreküp olan kişi başına düşen su miktarı, 2040 yılında 100 milyonluk nüfusla 1.116 metreküpe düşecek ve ülkemiz su fakiri bir ülke olacak. Su miktarı düşüşü ve nüfus artışı bu şekilde sürerse de 2050'lerde 1.069 metreküp ve aşağısı ile 'kıtlık-kuraklık' çeken bir ülke haline geleceğiz.

Yukarıda anlatılanlar ışığında Cargill'in niye basına ve halka şirin gözükmeye çalıştığı çok daha net anlaşılabilir. Dünya'nın ve ülkemizin küresel iklim krizini yaşadığı ve krizin daha da şiddetlenmesinin beklendiği, su krizinin kapıda olduğu bir dönemde, stratejik yeraltı su kaynaklarımızı üstelik bedavaya kullanan bu çok uluslu şirket sömürüsünü devam ettirmek için halkla ilişkiler çabalarını artırıp, halkı uykusundan uyandırmamaya çalışıyor.

Beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu, son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde anlayacak / Kızılderili Şef Seattle - 1853

(1) - https://www.hurriyet.com.tr/kelebek/saglik/meyve-sekeri-zararsiz-efsanesi-40041508

BursaMuhalif.com/Av. Erol Çiçek

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.