
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Bursa Şubeler Platformu, Fomara Meydanı'nda yaptığı basın açıklamasıyla KHK ile ihraç edilen kamu emekçilerinin görevlerine dönmesini talep etti. Açıklamaya CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala da destek verdi.
Yapılan açıklmayı KESK Bursa dönem sözcüsü Tarım Orkam Sen Şube Başkanı Tarık Efe okudu.
AKP 15 Temmuz darbe girişimini bahane ederek diğer tüm darbe ve darbe girişimlerinden daha fazla kamu emekçisinin görevlerine son vermekle kalmamış, yeni bir rejimin inşası için darbe girişimini fırsata çevirmiş ve bu anlamda başarılı olmuştur diyen Efe, “İhraçların bir başka boyutu da kamu hizmetlerinin niteliğine toplamdaki etkisidir. İhraç edilen arkadaşlarımızın kadrolarına yerleştirilenlerin liyakatsizliği de dikkate alınması gereken bir husustur. “İrtibatlı ve iltisaklı olduğunuza kanaat getirdik, öyle değerlendiriyoruz, mahkeme kararına ve delile gerek yok” denilerek 4259 KESK’li arkadaşımız ihraç edildi. Aradan 9 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen hala 1700 dolayında arkadaşımız mahkemelerin vereceği kararı beklemektedir. Bu arkadaşlarımızın büyük bir kısmı hakkında daha önce herhangi bir soruşturma açılmamış, herhangi bir nedenle ceza almamıştır. Ancak iktidar kendisini yargı yerine koyarak önce suçlu ilan etmiş, ihraç ederek ceza vermiş sonra da göstermelik yargı süreci başlatmıştır. Oysa olması gereken önce bağımsız ve tarafsız yargı sürecinin başlatılması ve bunun sonucunda çıkacak kararın esas alınması olmalıydı. Daha da vahimi Anayasa Mahkemesinin kararına rağmen “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisine imza atan Barış Akademisyenleri de ihraç edilmişlerdir. Barışa dair en çok sözün kurulduğu bugünlerde dahi Barış Akademisyenlerinin büyük çoğunluğunun hala görevlerine iade edilmemiş olması iktidarın sürece dair samimiyetsizliğinin bir başka göstergesidir” dedi.
“Arkadaşlarımız görevlerine iade edilmelidir”9 yılı aşkındır arkadaşlarımızın görevlerine iadesi için kesintisiz bir mücadele yürüttüklerini belirten Efe, “İhraçlar konusu aileleriyle birlikte milyonların sorunudur. İhraç edilen kamu emekçileri içinde üyesi en az olan konfederasyon olmamıza rağmen baştan itibaren bu mücadelenin de öncülüğünü yapmaktayız. Yandaş konfederasyonların sessizliği iktidar politikasına bu konuda da kayıtsız şartsız tabi olmalarından kaynaklanmaktadır. Oysa sendika olmanın asgari koşulu üyesi haksızlığa uğradığı zaman yanında olması ve mağduriyeti sona erinceye kadar mücadele etmesidir. Tarih sadece hukuksuz ihraçlara imza atan iktidarı değil bu uygulamaya sessiz kalan sendika görünümlü yapıları da not etmektedir. Bir taraftan siyasallaşan yargı eliyle ihraçların işe iadesini engellerken diğer taraftan demokrasi vaat ederek toplumu kandıramazsınız. Bir taraftan Kürt sorununun barışçıl yollarla çözüleceğini söyleyip bir taraftan barış ve demokrasi mücadelesi verdiği için ihraç ettiğiniz KESK’lilerin görevlerine iadesini engelleyemezsiniz. Dolayısıyla iktidarı tutarlı ve samimi olmaya davet ediyoruz. Toplumsal barışı sağlamanın ve demokratik standartları yükseltmenin asgari gereklerinden biri olarak görevlerine iade edilmeyen, hukuksuzca ihraç edilen tüm kamu emekçilerinin geriye dönük haklarıyla birlikte görevlerine derhal iade edilmesidir. Bir gün dahi gecikmeksizin gereği yapılarak arkadaşlarımız görevlerine iade edilmelidir. KESK olarak tüm arkadaşlarımız görevlerine dönünceye kadar mücadele etmeye ve savaşa karşı barışı, ölüme karşı yaşamı, tekçiliğe karşı çoğulculuğu, karanlığa karşı aydınlığı savunmaya devam edeceğiz” dedi.