Kamu emekçileri Bursa’da 'Halk için bütçe' diyerek yürüdü

KESK’in Bursa’da düzenlediği mitingde emekçiler, “Halk için bütçe, demokratik Türkiye” diyerek iktidarın 2026 bütçesine tepki gösterdi.

Haber Giriş Tarihi: 29.11.2025 17:37
Haber Güncellenme Tarihi: 29.11.2025 17:37

Kamu Ekmekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), "Halk için bütçe ve demokratik Türkiye" şiarıyla FomaradaN Kent Meydanına yürüdü. Yürüyüşe KESK'e bağlı sendikalar, DİSK, TÜMTİS, sendikalaştıkları için işten atılan Karesi Tekstil işçileri, emekli sendikaları ve siyasi partiler katıldı.

Yapılan açıklamayı KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Tarım Orkam-Sen Bursa Şube Başkanı Tarık Efe okudu.

Kamu emekçisinden işçisine, gencinden çocuğuna, asgari ücretlisinden emeklisine, kadınından küçük esnafına, çiftçisine kadar toplumun ezici çoğunluğunu oluşturanlar olarak mutlu olmanın, huzurlu ve sağlıklı kalmanın neredeyse imkanız hale geldiği zor bir süreçten geçiyoruz diyen Efe, “Toplumun ezici çoğunluğunu oluşturanların adım adım içine itildiği işsizlik, yoksulluk, gelir dağılımı adaletsizliği tablosu ortada. Bir çoğumuz bu tabloyu yaşayarak öğrendik, unutmayalım bu tablonun sebepleri ve sorumluları var. Değiştirmek için sormak, sorgulamak zorundayız. Böyle bir tablo karşısında bir iktidar bütçe sürecinde ne yapar? Bütçenin omurgasını oluşturan vergileri kimlerden, nasıl toplar? Topladığı vergileri, ülkenin kaynaklarını kimlerin faydası için kullanır? Halkın, emekçilerin faydasını temel alan bir yönetim için bu soruların cevabı açıktır. Ancak Türkiye’de iktidarlar yıllardır yapılan bütçelerle yoksulun, çalışanın cebinden alıp patronlara, zenginlere, silah tekellerine aktarmayı sürdürdüler. TBMM’de görüşülen 2026 bütçesi ile bu tablo daha da ağır hale getiriliyor” dedi.

"2026 bütçesi ile tam bir yıkım dayatıyorlar"

TBMM’de görüşülen bütçeden emeği ile geçinenler olarak bizlerin payına daha fazla vergi, daha düşük ücret ve maaşlar, dolayısıyla yoksulluk ve adaletsizlik düşüyor ifadelerini kullanan Efe, “2026 bütçesi ile tam bir yıkım dayatıyorlar. Bunun için demokrasinin son kırıntılarını dahi rafa kaldıran, halk iradesini yok sayan adımlar atmaktan geri durmuyorlar. Üstelik 2026 bütçe teklifi ile sosyal programlardan, yardımlardan yararlananların sayısı bile azaltılıyor. Bir sosyal yıkım bütçesi oluşturuluyor. KESK olarak bu yıkım bütçesini Kabul Etmiyoruz! Alın teri ile geçim savaşı veren milyonlar için, bizler için gittikçe ağırlaşan koşullar emekten, halktan yana bir bütçeyi yakıcı bir ihtiyaç haline getirmiştir" dedi.

KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Tarım Orkam-Sen Bursa Şube Başkanı Tarık Efe açıklamanın devamında şu idadeleri kullandı, "Emekten- halktan yana bir bütçe için:

» Bütçe hakkımızın önündeki engellerin kaldırılmasını, halkın, emekçilerin bütçe süreçlerine etkin katılımı için bütçenin halkın onayına sunulmasını,

» Kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılmasını, piyasalaştırılmasına, tasfiyesine ve özelleştirme soygununa son verilmesini,

» Toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçenin hayata geçirilmesini, kadınların güvenceli istihdamının arttırılmasını, kadınları şiddetten koruyacak kamusal hizmetlerin genişletilmesini,

» Emeğe kölelik dayatan politika ve uygulamalara son verilmesini, adeta seri cinayetlere dönüşen iş kazlarının engellenmesi için her türlü tedbirin alınmasını,

» Sefalet düzeyindeki asgari ücretin insanca yaşamaya yetecek bir seviyeye çıkarılmasını ve asgari ücretle çalıştırmanın anayasada tanımlandığı biçimiyle daraltılmasını,

» Kamu emekçileri olarak grev hakkımızın önündeki engellerin kaldırılmalısını, 4688 sayılı sendika yasasının değiştirilerek evrensel sendikal normlarla uyumlu hale getirilmelisini,

» Maaşlarımızdaki kayıpların karşılanmasını; en düşük kamu emekçisi maaşının kira, aile, yakacak yardımları ile yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmasını, bunun için mevcut “Toplu Sözleşmenin” derhal yenilenmesini,

» Sözleşmeli, taşeron, ücretli, vekil gibi hür türlü güvencesiz istihdama son verilmesini, tüm kamu emekçilerinin güvenceli-kadrolu istihdam edilmesini,

» Tükettiğimiz her şeyden alınan KDV, ÖTV gibi tüm dolaylı vergilerin düşürülmesini, » Gelir vergisi birinci dilim oranının %15 ten %10’a düşürülerek, yoksulluk sınırına kadar olan maaşların-ücretlerin birinci vergi diliminde sabitlenmesini,

» Kar, faiz ve servet gelirlerine tanınan ayrıcalıkların kaldırılmasını, belli bir servet düzeyinin üzerindeki zenginlerden servet vergisi alınmasını,

» Vergilerimizden oluşan bütçeden alıp Kamu Özel İş birliği (KÖİ) projelerine, Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemine aktarılan Hazine garantilerine son verilmesini,

» Vergilerimizin, ülkenin kaynaklarının güvenlikçi politikalara, silahlanmaya değil; istihdamın, üretimi arttırılması, yoksulluğun ve işsizliğin önlenmesi, adaletin, barışın ve demokrasinin tesis edilmesi için kullanılmasını,

» Halk iradesini, hukukun üstünlüğünü, düşünce ve ifade hürriyetini, tüm yurttaşların eşit, özgür ve barış içinde yaşamasını temel alan bir ülke