
Eğitim Sen Bursa, 17 Nisan 1940 yılında dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç’un önderliğinde kurulan, toplumsal yaşamda yarattığı olumlu etkiler nedeniyle kısa süre içinde hedef haline getirilerek kapatılan Köy Enstitüleri’nin 81. Kuruluş yıl dönümünü kutladığı basın toplantısı gerçekleştirdi.
Köy Enstitüleri’nin sadece öğretmen yetiştiren kurumlar olmakla sınırlı kalmadığını, bulunduğu çevreyi araştıran, geliştiren ve çevrenin kalkınmasını da ilke edinen kurumlar olarak işlev gördüğünü belirten Erdem, “Bu anlamda Köy Enstitüleri'nin, eğitim sistemi ve toplumsal kalkınma açısından yerine getirdiği tarihsel işlevin önemi tartışılamazdır. Köy Enstitüleri kırsal yörede toplumsal, ekonomik ve kültürel kalkınmayı sağlamak; bu alanda ilgili gerekli elemanları yetiştirmek için kurulan temel eğitim kurumları olmuştur. Bu dönemde köy çocukları eğitildikten sonra köylerine tarımda, işte, sanatta, zanaatta ve sağlık alanlarında eğitmen ya da öğretmen olarak geri gönderilmişler, ülke kalkınması için yeni nesillerin yetiştirilmesinde önemli görevler almışlardır.” dedi.
Köy Enstitüleri’nin değeri bu süreçte daha iyi anlaşıldıGünümüzde öğrencilerin iktidar eliyle imam hatiplere, özel liselere ve meslek liselerine yönlendirildiğini, büyük bölümünün dini içerikli seçmeli dersleri seçmeye zorlandığını, öğretmenlerin angarya, baskı ve sınav kıskacına alındığını belirten Erdem, Köy Enstitüleri’nin zengin ders içeriği, benimsediği öğretmen yetiştirme ve eğitim modelinin ne kadar önemli ve değerli olduğunun bu süreçte daha iyi anlaşıldığını ifade etti.
Köy Enstitüleri’nin ezbere dayalı ve sınav merkezli eğitim sistemini değil, gerçek anlamda öğrenci merkezli, öğrencilerin yaparak ve yaşayarak öğrenme sürecine dahil edildiği bir eğitim-öğretim sürecini yaratmayı hedeflemiş olduğuna dikkat çeken Erdem, ”Köy Enstitüleri'nin kuruluşunun üzerinden 80 yıl gibi uzun sayılabilecek bir süre geçmiş olmasına, dönemin zor koşullarındaki eğitimin niteliği ile günümüz Türkiye’si arasında olumsuz anlamda çok büyük farklar olması düşündürücüdür.” açıklamasında bulundu.
Köy Enstitüleri soğuk savaş politikalarına kurban edildiTürkiye’nin karşı karşıya bulunduğu zorlu koşullar ve uluslararası dinamiklerin etkisi sonucunda Köy Enstitüleri’nin soğuk savaş politikalarına kurban edilip kısa süre içinde kapatıldığını vurgulayan Erdem, Köy Enstitüleri’nin kapatılmasının Türkiye’nin çağdaş, laik ve bilimsel değerlerle buluşmasını ve aydınlanma sürecinin ciddi anlamda kesintiye uğramasına neden olduğunu söyledi.
Geçmişte Köy Enstitüleri’ni kapatan ve yarattığı tüm olumlu izleri silmeye çalışanların bugün laik bilimsel eğitime savaş açarak, karma eğitim uygulamalarını kaldırmak isteyerek eğitim sistemini dinselleştirmeyi ve ticarileştirmeyi hedeflediğini belirten Erdem, iktidarın eğitim sistemini ideolojik hedefleri doğrultusunda biçimlendirmek istediğini ifade etti.
BursaMuhalif.com/Haber Merkezi