Marmara Denizi’nin mevcut çevresel durumu ve geleceği, Mudanya Deniz Çalıştayı’nda konuşuldu. Çalıştayda, Marmara’nın COP26 İklim Zirvesi’nde benimsenen ilkeler doğrultusunda korunması için geniş kapsamlı iş birliğinin yanı sıra “Yeniden mavi ve temiz bir Marmara” için ilk adım olarak Mudanya kıyılarının “Mavi Sit” ilan edilmesi çağrısı yapıldı.
Deniz yaşamının her geçen gün olumsuz etkilendiği Marmara Denizi’nin geleceği Mudanya’da masaya yatırıldı. Mudanya Belediyesi, “Yeniden Temiz Bir Marmara” için Marmara Denizi’nin mevcut çevresel durumu ve bunun deniz ekosistemine etkilerini, kentsel atıksu yükü, su ürünleri ve arkeolojik kültür mirasını Mudanya Deniz Çalıştayı’nda ele aldı.
Uğur Mumcu Kültür Merkezi’nde düzenlenen çalıştaya Önceki Dönem SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, CHP Genel Başkan Başdanışmanı Orhan Sarıbal, CHP Doğa Hakları Genel Başkan Yardımcılığı Ali Öztunç, CHP Bursa Milletvekilleri Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Erkan Aydın, Yüksel Özkan ile Hidrobiyolog Levent Artüz, International School for Scientific Diving (ISSD Onlus) Bilimsel Dalış Okulu Kurucu Başkanı Prof. Luıgı Cınellı, WWF Akdeniz Ofisi Temsilcisi Dr. Paolo Guglıelmı, Uludağ Üniversitesi Sualtı Arkeoloji bölümünden Yrd. Doç. Dr. Serkan Gündüz, pek çok akademisyen, bilim insanı, Marmara’ya kıyısı olan belediyelerin yetkilileri ile TMOOB’a bağlı akademik odaların Bursa şube başkanları, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katıldı.
Marmara’nın kanseri Kanal İstanbul olacak
Çalıştayın açılışında konuşan CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, ciddi kirlilik tehdidiyle karşı karşıya olan Marmara’nın “Kanal İstanbul” projesi ile yok olacağına işaret etti. Torun, “Marmara denizini kirlilikten arındırmak için ilk ve etkili adımını siyasi iktidar değil, Mudanya Belediyesi atmıştır. Marmara Denizi’nde hem yerel hem bölgesel bazda kirletici envanter çıkarılmalı ve atılması gereken adımlar titizlikle planlanmalıdır. Çalışmalar, merkezi yönetim ve yerel yönetimler iş birliği içerisinde yönetilmelidir. Marmara’nın en önemli tehditlerinden biri de Kanal İstanbul projesidir. Karadenizi Marmara’ya bağlayacak yeni bir kanalın açılması halinde iki yönlü bir akıntı sistemi sağlanamayacak, Karadeniz’in kirli sularının Marmara’ya dolmasına neden olacak, oksijen oranı azalacak ve kimyasal değişiklikler yaşanacaktır. Tüm Marmara’nın geleceğine de geri dönüşü olmayan zararlar verecektir. Ölü bir deniz tehdidi yaratacaktır. Bu proje hem İstanbul’u hem Marmara’yı zehirleyecek kanser projesidir. En büyük iyilik bu projeden Marmara Denizi’ni korumaktadır” diye konuştu.
Mudanya 1500 kentin arasında yer almalı
Önceki Dönem SHP Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı, Dışişleri Bakanı, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın ise konuşmasında İskoçya’nın Glasgow kentinde gerçekleşen BM İklim Değişikliği Konferansı’na değindi. Mudanya’nın doğa ile iç içe geçmiş Cömert Kent ağına katılması gerekliliğine dikkati çeken Karayalçın, “Mudanya “bu aşamada iklim değişikliğiyle savaşım programına dahil edilmeli. Mücadele etme kararını alan Glasgow toplantısında yenilenebilir enerji kararlılığındaki 1500 kentin yanına 1501. kent olmalı. Tüm insanlık böyle bir tehditle karşı karşıyadır. Tüm dünyayı harekete geçirecek kararların alınması zorunluluktur” diye konuştu.
Marmara denizi’ni bile isteye öldürdük
Moderatörlüğünü ÇEKÜL Vakfı Başkan Yardımcısı Mithat Kırayoğlu’nun yaptığı panelde konuşan Sevinç-Erdal İnönü Vakfı MAREM Proje Lideri Hidrobiyolog Levent Artüz, “Marmara Denizi’nin kirletilmesinin yakın tarihini anlattı. 2000’den sonra arıtılmaksızın yapılan deşarjlardan dolayı bulanıklığı artan Marmara Denizi’nin tarihinde ilk defa, yüzey suyu sıcaklıklarında anormal artışların görülmeye başlandığını belirten Artüz, 2021 mart ayının sonunda başlayan masif musilaj agregat (salya/lez) ile Marmara’nın kamuoyunun gündemine oturduğunu hatırlattı. Marmara Denizi’nin kirletici unsurlardan bir an önce kurtulması gerektiğini belirten Artüz, “Tümü ile bize ait olan, emsalsiz, harika bir denizi elbirliği ile taammüden bu hale getirdik, öldürdük. Ve an itibarı ile de gittikçe artan bir hızda kirletmeye devam ediyoruz. Marmara Denizi’ni eski haline getirmenin imkanı yok. Ancak çevresine zarar vermeyecek seviyede bir iyileştirme mümkün olabilir” dedi.
Sualtı arkeolojisi ve biyolojisi haritalaştırılacak
WWF Akdeniz Ofisi Temsilcisi Dr. Paolo Guglıelmı Mudanya’da su altı arkeolojisinin yanı sıra deniz biyolojisi konusunda çalışma yapılarak gizli hazinesinin ortaya çıkarılabileceğini vurguladı. Dr. Guglıelmı, “Deniz biyolojik çeşitlilik alanlarının bulunarak haritalaştırılacak. Halihazırda bilinen kıyı kirliliği kaynaklarına ve sonradan tespit edilenlere müdahale edilebilecek. Kıyı alanları ve nehir yatakları boyunca mevcut olan boru hatları ve drenajlar üzerinde araştırmalar yapılacak. Bilimsel ve eğitimsel dalışlar da mümkün olabilecektir” ifadelerini kullandı.
Mudanya’ya bilimsel dalış merkezi kuruluyor
International School for Scientific Diving Bilimsel Dalış Okulu Kurucu Başkanı Prof. Luıgı Cınellı ise, Mudanya sahil şeridinde yüksek deniz biyolojik çeşitlilik alanlarının belirlenmesi ve Tirilye’de sualtı bilimsel dalış ve arkeolojisi eğitim merkezinin oluşturulması ile ilgili proje hazırladıklarını belirtti. Cınelli, “Projemiz, yüksek biyolojik çeşitliliğe sahip deniz alanlarının belirlenmesi ve haritalanması, denizde yasa dışı kirletici deşarjların belirlenmesi ve haritalandırılması, Tirilye Taş Mektep’te ilk Bilimsel Dalış Merkezi kurarak Marmara Denizi’nde ilk Deniz Koruma Alanı’nı oluşturulmasını kapsıyor. Bu sayede tüm Marmara’nın su altı haritasını çıkarabilecek, korumalı deniz alanları oluşturulabilecek” ifadelerini kullandı.
Mudanya sualtı arkeolojisi zengin antik bir liman kenti
Uludağ Üniversitesi Sualtı Arkeoloji bölümünden Yrd. Doç. Dr. Serkan Gündüz Mudanya kıyılarının arkeolojik kültür mirasını anlattı. Mudanya’nın antik liman kentlerine sahip bir kent olduğunu ifade eden Gündüz, Akdeniz medeniyetlerinin Marmara Denizi kıyılarında birçok koloni kenti kurduklarını, Mudanya’nın merkezde Myrleia’nın yanı sıra Daskyleion/Eşkel, Ketendere ve Caesareia Germanica/ Kapanca’da da liman kentleri bulunduğunu ve su altı arkeolojisi açısından zengin olduğunu belirtti.
Mudanya deniz çalıştayı sonuç bildirgesi
Çalıştayın yöneticiliğini ÇEKÜL Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Faruk Göksu yaparken, Mudanya Deniz Çalıştayı Sonuç Bildirgesi’ni Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz açıkladı. Türkyılmaz, günümüzde küresel iklim değişikliğinin sonucu olarak yaşadığımız doğal felaketlerin, geleceğimiz ile ilgili kaygıları artırmaya devam ettiğini, Türkiye’nin özellikle yıl içinde yaşadığımız depremler, orman yangınları sel ve müsülaj gibi risklerle büyük tehdit altında olduğunu belirterek, “Doğal, tarihi ve kültürel Sit alanlarına sahip Mudanya’nın ‘Mavi Sit’ ilan edilmesi için bugünden itibaren çalışmalarımızı başlatıyoruz. Küresel risklerin azaltılması konusunda hükümetler, yerel yönetimler, sivil örgütler, bilim insanları arayış içerisinde. İskoçya’nın Glasgow Konferansı’nda yapılan COP 26 zirvesine katılan ülkelerin yöneticileri, iklim krizine karşı alınacak bir dizi önlemi içeren anlaşmayı imzaladılar. Glasgow bildirisinde 2050 hedefli benimsenen önlemler yeni bir sürecin başladığını göstermekte. Biz de bu sürecin parçası olmalıyız. Marmara kıyısı belediye yönetimlerinin de bu sürece dahil olması için başkanlarımıza Mudanya Deniz Çalıştayı vesilesiyle çağrıda bulunmak istiyorum. Marmara ortak değerimiz. Başka Marmara yok. Marmara iki deniz arasında önemli bir geçiş koridoru. Mavi ve yeşilin buluştuğu, biyoçeşitliliğin zengin olduğu eko sistemin önemli bir parçası. Ortak sorunlarımızın çözümlerine de ortak olmalıyız. Kendi yetki alanlarımız çerçevesinde ortak hareket etmeliyiz.
Ortak çözümün ilk adımı olarak, Mudanya körfezinde ‘’mavi sit’’ alanı ilan edilmesini gündeme getiriyoruz. Tarihi, kültürel ve doğal mirasımızın korunması için elde ettiğimiz deneyimden yararlanarak, Marmara denizinin de korunması ve yaşatılması, değerlerimizin gelecek nesillerine aktarılması için ‘Mavi Sit’ çalışmasının başlatılmasını önemli ve kaçınılmaz görüyoruz. Uluslararası ve ulusal bilim insanları ile Marmara Denizi’ni yeniden keşfedeceğiz. Doğanın yenileyici eko sisteminden öğreneceklerimiz, sorunlarımızın çözümünde bize rehberlik edeceğine inanıyoruz. Marmara Denizi’ni Mudanya körfezimizi, COP26 zirvesinde benimsenen ilkeler ve Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda korunması ve yaşatılması için geniş kapsamlı ve katılımcı işbirliği ortamlarına ihtiyacımız var. İşbirliğinin ilkelerini ortak akılla belirlemeliyiz. Mudanya Deniz Çalıştayı’nı bu sürecin başlangıcı olarak kabul edip, ortak hareketimiz yol haritasını birlikte hazırlamalıyız. Yol haritasında belirleyeceğimiz ortak vizyon ve öncelikli stratejilerimize ulaşmak için ortak program ve projeleri birlikte tasarlamalıyız. Dünyadaki duyarlılığı ve değişimi dikkate alarak temiz Marmara için Marmara denizine kıyısı olan 53 belediye başkanımızı ortak harekete katılmaya davet ediyorum” dedi.
BursaMuhalif.com/Haber Merkezi