Türkiye geçen yıl çıkan yangınlarda geniş çaplı orman varlığını kaybetti. Kamuoyunun merak ettiği konu Türkiye’nin yangın riskine ne kadar hazır olduğu, hangi hazırlıklar yapıldığı oldu.
Türkiye 1 Mayıs itibariyle yangın sezonuna girdi. Ancak geçen sene orman yangınlarından sonra oluşan hassasiyet nedeniyle Türkiye’nin olası yangınlara ne kadar hazır olduğu merak konusu oluyor. Önleyici tedbirlerin neler olduğuna, Türkiye’nin 2021 yazında çıkan yangınlardan ders çıkarıp çıkarmadığına dair uzmanlar, Gazeteduvar‘a konuştu. Uzmanlara göre Türkiye gerekli dersi çıkarmış değil.
Sabotaj ihtimali
Geçtiğimiz yıl çıkan orman yangınlarında yaklaşık 139 bin 503 hektarlık alan yandı. Geçtiğimiz yılki yangınlarda karadan ve havadan müdahale edilirken geç kalındığı ve araç ve ekipman konusunda yetersiz olunduğuna dair eleştiriler ifade edildi. Yangın söndürme uçakları Türk Hava Kurumu’nda bulunuyor. Bu nedenle gözler, THK envanterinde bulunan uçaklara çevrildi. THK, 29 Temmuz’da yaptığı yazılı açıklamada Türkiye’nin elinde yangınlara müdahalede kullanabileceği üç uçak bulunduğunu belirtti. Aynı açıklamada kiralama yöntemiyle uçak temin edildiği ve 20 uçakla müdahalelerin devam ettiği bilgisi verildi. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ise 2 Ağustos’ta açıklama yaptı ve 16 uçak, 9 İHA (insansız hava aracı) ve 52 helikopter ile yangınlara müdahale edildiğini ifade etti.
Yangınların çıkış nedeni olarak sabotaj ihtimalleri gündeme geldi. PKK’nin yangın çıkarttığı söylentileri yayıldı. Zaman zaman bunlar, devlet yetkilileri tarafından da dillendirildi. Tarım Orman İş Sendikası Başkanı Şükrü Durmuş, orman yangınları için ‘soruşturuluyor’ dense de sebeplerinin üstünün örtüldüğü görüşünde. Cumhuriyet’e konuşan Durmuş, Muğla’daki enerji hatlarını işaret ederek anız yangınlarından sonra en fazla yangına bu hatların sebep olduğunu söyledi. Sendika olarak suç duyurusunda bulunduklarını ancak Cengiz, Limak, Kolin ortaklığına ait şirketin “korunma” duvarına çarptıklarını ifade etti.
‘Hazırlık yok algı var’
Durmuş’a ulaşarak konuyla ilgili iddialarını sorduk. Durmuş, yangına müdahale konusunun ön plana çıktığını ancak koruyucu önlemlerin yeteri kadar konuşulmadığını ifade etti. Durmuş OGM’nin “hazırlık yapmak yerine algı yaratmayı yeğlediğini” söyledi. Orman köylüsünün küstürüldüğünü ve ormandan uzaklaştırıldığını, bunun da orman yangınlarına müdahalede ciddi sıkıntı yarattığını anlattı. Durmuş “Daha önceleri orman üretimi ve orman işçiliğini orman köylüsü yapıyordu. Köylüler, ormanla barışıktı. Personel politikaları da orman köylüsü üzerineydi. Yangınla mücadelede en önemli unsur, orman muhafaza memurudur. Muhafaza memuru alınırken orman köylüsü olma koşulu vardı. Orman köylüsü araziyi bildiği için müdahale etme hızı daha yüksek” dedi.
Haber Merkezi