CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, referandum çalışmaları kapsamında geldiği Bursa’da İl Başkanlığında basın toplantısı düzenleyerek gündemi değerlendirdi. Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, geçmiş dönem İl Başkanları, İlçe Başkanları ve çok sayıda partilinin katıldığı toplantıda konuşan Gürsel Tekin değişiklik paketini hazırlayanların bunun sebeplerini anlatamadığına dikkat çekerek; “Şuna emin olun hayır diyenler neye hayır dediğini çok iyi biliyor. Ama evet diyenler bilmiyor. Geçtim 18’i, 1 tane maddede beni ikna etsinler ben evet diyeceğim” dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, referandum çalışmaları kapsamında Bursa’ya geldi. Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, geçmiş dönem İl Başkanları, İlçe Başkanları ve çok sayıda partilinin katıldığı basın toplantısında ilk söz alan CHP Bursa İl Başkanı Şadi Özdemir, halkoylaması sürecinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın meseleyi sürekli germeye çalışma siyasetlerini dikkatle izlediklerini söyledi. Özdemir; “Her bir açıklamada bu meseleyi bir parti meselesine indirmeye çalıştıklarını gözlemliyoruz. Oysa ki bu mesele bir parti meselesi değil, bu bir parti seçimi değil, bu mesele bir partiler arası bir mesele değil, bu mesele egemenliğin kayıtsız şartsız halka ait olmasını isteyenlerle egemenliğin yeniden tek adama verilmesini isteyenlerin bir rejim değişikliği mücadelesi ve rejimi koruma mücadelesidir. Bu çerçeveden bakmakta fayda var. Sayın Cumhurbaşkanı yine hayır verenleri suçlama açısından yeni şeyler söyledi. Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı sıfatını taşıyan bir kişinin hayır oyu verenleri çukur kazanlarla eşleştirmesini şiddetle kınıyorum. Biz evet oyu verenler Habur’dur, Oslo’dur, Dolmabahçe’dir, FETÖ’dür, IŞİD’dir diyor muyuz? Dersek yakışık alır mı? Almaz. Esas mesele tek adam rejimi kurma meselesini, kavgasının, mücadelesinin üstünü örtme çalışmasıdır. Cumhuriyet Halk Partili arkadaşlarımızın hepsi bu bilinçtedir, bu bilinçle mücadele etmektedir. 6 bin arkadaşımızla birlikte ev ev ziyaretler yaparak bu meselenin bir sistem meselesi, rejim meselesi ülkenin geleceği meselesi olduğunu anlatıyoruz. İnanıyoruz ki Bursa ‘hayır’ diyecek’ açıklamasını yaptı.
‘Evet’ hep başa bela
Şadi Özdemir’in ardından söz alan CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, Almanya’da diplomatik krize sebep olan Bakan Bekir Bozdağ’ın ve Nihat Zeybekçi’nin gerçekleştireceği toplantıların iptal olmasıyla ilgili konuştu ve bu olayı kınadı. Tekin; “Almanya’da yapılan muamele kabul edilebilir bir muamele değildir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak şiddetle kınıyoruz. Bir ülkenin bakanının kendi yurttaşlarıyla buluşmasını engellemek ne insan haklarına ne de demokrasiye, hukuka uygun bir vaziyettir. Umut ediyorum ki Adalet ve Kalkınma Partililerin dışarıda görmüş oldukları muameleyi içeride bizlere yaşatmazlar. Nasıl ki geçen haftalar bir siyasi hareketin toplantısında salonların elektriklerinin kesilmesi birçok CHP Milletvekilinin çalışmalarını engellemek ne kadar yanlışsa Almanya’da yapılan da o kadar yanlıştır. Özellikle AKP’ye oy veren sevgili kardeşlerime seslenmek istiyorum. Daha düne kadar Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan AKP’nin bütün yetkilileri Avrupa’nın her yerinde mitingler, toplantılar yaparken şimdi ne oldu da bu duruma geldiniz? Kendinizi sorgulamayacak mısınız? Koskoca Türkiye! Avrupa’da, batıda, Asya’da Türkiye deyince herkes kendine bir çeki düzen verirdi. Şimdi Türkiye’nin geldiği durum ev hapsine mahkum edilmiş bir ülke pozisyonu. Ortadoğu coğrafyasında sürekli sorunlar yaşanıyor. AKP’li kardeşlerim, içerideki bu yalan rüzgarına hayır demeyecek misiniz? Daha düne kadar -üstünden 3-4 ay geçmedi-, Musul kırmızı çizgimizdir diyenler, Akdeniz kırmızı çizgimizdir diyen bu yetkililere siz hayır demeyecek misiniz? Bu iktidar bugüne kadar neye evet dediyse Türkiye’nin başına bela oldu. Avrupa Birliği süreci içerisinde Cumhuriyet Halk Partisi onlara bu yarım yamalak müzakereye imza atmayın, gerekirse cumhuriyet halk partisi olarak biz de sizinle gelelim, bu meseleyi savunalım dediğimizde hayır dediler. Ankara’nın göbeğinde gündüz havai fişekler attılar AB’nin parçası olduk diye. Şimdi geldiğimiz duruma bak” dedi.
Ortadoğu çukuruna düştük
“Ortadoğu çukuruna girmeyin, sorunlu kanamalı bir coğrafya, bu sorunun bir parçası olmayın, Türkiye’yi bu zor duruma sokmayın dediğimizde yine yalan rüzgarlarıyla biz Ortadoğu’nun eş başkanı olduk, küresel ülke olduk demişlerdi” açıklamasında bulunan Tekin; “Şimdi geldiğimiz durumda maalesef Ortadoğu çukurunun ortasına düşmüş bir pozisyondayız. Sayın Cumhurbaşkanı’na çukurları hatırlatmak istedim. Sayın Cumhurbaşkanı bu maceralı ve sorunlu çözüm sürecini Türkiye’nin başına bela etmeyin dediğimizde bize söylemediğiniz laf kalmadı. Bir coğrafyayı neredeyse Gazze’ye çevirdiniz. İşte o çukur sizin eseriniz. Çukur tarif edecekseniz, çukur tam da sizin eseriniz. Küresel dünyayla, ülkelerle içeride yapmış olduğunuz bu cümleleri bize söyleyebilirsiniz. Biz sonuç itibariyle farklı siyasi partilerde de olsak bile bir aileyiz. Ağır cümleler söylemeyin, bunların hepsi size döner dediğimizde tutmak mümkün değildi. Aslında çok meşru hakkımız olan Rusya uçağının düşürülmesi konusunda bunları tutmak mümkün değildi. Ben düşürdüm ben talimat verdim yarışlarına girdiler. Şimdi görüyoruz ki biz değil, FETÖ yapmış. 15 yıldır her şeyi FETÖ yaptıysa siz niye orada oturdunuz diye sormazlar mı?’ yorumunda bulundu. FETÖ’ye evet dedikleri için Türkiye’nin ciddi bir darbe girişimiyle karşı karşıya kaldığını belirten Gürsel Tekin; ‘2010 yılında yine referandum tartışması olduğunda, Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz de oy vereceğiz, 2 tane tuzaklı madde var bugün 18 maddede olduğu gibi, şu maddeleri geri çekin dediğimizde siz darbecisiniz demişlerdi. Biz darbe anayasasını değiştiriyoruz demişlerdi. Meğer bakıyoruz ki 2010 yılında darbenin temelini bunlar atmışlar’ ifadesini kullandı.
Bu hükümet kandırılmaya müsait
“İşte o gün evet diyenler bugün Türkiye’yi öyle zor bir duruma soktular ki sadece 248 şehidimiz değil aynı zamanda 80 milyon yurttaşımızı sıkıyönetim yasasıyla yönetilir duruma getirdiler” diyen Tekin; “Bu çukurları kim kazdı? Bu çukurlar sizin eseriniz. Cumhuriyet Halk Partisi’nde çukur aramayın. Hayır diyenlerde çukur aramayın. Ama evet diyen kardeşlerime birçok şeyi hatırlatmak istiyorum. Bu hükümet her zaman kandırılmaya uygun bir hükümet. FETÖ kandırdı, Apo kandırdı, Amerika kandırdı, Esad kandırdı, Rusya kandırdı, Avrupa Birliği kandırdı el insaf kardeşim, yapmayın” dedi. ‘Cumhuriyet Halk Partililerle ekranda karşı karşıya gelmeyeceksiniz diye bir şey çıkardılar’ diyen Tekin “Gelin karşılıklı konuşalım. Ama 18 maddeden haberdar değiller. Adeta faili meçhul bir paket önlerine gelmiş, bunları imzalayacaksınız demişler imzalamışlar. O kadar acele ettiler ki buraya ılımlı maddeler koyamadılar. Bu da olmayınca AKP’li yetkililer de MHP’li yetkililer de biçare kalıyor. 2 tane profesörlük kimliği olan Sayın Burhan Kuzu ne diyeceğini anlatamadı. Şuna emin olun hayır diyenler neye hayır dediğini çok iyi biliyor. Ama evet diyenler bilmiyor. Ama yok. Bu paket sizin genel merkezlerinizde, gruplarınızda müzakere edildi mi? Hayır. Nereden geldiğini sorgulasana AKP’li, MHP’li kardeşim. Geçtim 18’i, 1 tane maddede beni ikna etsinler ben evet diyeceğim. Tanıtım toplantısı yapıyorlar. Allah kimseyi bu duruma düşürmesin. Sayın Başbakan çıktı, elinde 18 madde. Konuşmasında 18 maddeyle ilgili herhangi bir şey duydunuz mu? Yok. Biri de bunları kandırmış, kandırılmaya müsait oldukları için. Millette bu yalanı yer demişler. Nedir bu yalan, falan terör örgütü de destekliyor, falan kişi de destekliyor e bunlar da destekliyor. Ne tehlikeli şeyler bunlar. Allahtan millet sağduyulu. Millet sağduyulu olmasa Sayın Cumhurbaşkanı’nın ve Başbakanın söylediği laflar kahvede söylense çok ciddi şeyler yaşanır” açıklamasını yaptı.
3 istihbarat size çalışıyor
“Cumhuriyeti kurmuş, Türkiye’yi kurmuş, devrimler yapmış bir siyasi partiyi terörle nasıl ilintilendirirsiniz?” diyerek sözlerine devam eden Gürsel Tekin; “O zaman size şu soruyu sorarım, bu ilişkilendirmeyle ilgili elinizde hangi belgeler varsa açıklamazsanız namertsiniz. MİT elinizde, istihbaratlar elinizde. 3 tane istihbarat size çalışıyor, memlekete değil. Memlekete çalışmış olsaydı zaten bu kadar sorunla karşı karşıya kalmazdık. Bu paketi bize siz dayattınız. Bırakın millet mademki millet karar verecek, o zaman müsaade edin milletimiz de karar versin. Milletimiz neye karar veriyorsa başımızın üstünde yeri vardır. Hayır, sürekli gerelim, sürekli sıkıntı yaratalım, sürekli ona buna saldıralım derseniz bunun size yararı olmaz. Bu sevdadan vazgeçin. Çok zorlanıyorsanız gelin Cumhuriyet Halk Partisi’ne biz bir gerekçe bulur bu ucube paketi geri çekebiliriz. Birçok seçimde kamuoyu yoklaması şirketleri yarışıyordu. Şimdi niye yasakladınız? Çünkü bu vatandaş neye evet neye hayır diyeceğini çok iyi biliyor. 80 milyon vergi ödeyecek. Vergi ödeyen çalışan, işçi, emekli, çiftçi, gariban yurttaşımız bu ödediği verginin nasıl harcandığını bilemeyecek. Bunu nasıl izah edecekler. Terörü bitireceğiz diyorlar. Anayasanın hangi maddesi sizin terörle mücadele etmenizde engeldi? Hangi yasa sizin yolsuzluk yapmayla ilgili önünüzde engeldi? O kadar yüksek kerametiniz vardı ki, 80 milyon yurttaşımızın anasına küfreden bir işgüzarın vergi borcunu sıfırlamak için kanun çıkardınız. Bundan daha güçlü bir irade olabilir mi? Bir kişiyi kurtarma iradeniz var, 17-25 Aralık organize suç örgütü gibi Türkiye’yi soyanları kurtarıyorsunuz da buna hiçbir anayasa maddesi engel olmadı. Terörle mücadele konusunda size niye size engel olsun. Teklik sadece Allah’a mahsustur, kişiye mahsus değildir. Dünyada teklerin yönettiği ülkelerin başına gelen felaketlere bakın ona göre kararınızı verin” diye konuştu.
Vatandaş kararını verdi
Tekin sözlerine şöyle devam etti: “Referandumdan hayır çıkarsa öncelikle Türkiye bir nefes alacak. İkincisi Sayın Bahçeli’nin deyimiyle fiili durum ortadan kalkacak. Sayın Cumhurbaşkanı anayasal çerçeve içerisine çekilecek. Yasama, yürütme ve yargı bağımsız olarak görevini yapacak. Piyasalar rahatlayacak. Sadece bu 18 maddenin sahiplerine değil aynı zamanda dünyaya destan yazacaksınız. Bütün dünya Türkiye’de ne oluyor ona bakıyor. Demokrasiye özgürlüğe cumhuriyete sahip çıkmak için gerek içerde gerekse küresel dünyaya ders vereceksiniz. Küresel yatırım da gelecek. En çok da Bursa etkilenecek bunu unutmayın. Anadolu’yu dolaşıyoruz ve görüyoruz ki vatandaş kararını vermiş. Vatandaş haberdar değil, bilmiyor zannetmeyin. AKP’nin kalemşörleri hiç boşuna yorulmasınlar. Vatandaş kararını vermiştir, hayırlı bir iş yapacaklar. Ve Türkiye nefes alacak. Yönetilemediğimiz yerde mutlaka erken seçim olmalı. Türkiye içeride, dışarıda her yerde ev hapsine mahkum edildi. Mümkünse özellikle yerel seçim erken olmalı. Çünkü çok sayıda cemaatçi, FETÖ’cü Belediye Başkanlarının olduğu biliniyor. Bütün bunları yenilemenin yolu öncelikle yerel seçim yapmaktır. Bu nasıl bir cemaattir diye sormazlar mı? Köy derneklerine, kasabaya, Sayın Cumhurbaşkanı’nın sarayına kadar girmiş ama belediyelerle parlamentoya girmemiş. Bu inandırıcı mı? Onun için bir an önce yerel seçimlerin yapılması lazım. Hem bu şehirlerin bu ucube yapılaşmalarından, hem imar ve beton çetesinden de kurtulmuş oluruz.” Çevre ve Şehircilik Bakanı’nın yaptığı; ‘1142 vatan toprağına el koydum’ açıklamasına değinen Tekin; “Bunun önemli kısmı Bursa’da. 1142 vatan toprağı dediğiniz okullar, vakıflar, dershaneler vs. bunların tahsisini kim yaptı? Bunların imar uygulamalarını kim yaptı? Bunlara teşvik kredileri kim verdi? Eğer bunları soruşturamazsanız darbeyle hesaplaşamazsınız. Bu belgeleri isteyenler varsa bana müracaat edebilirler” dedi. ‘Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan dikey mimari ile ilgili çok ağır cümleler kullandı’ diyen Tekin; “Bir hançer gibi Osmanlının başkentine bu binaları dikenlerin bir cevapları var mı Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakana? Çünkü ihanet olarak değerlendirdiler. İstanbul, Ankara, Bursa gibi tarihi şehirlerde hançer gibi saplanan bu ucube binalar, Sayın Erdoğan’ın dediği gibi ihanet binaları konusunda belediye başkanlarının bir cevabı olacak mı çok merak ediyorum. Fotoğraflardan, maketlerden silmek durumunda kalacak kadar utanacaksanız yapmayın” açıklamasını yaparak sözlerini sonlandırdı.