TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu Maraş Pazarcık’ta 6 Şubat günü 7,6 ve 7,7 büyüklüğündeki depremin ardından meydana gelen yıkımın etkilerini değerlendirdi. TMMOB’un açıklamasına göre takriben enkaz altında 192 bin kişi kaldı ve bu sayının sadece yüzde 5’ine ulaşıldı.
TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu, Bursa Akademik Odalar Birliği’nde düzenlediği basın toplantısı ile bölgedeki duruma dair değerlendirmelerde bulundu. Mimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı Şirin Rodoplu Şimşek, “Bölgede halen devam eden depremler, kentsel ve kırsal yapı stokunun aldığı orta ve ağır dereceli hasar ve kış şartları nedeniyle yaşamsal ihtiyaçların giderilebilmesi ve bölge halkının yaşamlarının güvence altına alınabilmesi için afet sonrası acil arama ve kurtarma çalışmalarının ve yardımların yanı sıra, hasarlı yapılaşmalarından kaynaklı risklerinin tespit ve değerlendirmesinin acilen yapılması gerekmektedir.” dedi.
Şimşek, ülke tarihinde çok sayıda can yakan depremin meydana geldiğini ve özellikle 20 bin can kaybıyla 1999 Gölcük depreminin bu anlamda en yıkıcı depremlerden biri olduğunu, “Deprem nedeniyle ortaya çıkan kayıpların ve hasarın büyüklüğü, sonrası
müdahalelerde yaşanan sorunlarla birleşince öyle büyük bir etkiye ulaşmıştır ki 2001 ekonomik krizinin önemli sebeplerinden biri olmuştur.” diyerek ortaya koydu.
Mimarlık mühendislik hizmeti almayan kaçak yapılar tehdit oluşturuyor
Depreme bakış açısının değişmesi gerektiğini belirten Şimşek, yalnızca depremden sonra yapılacak müdahalelerin değil, deprem öncesi
alınması gereken tedbirlerin önemine dikkat çekerek, “Bu bağlamda plansız-çarpık kentleşmenin, mimarlık ve mühendislik hizmeti almayan,
üretimleri denetlenmeyen kaçak yapıların ne kadar büyük tehdit oluşturduğu anlaşılmıştır. Depreme karșı güvenli bina için olmazsa olmaz unsurlar; doğru zemin analizi, zemin yapısına uygun projelendirme, projelere bağlı olarak gerekli ve kesintisiz denetimi görmüş yapı üretimidir.” dedi.
Şimşek sayılarla imar affından yararlananları açıklayarak seçim döneminde bu af beklentisi ile yeni kaçak, uygunsuz, denetimsiz yapıların yapıldığına şu sözlerle dikkat çekti:
“Ülkemizde çıkarılan tüm imar afları; seçim dönemlerinin ekonomik gelir ve oy elde etmek amacı ile gündeme getirilmiştir. 2018′ de uygulamaya girmiş. `İmar Barışı’ adı altındaki son yasayla bugüne kadar; afete maruz kalabilecek bölgelerde veya dere yataklarında olup olmadıklarına; kıyı alanları, tarım arazileri, orman alanları, içme suyu havzaları ve tarihi, doğal, arkeolojik sit alanları üzerine inşa edilip edilmediklerine bakılmaksızın; 3 milyon 119 bin 947 kaçak ve imara aykırı yapı için 26 milyar 151 milyon 389 bin 263 TL yapı kayıt belge bedeli alınarak yurttaşlara riskli yapıları kullanma izni verilmiştir. Yapı güvenliği olmayan, planlama, mimarlık ve mühendislik süreçlerinden geçmemiş, teknik olarak sağlık ve güvenlik koşulları belirsiz toplam 7 milyon 393 bin 413 bağımsız bölüme bu yasaya bağlı olarak belge düzenlenmiştir.”
Seçim süreci kaçak yapıları hızlandırıyor
“Yurttaşların mağduriyeti” gerekçe gösterilerek gündeme getirilen “imar afları” ile yasal hale getirmek alışılagelmiş düzen olmuştur.” diyen Şimşek, meslek odaları, sivil toplum kuruluşları ve yurttaşlar tarafından açılan hukuk davalarında, yargı tarafından planları ve ruhsatları iptal edilen, ayrıcalıklı imar hakları verilerek her biri bir “kent ve çevre suçu” niteliğinde yükselen yapılar üretmenin çok kolay hale geldiğini dile getirerek Bursa’da da seçim süreciyle birlikte bu yapılaşmanın hızlandığını belirtti.
Meslek odaları olarak Şimşek, Bursa Valiliği başta olmak üzere tüm kaymakamlıklara, Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne, ilçe belediyelerine, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne, Organize Sanayi Bölgeleri Müdürlüklerine çağrıda bulunarak, toplumun sağlığını ve can güvenliğini tehlikeye atan kentsel gelişmelere yol açacak, doğa olaylarının afete dönüşümüne ve pek çok insanın hayatını kaybetmesine neden olacak kaçak ve uygunsuz yapı üretiminin önlenmesi için gereken tedbirlerin alınmasını, izinsiz ve mevzuatlar dışındaki inşaa faaliyetlerde bulunanlarla ilgili gerekli ve caydırıcı cezai işlemlerin yapılmasını ve bu doğrultuda ivedilikle harekete geçilmesini istedi.,
Haber Merkezi