İSİG Meclisi’nin raporuna göre, Temmuz 2023’te en az 182 işçi hayatını kaybetti. Rapora göre, 2023 yılının ilk yedi ayında hayatını kaybeden işçi sayısı ise en az 1051…
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, iş cinayetlerine dair Temmuz ayı raporunu yayımladı. Haber taramaları, işçiler, işçi aileleri ve işyeri hekimlerinin verdiği bilgiler doğrultusunda hazırlanan rapora göre 2023’ün ilk 7 ayında bin 51 işçi çalışırken yaşamını yitirirken, Temmuz ayında çalışırken hayatını kaybeden işçi sayısı 182 oldu.
Temmuz ayında yaşanan iş cinayetlerinin nedenlerinin başında trafik ve servis kazası geldi. Sadece temmuz ayında 52 işçi bu kazalar nedeniyle hayatını kaybetti. Ezilme ve göçük nedeniyle 35 işçi; elektrik çarpması nedeniyle 22 işçi; yüksekten düşme nedeniyle 17 işçi; kalp krizi, beyin kanaması nedeniyle 16 işçi; şiddet nedeniyle 11 işçi; zehirlenme, boğulma nedeniyle 9 işçi; intihar nedeniyle 6 işçi; patlama, yanma nedeniyle 5 işçi; kesilme, kopma nedeniyle 3 işçi hayatını kaybetti.
Raporda, 57 farklı şehirde iş cinayetlerinin yaşandığı tespit edildi. 15 işçi ölümü İstanbul’da, 10 işçi ölümü Afyon’da yaşandı. Afyon’u 8 iş cinayeti ile Ankara takip etti.
Sıcakta çalış(tır)ma
İSİG raporunda sıcak havalarda zorla çalıştırılan işçilerin hayati riskine de dikkat çekilerek şu ifadeler kullanıldı:
“Devlet yine ‘işiniz yoksa öğle saatlerinde dışarı çıkmayın, bol sıvı alın, güneşte kalmayın’ uyarıları dışında bir önlem almadı. İşçiler tarlalarda, yollarda, inşaatlarda, elektrik direklerinde, tersanelerde, bürolarda… 40-50 derece hissedilen sıcaklıklarda çalışmaya devam ettiler. İzmir’de bir kadın PTT işçisi arkadaşımız öğle sıcağında dağıtım yaparken beyin kanaması geçirerek yoğun bakıma alındı. Osmaniye’de bir enerji işçisi arkadaşımız çalışırken kalp krizi geçirdi. Sıcakta çalıştırmanın işçilerin ölümüne neden olmasının diğer yönü de özellikle tarım işçilerinin serinlemek için girdikleri gölet ve kanallarda boğularak hayatlarını kaybetmeleri oldu.
Gerekli önlemler alınmadığı taktirde işçilerin hukuken ‘çalışmaktan kaçınma hakkı’ var. Ancak işçiye bu hakkını kullanma çağrısı yapmak büyük bir çoğunlukla kuru laf olarak kalıyor. Çünkü bu hakkı ancak ‘örgütlü işçiler’ hayata geçirebiliyor. Konumuz olan ‘sıcakta çalıştırma’da ise Türkiye’de bir yasal düzenleme söz konusu değil. Bu düzenlemenin yapılması için her düzeyde mücadele etmek de işçi sınıfının bir görevi olarak önünde duruyor.”
MKE’de bir patlama daha
İSİG, Ankara’da bulunan MKE fabrikasında yaşanan son patlamanın ardındaki ihmallere de şu ifadelerle dikkat çekti:
“MKE bünyesindeki tesislerde çok ağır ve çok tehlikeli bir iş yapılmasına rağmen kurulduğundan bu yana neredeyse hiçbir teknolojik değişiklik görmemiştir. Daha önceki patlamalardan sonra hazırlanan raporlardan bilindiği üzere; mekanik, elektronik ve pnömatik cihaz, kumanda sistemleri ve ekipmanlarının çoğu ya yıpranmış ya eskimiştir. Modern hale getirilmeyen teknik ve eksik denetimlerle üretime devam etmek, fabrikalarda ve atölyelerde işin tehlike derecesine göre mekânsal organizasyonların ve işgücü planlamasının yapılmaması, yeterli ve prosedürlere uygun koruyucu ekipman tedarik edilmemesi, işçi sağlığı ve iş güvenliği koşullarını ortadan kaldırmaktadır.”
Haber Merkezi