Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının iptali istemiyle açılan davalar Danıştay 10. Dairesi’nde görülmeye başladı. Danıştay Başkanı, “Danıştay tarihinde bir ilk. Bu kadar kalabalık bir duruşma ilk kez yapıyoruz.” diyerek duruşmaya başladı.
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının iptali için açılan davaların Danıştay 10. Dairesi’nde esastan görüşmesi başladı. Ankara Barosu, Diyarbakır Barosu, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Serap Yazıcı ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in açtığı davaların da aralarında bulunduğu 10 dosyanın karara bağlanması bekleniyor.
Bin kadın avukatla duruşma başladı: “Salon çökebilir” denildi
Davaya 70’in üzerinde barodan bine yakın avukat yetki belgesi sunarak davaya katılım gösterirken, hukuksuzluğa dur demek için Danıştay önüne gelen kadınlar mahkeme salonuna alınmadı. İçeriye girmek isteyen kadınlara polisin saldırısı üzerine duruşmadaki kadın avukatlar, polisin kadınlara müdahale ettiğini, bunun engellenmesini ve kadınların salona alınmasını istediler. Başkan Yılmaz Akçil, dışarıda bekleyenlerin içeri alınması taraftarı olduğunu belirterek, salonun çökmesinden endişeli olduğunu söyledi. Akçil’in ilk olarak 50 kadının içeriye alınmasını yer kalırsa 30 kadına daha yer açılacağını söylemesi üzerine kadın avukatlar bu durumu alkışlarla protesto etti. Başkanın talimatı üzerine dışarıda bekleyen herkesin içeri girmesine izin verildi.
Başka bir uluslararası sözleşmeden çıkılması olası
Davacı olarak cübbesiyle taraf olan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının ‘hukuksuz’ olduğunu söyledi. Sağdan, “Burada yapılan tartışmalardan sonra alacağınız karar Cumhurbaşkanı’nın yargı denetimine etkin bir şekilde tabii olup olmadığıdır. Bugün bir Cumhurbaşkanlığı kararı ile İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek ilerde yine uluslararası anlaşma olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden de çıkılmasının yolunu açar. Dolayısıyla biz hukukçular bu kararnamenin yoklukla sakat olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Bütün dünya kadınlarının kazanımı
Davacılar arasında ilk savunmayı 29 Ekim Kadınları Derneği Genel Başkanı Avukat Şenal Sarıhan savunma yaptı. Kadın hakları için kazanımlar elde etmek için çok mücadele edildiğini belirten Şenal sözlerine şöyle devam etti: “Terk dökmekse ter döktük, ayakkabı parçalamaksa ayakkabı parçaladık, Meclis’e gittik. Bütün bunlar kadının insanlık onurunun korunması içindi. İstanbul Sözleşmesi, kadının, çocuğun, farklı cinsel yönelimi olan kadınların onurunu korumak içindir. Şiddete uğrayan kadın kendisini onursuz hisseder. Yıllardır bunun mücadelesini verdik. Özellikle bu sözleşmenin imzalandığı için hem iktidar, hem kadınlar bayram ettiler. Çünkü bu kadın hareketinin bir kazanımı idi. Kadın hakları mücadelesinin bir sonucuydu. Bütün dünya kadınlarının kazanımı.”
Başsavcılık: Cumhurbaşkanlığı kararı hukuka aykırı
Davaya ilişkin görüşünü Danıştay 10. Dairesi’ne ileten Başsavcılık, kararın iptal edilmesini istemişti. DW’den Alican Uludağ’ın haberine göre Danıştay Başsavcılığı, “Dava konusu Cumhurbaşkanı Kararı ile feshedilen sözleşmenin onaylanmasına ilişkin 6251 sayılı Kanun’un TBMM tarafından yürürlükten kaldırılmamış olması veya dava konusu Cumhurbaşkanı Kararı alınmadan önce sözleşmenin sona erdirilmesinin uygun bulunduğuna ilişkin yeni bir kanun çıkarılmamış olması nedeniyle, dava konusu Cumhurbaşkanı Kararında yetkide ve usulde paralellik ilkesi uyarınca hukuka uyarlılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır” şeklinde daireye görüş vermişti.
Kararın iptali istendi
Danıştay Başsavcılığı dava sonunda görüşünü açıkladı: “Sözleşmeden çekilme kararının iptalini talep ederiz”
Ne olmuştu?
Danıştay, kararın iptali istemiyle açılan davalar için özel duruşma açma kararı almıştı. Duruşmaya katılmak için yaklaşık bini aşkın avukat yetki belgesi alırken, Türkiye Barolar Birliği (TBB) ile çok sayıda baro, kadın örgütleri, siyasi partiler ile meslek kuruluşları da duruşma için çağrıda bulunmuştu.
Duruşmada tarafların dinlenmesinin ardından Danıştay 10. Dairesi’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması kararını iptal edip etmeyeceği belli olacak. Daire, kararını daha sonra da açıklayabilir. Ancak karar, kesin nitelik taşımıyor. Bu karara karşı Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na (İDDK) karşı itiraz edilebiliyor.
Haber Merkezi