Sivas’ta 33 canın yakılarak katledildiği Madımak Katliamı her yıl olduğu gibi bu yıl da Bursa’da anıldı. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği çağrısıyla Setbaşı’nda toplanan binlerce yurttaş faşizmi lanetleyen sloganlar eşliğinde Kent Müzesi önüne yürüyüş gerçekleştirdi.
Sivas’ın Madımak Oteli’nde Pir Sultan Abdal anma etkinlikleri için toplanan aydın, yazar ve sanatçıları cami cemaatiyle birlikte pusuya düşürerek katledenlerin avukatları AKP saflarında vekil koltuklarında otururken Sivas’ın ateşi hala sönmüyor. Bursa’da da PSAKD öncülüğünde toplanan yurttaşlar ‘Faşizme karşı omuz omuza’ sloganlarıyla Setbaşı’ndan Kent Müzesi önüne yürüyerek Sivas katliamını unutmadıklarını ve faillerinden hesap soracaklarını bir kez daha duyurdular.
Kent Müzesi önünde basına açıklama yapan PSAKD Başkanı Ali Öztürk, “Katiller önce etkinliğin yapıldığı Kültür Merkezine saldırdılar. Gerici katil güruh “kahrolsun laiklik, şeriat isteriz” , “şeriat gelecek zulüm bitecek” gibi sloganlar ve tekbirler eşliğinde otele yönelip kolluk güçlerinin gözü önünde saatler süren o acı katliamı gerçekleştirdiler.
Açıkça görüldüğü gibi, Sivas Madımak Oteli Katliamı, egemenlerin askeriyle, polisiyle, yargısıyla, medyasıyla, belediyesiyle, hükümetiyle organize ettiği ve ortaçağ artığı gerici katillerin tetikçiliğiyle hayata geçirdiği planlı bir katliamdı.” şeklinde konuştu.
Katiller vekillikle ödüllendirildi
“Katliamdan sonra gerici katil güruh içinden sadece küçük bir grup hakkında dava açıldı. Uzun süren yargılamalar sonunda bu katillerin çoğu ya hiç ceza almadılar ya da küçük cezalarla kurtuldular.
Dönemin başbakanı olan AKP Genel Başkanı ise bu karar için “hayırlı olsun” dedi. Sivas katillerinin avukatları AKP tarafından milletvekili, belediye başkanı, bakan ve hatta Anayasa Mahkemesi üyesi yapılarak ödüllendirildiler.” açıklamasında bulunan Öztürk, “Bugün ise; AKP iktidarı Sivas Katliamında kendi özünü ve ruhunu bulan bir parti olarak, Alevi halkımıza ve diğer tüm demokrat toplum kesimlerine karşı baskı ve tehdit politikalarına hız kesmeden devam ediyor. Gezi Direnişinden buyana olağan bir şekilde rıza üreterek iktidarını devam ettirme şansı kalmayan AKP, ülkeyi baskıya dayalı OHAL rejimiyle yönetmektedir. OHAL’İN sadece ismi kaldırılmış ama uygulamaları aynen devam etmiştir. Halkın iradesi yok sayılarak milletvekilleri cezaevlerine atıldı, belediye başkanlarının başkanlıkları gasp edildi.” dedi.
AKP’nin kurduğu yeni düzende farklılıklara yer olmadığını, farklılıklara karşı mafya düzeni ile saldırıların olduğunu dile getiren Ali Öztürk, “Bu saldırganlığın en bariz örneğini Çubuk’ta bir şehit asker cenazesinde yaşadık. Cenazeye katılan CHP Genel Başkanı ırkçı, faşist ve gerici bir güruh tarafından saldırıya uğramış, linç edilerek öldürülmek istenmiştir. Saldırının sonrasında ise saldırganlar hızla serbest bırakılmışlar. AKP yetkilileri tarafından elleri öpülerek karşılanmışlardır. Bu saldırıdan sonra birçok gazeteci ve yazar saldırıya uğramış ama saldırganların hepsi serbest bırakılmışlardır.” dedi.
Öztürk’ün açıklamasının ardından Sivas Katliamı’nı ve aydınların mücadelesini anlatan piyes sahnelendi ve deyişler söylendi.