Bursa Tabip Odası, Türk Tabipleri Birliği’nin #YönetemiyorsunuzTükeniyoruz haftası olarak ilan ettiği 14-18 Eylül haftasında bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Açıklama öncesinde COVID-19 nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşların, sağlık çalışanlarının ve hekimlerin anısına 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Bursa Akademik Odalar Birliği’nde gerçekleştirilen basın açıklamasında konuşan, Bursa Tabip Odası Başkanı Doç. Dr. Alpaslan Türkkan, “Salgınla mücadelenin yolu Tabip Odalarına saldırmak değildir” ifadelerini kullandı.
Türk Tabipleri Birliği’nin 14-18 Eylül hastasını #YönetemiyorsunuzTükeniyoruz haftası ilan ettiğini hatırlatan Türkkan, Türkiye’de her gün COVID-19 nedeniyle 60-70 yurttaşın hayatını kaybettiğini belirtti ve sürecin şeffaf şekilde yönetilmediğini, konu ile ilgili tüm kesimlerin sürece katılmasına izin verilmediğini vurguladı. Bilimsel yöntemlerin tam olarak uygulanmadığını sözlerine ekleyen Türkkan, COVID-19 salgını ile mücadeleyi yetersiz ve kaygı verici bulduklarını dile getirdi.
Siyasi partilere işbirliği çağrısı
Türkkan, şunları söyledi: “Biz hekimler ve sağlık çalışanlarının en büyük risk grubunu oluşturduğu Covid-19 pandemisiyle TBMM’nin açılmasını beklemeden bütün siyasi partilerin işbirliği ile mücadele edilmelidir. TTB’nin, uzmanlık dernekleri ile birlikte COVID izleme heyetinin birikim ve önerilerini paylaşabileceği bir zemin oluşturulmalıdır.” Bursa İl Pandemi Kurulu ve İl Hıfzıssıhha Kurulu’nda yer almak istediklerini defalarca tekrarladıklarını ancak bu çağrılarına aylardır yanıt verilmediğini söyleyen BTO Başkanı Türkkan, “Sağlık Bakanlığı’nın, başta TTB olmak üzere bütün sağlık meslek odaları, sağlık sendika ve dernekleri ile birlikte ‘COVID-19 işbirliği ve ortak çalışma meclisi’ oluşturmasını talep ediyoruz” diye konuştu.
Salgın bireysel çabayla önlenemez
“Salgın bireysel çabayla önlenemez” ifadelerini kullanan Türkkan, “Sağlık Bakanlığı İl Hıfzıssıhha kurullarını işlevli kılmalı, başta Belediyeler ve kent konseyleri olmak üzere işçi-memur sendikaları, hemşeri – köy derneklerinden, kültür sanat dernek ve vakıflarına kadar bütün demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarını sürece katmalıdır.” COVID-19’un sağlık çalışanları için meslek hastalığı ilan edilmesini talep ettiklerini belirten Bursa Tabip Odası Başkanı, bu isteklerinin bir ayrıcalık değil hak talebi olduğunu vurguladı.
ASM’lere ek sağlık personeli atanmalı
Doç. Dr. Alpaslan Türkkan, Şehir Hastaneleri’nin insanı değil sermayeyi ve kârı öncelediğini belirterek, “Salgın ile mücadele bilim yolu ile olur ve salgın biliminin öngördüğü üzere kamusal bir sağlık programı hayata geçirilmelidir. Süreçte koruyucu hekimliğin önemi daha iyi anlaşılmıştır. İlk adım olarak birinci basamak sağlık hizmetlerinin kamusal bir perspektifle yeniden düzenlenmesi gereklidir. Büyük sıkıntılar içinde yalnız bırakılan Aile Sağlığı Merkezleri kamu sağlık merkezi olarak tanımlanmayı hak edecek şekilde yeniden yapılandırılmalı ve acilen tüm ASM binalarının kamu eli ile temini, onarımı ile ek sağlık personel ataması yapılması sağlanmalıdır.”
Görevimizi özenle yerine getireceğiz
Görevlerinin; yükü hekimlere ve sağlık çalışanlarına, suçu vatandaşa yıkanların tarihsel sorumluluğunu her gün ama her gün hatırlatmak olduğunu söyleyen Türkkan, “Görevimizi özenle yerine getireceğimizi bildiriyoruz. Sürece ilişkin kaygılarımızı paylaştığımızda, abarttığımız, panik yarattığımız, siyaset yaptığımız söyleniyor ama neyi ne kadar abarttığımız hiç konuşulmuyor. Bizler iyi hekimlik için çaba tüketen meslek kuruluşu olarak iyi hekimlik koşullarını, halkın daha sağlıklı ve refah içinde olmasını sağlamak için çalışan her kişi kurum ya da yaklaşım ile birlikte çalışırken, bunların dışındaki her yaklaşımda ise onlardan uzağa düşüyoruz. Uzağa düştüğümüzde de siyasi partilerin saldırı odağı haline geliyoruz. Oysa ülkemizin en önemli gündemi olan COVID-19 pandemisi olduğu halde meslek örgütümüzün gündeme taşınması hastalıkla mücadeleyi aksatmaktadır” dedi.