Maaşlarının eridiğine, çalışma koşullarının ağırlaştığına ve sağlık sisteminin çöktüğüne dikkat çeken sağlık emekçileri hakları ve halkın sağlık hakkı için bugün Bursa’daki tüm hastanelerde iş bırakarak Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Sağlık emekçileri, hakları ve halkın sağlık hakkı için bugün hastanelerde acil durumlar dışında sağlık hizmeti üretmiyor. “Bugün görevimiz daha iyi bir sağlık sistemi için, haklarımız için” diyen Bursa Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Dev Sağlık-İş, Genel Sağlık-İş, Bilik ve Dayanışma Sendikalarına üye sağlık emekçileri tam gün iş bırakarak bir kez daha iktidarı ve Sağlık Bakanlığını uyardı.
Bursa’da sağlık çalışanlarının iş bırakması, Bursa Uludağ Tıp Fakültesi, Bursa Şehir Hastanesi, Gemlik Devlet Hastanesi gibi pek çok hastanede acil servis dışında hizmet vermedi.
Yapılan açıklamada konuşan Bursa Tabip Odası Başkanı Alpaslan Türkkan, “Sağlıkta Dönüşüm Programı, toplum sağlığı için önemli bir risk halini almış; sağlık çalışanlarının sağlığını ve refahını yok saymıştır. Koronavirüs pandemisi mevcut sağlık sisteminin, toplum sağlığını korumak bir yana daha da riske attığını fazladan ölüm sayılarındaki artışla çok acı bir şekilde göstermiştir. Yüz binlerce insanımız ve yüzlerce sağlık çalışanı erken ölürken, halkın sağlığını tehlikeye atan bu sağlık sisteminin yürütücüleri, küresel sermayeye kaynak aktardıkları şehir hastanelerini övmekle meşguldür.” dedi.
Sağlık çalışanlarının gelirlerinin yoksulluk sınırının altına düştüğünü ve özlük haklarıyla ilgili düzenleme yapılacağı iddiasıyla getirdikleri yasa tasarısının hızla geri çekildiğini dile getiren Türkkan, ilk getirilen tasarının bile yeterli olmadığını, tüm sağlık çalışanlarını kapsamadığını belirtirken tasarının genişleteceği yerde usule aykırı bir şekilde geri çekildiğini ifade etti.
Sağlık hizmeti ekip işidir
Sağlık hizmetlerinin ekip işi olduğunu ve ekip üyesi her bireyin insanca yaşayacak bir ücret ve güvenli çalışma koşullarını istediklerini söyleyen Türkkan, “Ekonomi de sağlık gibi iflas etmiş durumdadır ve maaşlarımız artık açlık sınırının dahi altındadır. TBMM’de özlük haklarımızın artırılmasıyla ilgili süreçte defalarca seslenmemize rağmen Sağlık Bakanı sessiz kalmış ve halen de sessiz kalmaktadır. Sağlık çalışanlarının hakları için sessiz kalan Bakan görevini bir kez daha yerine getirmemiştir. İstifa, Sağlık Bakanı’nın bizlere vereceği en iyi cevap halini almıştır. İktidara ve Sağlık Bakanlığına çeşitli açıklama, eylem ve yürüyüşlerle anlatmaya çalıştık yine söylüyoruz: Salgın döneminde yaşamımızı da ortaya koyup verdiğimiz emeğin daha fazla değersizleştirilmesine sessiz kalmayacağız, izin vermeyeceğiz. Toplumun sağlık hakkı; emeğimiz ve geleceğimiz için artık G(ö)REV zamanıdır.
Sağlığı ticarileştiren ve temel bir insan hakkı olmaktan çıkartan, sağlık çalışanlarını değersizleştirmeye uğraşan sağlık politikalarına karşı bu uyarı G(ö)REVi;” diyerek sağlık çalışanlarının taleplerini sıraladı;
• Koruyucu sağlık hizmetlerini savunmak içindir.
• Emekliliğe de yansıyacak yaşanabilir temel ücret talebimiz içindir.
• Güvencesiz, gerçekdışı bahanelerle işimizden edildiğimiz ve köleliği dayatan çalışma koşullarına son verilmesi, güvenceli çalışabilme talebimiz içindir.
• Şiddete karşı etkili yasa, güvenli işyerleri, sağlıklı çalışma ortamları talebimiz içindir.
• COVID-19 başta olmak üzere meslek kaynaklı hastalıklara karşı bütüncül bir meslek hastalıkları yasası çıkarılması, her yıla 120 gün yıpranma payının kabul edilmesi içindir,
• Ek göstergelerin 3600’den 7200’e kadar kademeli olarak yükseltilmesi içindir.
BursaMuhalif.com/Haber Merkezi