Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA

Erkan Baş BursaMuhalif’in sorularını yanıtladı: Bursa, Ankara ve İzmir bizim açımızdan zor bölgeler oldu

Haber Giriş Tarihi: 02.05.2023 14:37
Haber Güncellenme Tarihi: 03.05.2023 14:53
Kaynak: Haber Merkezi
Haberyazilimi.com
Erkan Baş BursaMuhalif’in sorularını yanıtladı: Bursa, Ankara ve İzmir bizim açımızdan zor bölgeler oldu

Seçim çalışmaları kapsamında il ziyaretlerini sürdüren Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Erkan Baş, Bursa’da partililerle yapılan buluşma öncesinde BursaMuhalif’in sorularını yanıtladı. Erkan Baş, Emek ve Özgürlük İttifakı partilerinin belirli seçim bölgelerinde birbirini desteklemesi ve milletvekili aday listelerinin belirlendiği süreçle ilgili olarak, “Bursa, Ankara ve İzmir bizim açımızdan zor bölgeler oldu” yorumunu yaptı.

Geçtiğimiz günlerde TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık’ın Emek ve Özgürlük İttifakı bileşenlerinden HDP ile ilgili olarak söylediği “Selahattin’i çıkar HDP’den, ortada HDP kalmıyor. Yeterince Türk faşist var, bir de Kürt faşistlerle uğraşamam” sözleri tepki toplamıştı.

Öte yandan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın bir seçim mitinginde “Yeşil Sol dışında atacağınız her oy AKP’nin işine yarar. Bu böyle bilinsin, böyle algılansın. İttifak içerisinde başka partilere verilen oylar ittifaka yazılmaz. Her partinin kendi hanesine yazılır” şeklindeki sözleri de ittifak partilerinin tepkisine neden olmuştu.

BursaMuhalif’in sorularını yanıtlayan TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Ahmet Şık ve Pervin Buldan’ın sözlerini değerlendirdi.

TİP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Erkan Baş, BursaMuhalif'in sorularını yanıtlıyor.

“Üç tane ittifak var Türkiye’de. Bunlardan bir tanesi açıkçası bizim düşmanımız. İktidardaki bu ittifaktan Türkiye’nin kurtulması lazım. Millet İttifakı ise bizim rakibimiz, giden konusunda ortaklaşıyoruz ama gelen konusunda çok farklı görüşlerimiz var” diyen Erkan Baş, Emek ve Özgürlük İttifakı’nda yer alan partilerin tarihsel bir dostluk ve dayanışma kültürüyle ortaya çıktığını vurgulayarak şunları kaydetti:

“Biz başından bu yana şunu savunuyoruz, genel olarak muhalefetin birbiriyle ilişkisinde eleştirel dili mümkün düzeyde düşürmek ve iktidarla bir hesaplaşma içerisine girmek. Sadece kendi ittifakımız için değil, Millet İttifakı’nı da katarak söylüyorum. Çok farklı görüşlerimiz var ama seçim süreci bizim muhalefetteki farklılıkların öne çıkacağı değil, ortaklıkların öne çıkacağı bir süreç.”

“Seçim heyecanı ve yoğunluğu sırasında bu tutumlar olabilir”

Pervin Buldan’ın sözleriyle ilgili olarak, seçim sürecinde her partinin kendi kadrolarına oy istemesinin doğal bir durum olduğunun altını çizen Erkan Baş, seçim sürecinde ise ittifaka zarar vermemek adına hareket etmek gerektiğini söyledi.

Tarihsel bir ittifakın ötesinde her partinin farklı görüş ve programları olduğunu da ifade eden Baş, seçim heyecanıyla farklı tutumların ortaya çıkabileceğini de sözlerine ekledi:

“Süreç içerisinde herkesin kendi partisine oy istemesi mümkün, doğal olarak kendisine oy isteyecek. Ama diğer taraftan da bu süreçte ittifak hukuklarını özel değerlendirmek korumak gerekiyor. Bunun bizim açımızdan en tipik örneklerinden bir tanesi Bursa işte. Bursa’nın bir bölgesinde Yeşil Sol Parti’ye oy istiyoruz, bir bölgesinde kendi partimize oy istiyoruz. Toplamda da ittifakımızın kazanması perspektifiyle yaklaşıyoruz. Seçim heyecanı, seçim yoğunluğu sırasında bunun dışında tutumlar olabilir ama bunu ben şöyle değerlendiriyorum; insanın annesiyle, babasıyla, eşiyle bile kavga ettiği zamanlar olur ama bu onları sevmediği anlamına gelmez. Bu tür şeyler her zaman olur. Ama bizim açımızdan hep söylediğimiz gibi Emek ve Özgürlük İttifakı bir seçim ittifakı değil, tarihsel bir ittifaktır ve Türkiye’nin ikinci yüzyılının kurucu iktidar bileşenlerinden bir tanesi olacak. Önümüzdeki süreçte bu ittifakın yara almadan güçlenerek çıkması için elimizden geleni yapacağız.”

“Üyelerin kendi parti başarısına odaklanması doğal bir refleks”

Emek ve Özgürlük İttifakı’nda Yeşil Sol Parti ve Türkiye İşçi Partisi’nin milletvekili seçimlerine kendi listeleriyle girmesi de birçok tartışmayı beraberinde getirmişti. Her iki parti için de farklı bölgelerde ‘oy bölme’ riski gündeme geliyor.

Bursa’da ise söz konusu riskler karşısında Türkiye İşçi Partisi yalnızca birinci bölgeden milletvekili adaylarını çıkarmış, Yeşil Sol Parti ise birinci ve ikinci bölgeden ayrı listeler çıkarmıştı. Seçimlere 12 gün kala partilerin propaganda çalışmaları devam ederken TİP’in Bursa’da yalnızca birinci bölgede aktif saha çalışmaları yaptığı, ikinci bölgede ise ittifak partileri için yeterli düzeyde çalışma yapılmadığı eleştirileri bulunuyor.

Konuyla ilgili olarak değerlendirme yapan TİP Genel Başkanı Erkan Baş, Bursa, Ankara ve İzmir’in aday çıkarma kararı açısından zor bölgeler olduğunu belirterek, “Uzun yıllar sonra ilk defa siyaset alanında bir seçim sürecine girmiş bir parti olarak üyelerimizin o seçimde kendi partisinin başarısına odaklanması doğal bir refleks” dedi.

Bursa birinci bölgede Yeşil Sol Parti için oy çağrısı

Erkan Baş, Yeşil Sol Parti için Bursa’ya oy çağrısında da bulunarak, şunları söyledi:

“İki gün önce Aydın’da Yeşil Sol Parti’nin mitingine katıldım, ondan önce Ankara mitingine bütün örgütümüz aktif bir şekilde katıldı. Bursa’da da elimizden geleni yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Bu vesileyle bir çağrı da yapayım. Necdet İpekyüz bizim Meclis’ten de tanıdığımız ve hem kişiliğiyle hem milletvekili olarak çalışmalarıyla parlamentoya önemli katkılarda bulunmuş bir arkadaşımızdır. Belki Bursa kamuoyunda bizim sözlerimize değer veren yurttaşlarımız varsa gönül rahatlığıyla Yeşil Sol Parti’ye oy verebileceklerini bir kez daha ifade etmiş olayım.”

“Gezi’nin bir hesaplaşmasının yaşanması gerekiyor”

Erkan Baş, Hatay’da hem Yeşil Sol Parti’nin hem Türkiye İşçi Partisi’nin kendi listeleriyle seçime girmesiyle birlikte ortaya çıkan ‘vekil çıkaramama’ riski hakkında da konuştu.

6 Şubat depremlerinin ardından büyük yıkımın yaşandığı Hatay’da TİP gönüllülerinin günlerce sağladığı dayanışma sürecinin önemine değinen Baş, Hatay birinci bölge birinci sıra adayı Can Atalay’ın kent temsiliyeti anlamında önemli bir isim olduğunu şöyle anlattı:

Bizim deprem döneminde orada yaptığımız çalışmalar sadece yardımlaşma, dayanışma çalışması değildi. Hatay’ın yeniden kurulması gerektiğini söylüyorduk. Gezi dönemindeki duruşu nedeniyle tutsak edilen sevgili Can Atalay’ı Silivri Cezaevi’nden çıkması gerekiyor. Bu sadece haksız yere cezaevinde tutulan bir arkadaşımızın çıkması için atılmış bir adım değil. Aynı zamanda Antakya, Gezi direnişinin önemli kentlerinden biriydi. Gezi direnişinde kaybettiğimiz Antakyalı arkadaşlarımızın avukatıydı Can. Daha sonra bir kumpasla tutuklandı. Dolayısıyla Gezi’nin bir hesaplaşmasının yaşanması gerekiyor. Dahası Can aynı zamanda Mimarlar Odası’nın da avukatı ve kent suçlarını çalışıyor. Depremin kentte yarattığı yıkım tam olarak Can’ın uzmanlık alanı. O kentin o hale gelmesinin hesap vermesi gerekiyor. Biz bu konuda Can’ın sorumluluk almasını istiyoruz. Dolayısıyla bu seçimlerde Antakya’dan en az bir milletvekili çıkartmamız gerekiyor.”

Fadime Nisa Sayar - Nur Derya

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.