Covid-19 pandemisinin etkileri hala riskli grupları etkiliyor. Gelen kış ayları da yeni hastalıklara kapı aralarken, son günlerde özellikle okul çağı çocuklarında görülen enfeksiyonlarda ciddi bir artış yaşanıyor. Salgının toplumsal olarak etkilerini azaltmak için Dr. Tufan Kumaş, riskli gruplar için aşılama çalışmalarının koruyuculuğu olduğuna dikkat çekiyor.
Kış ayları beraberinde soğuk algınlığı ve gribi getirirken, Covid-19 şüphesi de eklenince hastalarda endişe kaçınılmaz oluyor. Özellikle okul çağı çocuklarında ateş, öksürük belirtileriyle yaygınlaşan hastalığın süresindeki uzayış da aileleri tedirgin ediyor.
BursaMuhalif Gazetesi olarak salgına dair görüşlerine başvurduğumuz Bursa Tabip Odası Başkanı Dr. Tufan Kumaş, toplum bağışıklığının daha önceleri yavaş yavaş oluşması gerektiğini ancak pandemi ile bu bağışıklığın kırıldığını, “Bu hastalıklarla ara ara karşılaşıldığı için böyle birden salgınlar gözlemlemezdik. Yaygın salgınlar gözlemlememizin nedeni pandemi dönemindeki izolasyon.” diyerek açıklıyor.
Bir kere grip geçirmek yeterli değil
“Respiratuar sinsisyal virüs(RSV)’ olsun, ‘grip’ olsun işte ‘corona virüsü’ olsun, antijenik değişiklikler gösteriyorlar. Yani bir kere grip geçirmeniz, bir daha grip geçirmenizi engellemiyor. Çünkü bu değişiklikle yeni bir grip virüsü ortaya çıkıyor.” diyen Kumaş, bu virüslerin üst solunum yolu enfeksiyonlarına yol açan virüsler olduğunu belirtiyor. Bu karakterdeki virüsler için toplum bağışıklığına gerek olduğunu, bunun için de zaman gerektiğine dikkat çeken Kumaş, Covid-19 sonrası açılmayla beraber bu hastalıkların daha kısa süre içerisinde daha sık görülmeye başladığını söylüyor.
“Okulları kapatalım aşamasını geçtik”
Okul çağı çocuklarının toplu şekilde kapalı ortamlarda bulunmasının bu dönemde hastalığın daha da yaygın şekilde görülmesinin sebebi olduğunu belirten Tufan Kumaş, bu dönem için genel önlemlere ve aşılama çalışmalarına dikkat çekiyor. “Okulları kapatalım aşamasını geçtik” diyen Kumaş, riskli gruplar için grip ve Covid-19 aşılarının yapılmasını öneriyor ve genel hijyen kurallarına ve beslenmeye dikkat edilmesi gerektiğini belirtiyor.
Okullarda bir öğün ücretsiz yemek teklifinin AKP ve MHP oylarıyla reddedildiği şu günlerde beslenmenin bağışıklık sistemi üzerine etkisini ise Kumaş şu sözlerle değerlendiriiyor: “Beslenmeyle bağışıklık sisteminin doğrudan ilişkisi var. Kendinizden düşünün. Yorgun olduğunuz zamanlarda iyi, dengeli beslenmediğiniz zamanlarda daha kolay hasta olursunuz. Anlık bile böyledir. Yani çok yoğun bir iş yükü, stres, iyi beslenememe bağışıklık sistemini düşürür.”
Beslenmenin immün sistemle ilişkisi var
“Çocuklar için genel bir beslenme bozukluğu söz konusu, özellikle de çocuk yoksulluğu genel bir gelişme bozukluğuna yol açıyor. Anemi gibi hastalıklar aynı zamanda hem bağışıklık sistemini düşürüyor hem de gelişim bozukluğu yaratarak daha da bağışıklığın düşmesine sebep oluyor.” diyen Kumaş immün sistemin beslenmeyle doğrudan ilişkisi olduğunu hatırlatarak dengeli beslenmenin bu süreçte çok önemli olduğunu altını çiziyor. Kumaş, yapılacak şeylerin başında riskli gruplar için aşılamaların, sağlıklı ve yeterli beslenmenin toplumsal bağışıklık için önemli bir koruyuculuk üstlendiğini de vurguluyor.
Nur Derya