NewsLabTurkey, Türkiye’de iklim haberciliğine dair araştırmasında Evrensel, Bianet, T24 ve Medyascopetv’nin iklim krizini daha kapsamlı ele aldıkları ve özgün içerikler ürettikleri belirtildi.
Dr. Sarphan Uzunoğlu ve Hazal Sena Karaca, “Haber Medyasında İklim Krizi” raporunu newslabtukey’de yayımladı. Araştırmada Bianet, Cumhuriyet, Evrensel, GZT, Habertürk, Hürriyet, Medyascope, Sabah, Sözcü, T24 ve Yeni Şafak’ın çevrimiçi haber sitelerinde 1 Temmuz 2021 ve 5 Kasım 2021 tarihleri arasında yayınlanan ve iklim krizini konu alan haber ve köşe yazılarını incelendi.
Bianet, Evrensel, T24 ve Medyascopetv’nin iklim krizini daha kapsamlı ele aldıkları ve daha özgün içerikler ürettikleri değerlendirmesi yapıldı. İklim krizi haberlerine çözüm/çözümleri en çok dahil eden gazeteler Bianet ve Evrensel oldu. Haberlerde görüşlerine en çok yer verilenler bilim insanları/uzmanlar, siyasetçiler ve uluslararası organizasyonların temsilcileri olurken, Evrensel ve Bianet dışındaki platformların aktivist ve STK’lerin görüşlerine yeteri kadar yer vermedikleri görüldü. Araştırmaya göre felaket temasını en çok kullanan gazeteler ise Hürriyet ve Habertürk oldu.
Yayınlanan rapora göre iklim krizine dair en çok haber Bianet tarafından yapıldı. Konuya dair 127 haber yapan Bianet’i, 76 haberle Cumhuriyet gazetesi takip etti. İncelenen 1021 haber arasında iklim krizine dair en az haber yapan çevrimiçi haber siteleri Yeni Şafak ve GZT oldu.
Araştırmada öne çıkan diğer sonuçlar ise şu şekilde sıralandı:
“Araştırma kapsamında incelediğimiz iklim krizi haberlerinde en sık görülen çerçeveler, bir meseleye veya probleme neden olma veya çözme sorumluluğunu hükümete, bir bireye veya gruba atayan sorumluluk çerçeveleriydi. Sorumluluk çerçevelerini, iklim krizini maddi kazançlar veya maliyetler bakımından ele alan ekonomik sonuçlar çerçeveleri izliyor.
Araştırmanın sonuçlarına göre, alanda uzmanlaşmış gazetecilerin olmayışı, bütçe ve kaynak sıkıntıları, ilgili kurum/kişi ve verilere ulaşma noktasındaki zorluklar iklim krizi haberlerinin hem niceliğini hem de niteliğini etkileyen problemlerin başında geliyor.
Yaygın medyada ise bu problemlere ek olarak sayabileceğimiz sansür-otosansür mekanizmaları ve medya kuruluşlarının enerji alanındaki yatırımları, şirketlerin ve hükümetin sorumluluğun arka plana itilmesi sonucunu doğuruyor.
Okur-izleyici bağlamında değerlendirdiğimizde ise, görsel-işitsel içeriklerin sınırlı oranda kullanılması, karmaşıklığın basit bir şekilde aktarılamaması ve insan hikâyelerinin kullanılmaması iklim krizi haberlerine olan ilgiyi azaltan ve medyanın okur-izleyiciyle etkileşime girerek farkındalık yaratmasının önünü tıkayan unsurlar arasında yer alıyor.”
BursaMuhalif.com/Haber Merkezi