Erdoğan’a kesintisiz iktidar fırsatı sunan 28 Mayıs seçimleri geride kaldı. Erdoğan için 5 yıllık yeni bir iktidar dönemi başladı ama muhalefet için de yeni bir mücadele dönemi.
Muhalefetin referandum olarak ortaya koyduğu Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda, oyların yüzde 52,16’sına sahip olan Erdoğan yeniden Cumhurbaşkanı olarak seçildi. 21 yıllık iktidarına kesintisiz olarak devam eden Erdoğan ve AKP için yeni dönemde yüksek enflasyon, döviz krizi, artan yoksulluk ve işsizlik karşısında yer alıyor. Erdoğan’ın karşısına büyük bir kenetlenmeyle çıkan muhalefeti ise bu dönem özeleştiriler, yenilikler ve mücadele bekliyor.
Cumhurbaşkanı seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçilememesiyle birlikte muhalefet kanadında şimdilik derin bir sessizlik hakim. Kılıçdaroğlu’nun istifasını bekleyenler olduğu kadar yerel seçimlere kısa bir süre kaldığı bu nedenle de CHP’de parti içi tartışmaların ötelendiği de söylentiler arasında.
Şöyle ki Erdoğan sokaktan aldığı ilk yenilgisi Gezi Direnişi’nin 10. yılında kara propaganda ve engellemelerle 28 Mayıs’ta iktidarını tazelerken, sonrasında gelen 7 Haziran yenilgisini 1 Kasım’a kadar ‘savaş’ halinde götürerek galibiyete çevirmişti. Ve şimdi 2018 yerel seçimlerinde İmamoğlu ve Yavaş’ın büyükşehirleri Erdoğan’ın elinden almasıyla birlikte Erdoğan için yeni bir galibiyet gerekiyor. Mart 2024’te yapılacak yerel seçimler bu nedenle hem Erdoğan için hem de tekrarlanan seçimle Erdoğan’a yeniden yenilgiyi tattıran İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için önem taşıyor. Muhalefetin 2024’e kadar izleyeceği yolu da bu nedenle yerel seçimler belirleyecek gibi görünüyor.
Yeşil Sol Parti (YSP) listelerinden seçime giren Halkların Demokratik Partisi (HDP) için de bu dönem tartışmalarla geçen bir süreç oldu. Türkiye İşçi Partisi (TİP)’nin Emek ve Özgürlük İttifakı içerisinde ayrı listeyle seçimlere girmesi, YSP’nin düşen oyları ittifak içerisinde yeni tartışmaların kapılarını araladı. Ümit Özdağ ile CHP’nin ittifak hareketi Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin birinci turunda blok halinde Kemal Kılıçdaroğlu’na gelen Kürt oylarında ikinci turda her ne kadar Kılıçdaroğlu’nu destekleme çağrısı yapılsa da düşme yaşandı. Tüm bu tartışmalar ve yaşananlar eşliğinde, kayyumlarla yönetilen HDP belediyeleri için de yerel seçim süreci yaklaşıyor.
Oy oranımız arttı

Muhafazakar ve sağ seçmenin oylarının etkili olduğu Bursa’da muhalefetten isimler seçimi ve seçim sürecini değerlendirirken hem yaşanan haksızlıkları hem de kaçan fırsatları bu değerlendirmeye ekliyor.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa İl Başkanı Turgut Özkan ilk olarak seçim sürecindeki haksızlıklara değiniyor:
“Haksızlıklar, iftiralar ve engellemelerle dolu bir seçim sürecini geride bıraktık. Adil bir yarış sonucunda gerçekleşmesini isterdik, maalesef bunu söyleyebilmek mümkün olmadı. Seçim sürecinde destek veren, sandıklarda nöbet tutan tüm demokrasi aşıklarına teşekkürü borç biliyoruz.”
Bursa’da milletvekili sayısının her iki bölgede 3’er olmak üzere 6’ya yükselmiş bulunduğunu hatırlatan Özkan, “Oy oranımızda da geçmişe göre artış gözlendi ancak bunlar bizim için yeterli olmadı. Demokrasi uzun soluklu bir mücadele gerektiriyor. Bu seçim sonuçları bizim demokrasi için çabamızı sürdürmemize engel değil.” diyerek muhalefet olarak yeterlilik sağlayamadıklarını belirtiyor.
Ceberut düzen geride kalacak
Özkan BursaMuhalif’e yaptığı değerlendirmesinde yerel seçimler için umut vadederek Bursalılara sesleniyor:
“Sevgili Bursalılar! Asla umutsuzluğa kapılmayacağız. Çünkü herkes bilir ki, yalnızca vazgeçenler kaybeder. Önümüzde hem Büyükşehir’i hem de ilçeleri kazanmayı hedeflediğimiz bir yerel seçim var. Adım adım ilerleyerek cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandıracağız. Bu ceberut düzen geride kalacak. Mücadelemizden asla vaz geçmeyeceğiz. Hep birlikte, buradayız ve elbette kazanacağız!”
Yeşil Sol Parti Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Cahit Kırkazak, bu seçimin 100 yıllık cumhuriyetin demokratikleşmesi açısından önemli bir fırsat olduğunun altını çizerek sözlerine başlıyor. Bu fırsatın şimdilik kaçmış olduğunu belirten Kırkazak, “Bu seçim bize bu fırsatı iki türlü sunuyordu. Birincisi 100 yıllık pratik, Türkiye toplumuna demokrasiyi, barışı, eşitliği ve adaleti getirmedi; sonuç ortadaydı. İkincisi son 20 yıldır ve özellikle de son seçimde, geleceği ırkçı ve faşist bir blokun, Türkiye’nin demokrasisine yenileceğini öngörerek yeni yüzyılda bu yaşadığımız sıkıntıların yaşanmaması açısından bir fırsat olarak değerlendiriyorduk.” diyerek seçimin önemini aktarıyor.
“Bu seçim bizim açımızdan bir olma ya da var olma seçimi değildi” diyen Kırkazak, bu seçimin kendileri açısından büyük bir fırsat seçimi olduğunu yineliyor ve ekliyor: “Biz daha önce de söylüyorduk, bu seçimin sonu ne olursa olsun biz mücadeleye devam edeceğiz ve şu anda da mücadeleye devam ediyoruz”
Bizim için özel resim şu: Anlatamadık
Şu anda karşılarındaki tekçi blokun maalesef bu seçimdeki kazanma argümanının ve motivasyonunun Kürt, LGBT ve kadın düşmanlığı üzerinden sürdürdüğü anlatan Kırkazak, iktidarın hiçbir ahlaki değer tanımadan bir seçim süreci sürdürdüğüne dikkat çekiyor. “Erkek erkeğe evlenilecek”, “Vatan bölünecek” gibi nefret söylemleriyle seçim sürecinin yürütüldüğünü ve bu söylemlerin arkasında yoksul kitlelerin sürüklendiğini söyleyen Kırkazak, “Bizim için buradaki özel resim şudur: Türkiye toplumunun başına LGBTİ fobisinin, ırkçılığın, gericiliğin, yobazlığın yüzyıllardır bela olduğunu anlatamadık. Dolayısıyla burada bir özeleştirimiz olacak kendimize.” diyerek kendilerine yönelik eleştirilerini anlatıyor.

Seçim sonrası sürece dair Kırkazak, “Eşit yaşam için ilkesel bir ittifakla yaşamı yeniden inşa etme mücadelemizi sürdüreceğiz.” diyerek kendileri için yeni bir ittifak süreci için nasıl bir yol izleneceğine dair sinyalleri veriyor. CHP’nin ikinci tur seçimlerine doğru giderken söylemlerindeki değişikliği de eleştiren Kırkazak, “İktidar için iktidarın söylemleriyle hareket edilemez. Toplumsal mücadele için toplumun gerçekliğine ihtiyaç var. Muhalefetin kendi argümanlarıyla hareket etmesi gerekiyor. İktidarın söylemlerinin peşine düştüğü zaman iktidarın peşine düşmüş olursun.” diye belirtiyor.
Muhalefet için bolca ders içeren bir seçim olduğunu ekleyen Kırkazak sözlerini şöyle tamamlıyor: “Bu seçim bize sürekli ciddi anlamda eleştiri yapacağımız bir fırsatı sundu. Türkiye toplumuyla buluşmanın yollarını mutlaka bulacağımız bir dönem.”
Haber Merkezi