“Kemal Kılıçdaroğlu, toplumu Alevi-Sünni, Türk-Kürt olarak bölmeye çalışıyor”. “Bizim iktidarımızda hiç kimse dini, dili ve ırkı nedeniyle ayrımcılığa maruz kalmamıştır”. “AK Parti öncesinde insanlar Alevi veya Kürt olduklarını söylemeye bile çekiniyorlardı”. Son dönemde Kemal Kılıçdaroğlu’nun toplumun farklı kesimleri ile kurduğu bağ ve kullandığı birleştirici dil karşısında iktidar kanadının öne sürdüğü tezler bunlar… Peki, arşiv ne söylüyor?
Tarih 29 Nisan 2011… Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği’nin İstanbul’daki genel kurul toplantısında konuşuyor:
“Malum Kılıçdaroğlu da Alevi kültürünün mensubu ama Hacı Bektaş-ı Veli’yi iyi anlamamış, iyi öğrenmemiş. Bir Alevi olarak önce onu iyi anlaması, iyi öğrenmesi lazım. Kendisine bir kez daha Hacı Bektaş-ı Veli’nin o güzel sözünü hatırlatmakta fayda görüyorum; gerçi ben Hacı Bektaş-ı Veli’yi onunla mukayese edilmeyecek derecede çok daha fazla severim, onun düşüncelerine inancına çok daha fazlasıyla inanırım, mukayese etmem. Ne diyor Hacı Bektaş-ı Veli? ’Eline, diline, beline hakim ol’ diyor. Burada affedersiniz beline hakim olamayanları gördük ve bir kasetle genel başkan oldu.”
İşte birkaç örnek daha:
(30 Nisan 2011- Muş) “Biliyoruz ki Sayın Kılıçdaroğlu Alevilik kültürüyle yetişmiş bir insandır, Alevidir.”
Kalabalık: “Yuuuuuuhhh!”
(4 Mayıs 2011- Kastamonu) “Hani Alevilik kültüründen gelen birisidir ya, hani Alevilik vardır ya kendisinde.”
Kalabalık:“Yuuuuuuhhh!”
(10 Mayıs 2011- Afyon) “Bu beyefendi güya Alevilik kültürünü de bilir diyorlar, Alevi'dir diyorlar.”
Kalabalık:“Yuuuuuuhhh!”
Tarihi biraz daha ileri saralım….
28 Mart 2017… Erdoğan, bu kez Samsun’da kalabalığa sesleniyor. “Hayır” çadırını ziyareti esnasında yaşadığı bir diyaloğu anlatırken 3. köprüye Yavuz Sultan Selim ismi koyulmasına gösterilen tepkileri hedef alarak, “Maalesef söylediği lafa bak! 'Siz Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ne neden Yavuz Sultan Selim adını koydunuz.' Dedim ki, çok ayıp. Yavuz Sultan Selim Han'ın padişah olduğu zamanda Osmanlı'nın toprağı 18 milyon kilometre kare. Böyle bir Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye'nin başında olan Sultan'ın adını böyle bir köprüye koymaktan daha önemli ne olabilir? Ama olaya bakış mezhepçilik. Hemen arkadan geldi 'Siz Alevi ile Sünni'yi ayırıyorsunuz.' Biz böyle bir ayırım yapmadık. Böyle bir ayırım varsa sayın Kılıçdaroğlu'nun kendisi Alevi. Siyasi partinin başında. Neyi eksik? İfadelerini kullanıyor.
Gelelim günümüze….
Tarih 21 Nisan 2023… Erdoğan, restorasyonu tamamlanan Sultanahmet Camii'nin açılış töreninde konuşuyor:
"Şu anda muhalefet ne diyor, gelince, Diyanet İşleri Başkanlığı'nı kaldıracaklarmış, yerine inanç bilmem ne başkanlığı diye bir şey kuracaklarmış. “
Cami avlusunda siyaset yapan Erdoğan, kalabalığa muhalefeti yuhalattıktan sonra şöyle devam ediyor:
“Kardeşlerim, tabi yuh yetmez, 14 Mayıs'a kadar gece gündüz çalışacağız ve onları siyasi mevta haline getireceğiz. Terör örgütüyle el ele olanlardan başka bir şey beklenebilir mi? Öyleyse 14 Mayıs bunların sonu olmalı".
Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın “Diyanet’i kapatacaklar” iddiasına, “Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kuran Cumhuriyet Halk Partisi. Hiç kimsenin de gücü Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kapatmaya yetmez.”ifadeleri ile cevap verdi.
Kılıçdaroğlu, Adıyaman’da Belediye Mezarlığı’nda dua edilirken “Bu Fatiha okumayı bilmiyor ki, sen buna neden Fatiha okutturuyorsun?" ifadeleri ile uğradığı sözlü provokasyon karşısında da sakinliğini korumuş, sosyal medya hesabından ise, “Mezarlıkta acılı insan her şeyi söyleyebilir, yapabilir; acısına vermek gerekir. Bugün bunları konuşmayalım, kayıplarımızı hakkıyla analım. Lütfen o insanımızı da ifşa edecek şeyler yapılmasın, özellikle sosyal medyada sorumlu davranalım. Benim hakkım varsa ben helal ettim.” paylaşımında bulunmuştu.
Haber Merkezi