Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
SON DAKİKA

Özgür Özel: AKP ile birlikte bir tek şeye gideriz, erken seçime!

Haber Giriş Tarihi: 11.10.2022 13:43
Haber Güncellenme Tarihi: 11.10.2022 13:43
Kaynak: Haber Merkezi
Haberyazilimi.com
Özgür Özel: AKP ile birlikte bir tek şeye gideriz, erken seçime!

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel Bursa'da açıklamalarda bulundu. Basının sorularını cevaplayan Özel, Erdoğan'ın iktidarda olmasına rağmen “Yolsuzlukların olmadığı, rüşvetin olmadığı, yoksulluğun olmayacağı bir Türkiye'yi biz hallederiz." sözlerini . Sansür yasa tasarısının Meclis'e getirildiği günlerde Kemal Kılıçdaroğlu'nun türban tartışmalarını gündeme taşımasının AKP'ye yaradığı yönündeki eleştirilere ise biz bunun gelecekte şerh düşülecek...

Mudanya Mütarekesi'nin 100. yılı etkinlikleri kapsamında Bursa'ya gelen Özgür Özel, CHP Bursa İl Başkanlığı binasında partililerle ve basınla buluştu. Basına açık şekilde gerçekleştirilen toplantıda Özel, kendisini önce Manisalı sonra da Bursalı olarak gördüğünü belirterek Bursa'nın emeklerinin karşılığını almadığını, iktidarın elinde yıllardır sömrülerek, görmezden gelindiğini ifade etti.

Özel'in açıklamasından satır başları şöyle:

Bir partinin genel başkanı iktidara gözünü dikmiş. Diyor ki yolsuzlukların olmadığı, rüşvetin olmadığı, yoksulluğun Allah'ın izniyle olmayacağı bir Türkiye'yi biz hallederiz, biz inşa ederiz diyor. Bunu duyunca dün kurulmuş bir siyasi partiyi ya da uzun süredir iktidarda olmayan birini düşünüyorsunuz. Bu söz Recep Tayyip Erdoğan'a ait. Milletin gözünün içine baka baka. Bu sözleri söyledi. Yirmi yıldır iktidardalar. Ve yirmi yıl önce iktidara üç Y ile mücadele diye geldi bunlar. Yoksullukla yasaklarla ve yolsuzlukla... Bugün geldikleri yerde yasakların daniskası var. En son sonuncusunu yasasıyla getiriyorlar. Yoksulluk Türkiye Cumhuriyeti'nde hiç görülmemiş şekilde, bir yılda bütün orta direği yoksul yaptılar. Bir yıl içinde. Yirmi yılda hep azalttılar ama son bir yılda orta delik bırakmadılar. Ve şimdi bugün yolsuz olmadığı bir Türkiye inşa edeceğiz diyor. Çünkü paçalarından akıyor.

Bursa'nın seçmeni yollayacak

Hırsızlık yapan kardeşim olsa kolunu koparırım diyorlardı. Dört bakan tam yüce divana giderken dört bakanı kurtarıp bu lafı söyleyen başbakanın kafasını kopardılar. Bugün geldiğimiz noktada Zehra Taşkesenlioğlu bu partinin Erzurum milletvekili. Kocası rektörle birlikte rüşvet ağı örmüşler. Boşanırken yetmiş milyon alacağın var. Benim nüfusumu kullanıp aldın diye dava açıyor kadına. Kadın milletvekilliğine devam ediyor. Dünya tarihinde ilk kez bir boşanma dosyasına gizlilik karar getirdiler. Işte yirmi yılın sonunda. AK Parti'nin Türkiye'yi getirdiği nokta budur. Utanmadan, sıkılmadan bu yolsuzluğu ben temizlerim diyor. Bu yolsuzluk senin sayende bütün bakanlarının, bütün çevrenin ve bir grup yandaş bürokratın paçasından akıyor. Bunu dünyanın hiçbir deterjanı temizleyemez. Hiçbir temizlikçisi, temizlik firması temizleyemez. Bunu bir kişi temizleyebilir. Bir kişi, o kişi ilk seçimlerde tek başına sandığa girip bu iktidarı yollayacak olan Bursa'nın seçmenidir, Türkiye'nin seçmenleridir. Bunu herkes böyle bilsin.

Bir fırsatçılığa, bir şeytanlığa pabuç bırakmayız

Bütün yaz Anadolu'yu gezdik. Bütün milletvekillerimiz. Genel başkanımız arkadaşlarımız. Memleketlerinde olmadığı her dakika Anadolu'nun dört köşesindeydi iki senedir geziyorlar. Bütün yazı böyle geçirdiler. Bize söylenen kanaat önderleri toplantısında şu: Bıktık... Enflasyondan bıktık, işsizlikten bıktık, hayat pahalılığından bıktık. Bunları göndereceğiz ama bizi korkutuyorlar. Ne yapıyorlar? Efendim, CHP gelirse, başörtüsünü yasaklar mı? Başörtüsünü çıkarttırır mı? CHP onların söylediği dönemde ne iktidardaydı ne de onların söylediği dönemde o şeyleri yapan değildir. Ama CHP bir sorumluluk üstlendi. Madem böyle bir kaygı vardı, genel başkanımız dedi ki gelin bunun yasasını çıkaralım, ben samimiyetimi göstereyim. Sorayım siz söylemeyin. Seçimden sonra konuşuruz rahat rahat. Ama Türkiye'de basılıyor mu? Sansür edilemiyor mu? Demek ki anayasada bazı şeyleri yazması kanuni güvenceye, yani uygulamaya yönelik kanunu engel değil. Ama efendim kanun olmaz, ben oraya oy vermem. Neden? CHP önermiş. Çünkü Rize'deki, Ardahan'daki, Kayseri'deki, Konya'da, Edirne'de, Antalya'da. Urfa'da bir endişeli AK Parti seçmeni varsa ha bak CHP'nin kanunu geçti demesin diye gel anayasa yapalım ama içine olmadık şeyler. tıkıştıralım? Bugüne kadarki hesap bu. Çok net söylüyoruz. Bir fırsatçılığa, bir şeytanlığa pabuç bırakmayız. Onun dışında sadece bir güvenceyi vermek. Üzerine samimiyseniz önce gelin kanunu yapalım. Sonra da getirin metninizi o metnede bütün milletin önünde bakalım. Ama görünen o ki bambaşka hedeflerle kimsenin evet diyemeyeceği. Bir noktaya getirmeye çalışıp istismar ediyor

Dünya iyisi insanlara aşağılayıcı ifadeler kullanıyor. Biz bunu CHP'de başını örtmüş kardeşlerimize bir şey demiyoruz. Biz bunu diğer siyasi parti. Özellikle AK Parti'deki başörtülü siyasetçilere şikayet ediyoruz. Bu ifadeler sizin karşı çıkmanız ve had bildirmeniz gereken ifadelerdir. Bir dezenformasyon. Var. Şunu görün. Bütün Türkiye şunu görsün. Bugün CHP kimi diyor gündemden düşmüştük kimi diyor her an geri gelebilirdik. Kimi diyor? O bu. CHP bugün bir özgürlük alanını. Ama AK Parti bugün bir sansür yasasını dayatıyor.

Şehir merkezinden Bursa Şehir Hastanesi'ne gidiş 310 lira

Gelelim Fahrettin Koca'ya. Son konularımızdan biri Fahrettin Koca. Diyor ki, suçüstü yakalanmış, Etlik şehir hastanesini açmış. Altı bin hasta hastaneye yığılmış. Diyor ki önce açalım kadroları tamamlarız diye planladık diyor. Onkoloji hastanesini kapatacaklardı. Tepki üzerine kalsın dediler. Bu sefer oraya yollayacakları sağlık çalışanlarını yollayamadılar, personel yok. Yarısını yolluyorlar, kanser hastaları bakılamıyor. Iki tarafta da zafiyet var. Plansızlığın dik alası. Kimi anlatıyorum? Bu işin en büyük mağdurlarının olunduğu şehrin insanları anlatıyor. Bursa Şehir Hastanesi şehir hastaneleri fiyaskosunun daniskasıdır. Neden? Dört tane hastane kapattılar. Şimdi diyor ya Sağlık Bakanı hiçbir hastane kapatmayacağız. Bursa Şehir Hastanesi için doğum evini kapadılar mı? Çocuk hastanesini kapadılar mı? Devlet hastanesini kapadılar mı? Göğüs hastanesini kapadılar mı? Hepsi gitti. Nereye? Ta şehrin en dışına. Bakın! Değerli basın mensupları. Bir çalışma yapıldı, hükümet konağından şehir hastanesi acil girişine gidiş geliş taksi tutulursa Türkiye'deki en yüksek taksi ücreti Bursa'da, tam üç yüz on lira. Bugünkü tarifeyle hükümet konağından, şehir hastanesine git, çocuk hastanesi yok ya, çocuk aşı ateşlendi. Üç yüz on lira veriyorsun gidiş geliş. Kendi bakanları diyor. geçmişteki tarım bakanı Bursa Milletvekili Faruk Çelik hastaneyi yaptığınız bir para, raylı sistem yapıyoruz iki para. Bu nasıl iş diyor? Faruk Çelik. ve Bursalılar sağlık hizmetine erişimde Türkiye'nin en mağdurları ve maalesef ve maalesef yapmış oldukları yapmış oldukları şehir hastane. Yarattığı en büyük mağduriyet de dört tane hastaneyi kapattıkları için insanların nefessiz göğüs hastalarının el kadar bebeği. Karnı burnunda hamilelenir. Gece gündüz taşınacakları ta cehennemin dibine hastane yaptılar. Ve o hastaneye hasta garantisi verdiler.

İşçiler için vergi dilimi değiştirilsin

Kur korumalı mevduata yüz altmış milyarı geçen aya kadar verdiler. Size altı ay önce son altı ayın enflasyon farkını verdiler. Sanki cebinden, elinden bir şey veriyormuş gibi ama vergi dilimlerinizi değiştirmediler. Öyle olunca geçen senenin vergi dilimleri olunca vergi dilimleri enflasyon oranında artmayınca. ocakta verilen para eylülde, ekimde, kasımda, aralıkta kuş oldu gitti. Bir kaşıkla verdiler, kepçeyle geri aldılar. Şimdi plan bütçe komisyonunda. bir torba yasa var. Biz diyoruz ki vergi dilimlerine enflasyon oranında arttırın. Bu emekçiler bugün yüzde seksen üç vergi varsa yüzde seksen üç düşürün. En düşük ya da ikinci dilimden vergi versin. Hiç kalmayanın cebine iki bin lira, bin beş yüz lira, bin üç yüz lira para kalsın. Çalmayın bu parayı diyoruz. Şimdi bunun arkasında Türk İş dik duruyor. TİSK Türkiye İşverenler Sendikası duruyor. Hak İş bile duruyor. Bu sesimizi iktidar partisine duyurmak zorundayız.

Mehmet Ali Çelebi silah arkadaşlarını satmıştır

Son olarak bugün Türkiye siyasetinde bir genel konu, biraz bizim özel konumuz da bu. İzmir milletvekili Mehmet Ali Çelebi bugün yargılanıyor. Adalet ve Kalkınma Partisi'ne katıldığını açıkladı, ilan etti. Hatırlayın, bu Mehmet Ali Çelebi parti değiştirince basın mensubu bana soru sormuştu. Ben de demiştim ki saray operasyonlarıyla Cumhuriyet Halk Partisi'nin önünü kesemezler. O dönemde tepkiler gösterdiler. Ne saray operasyonu... Nereye geldik günün sonunda? Al sana saray diyorum. Çok üzücü bir şey, çok seveni kalmadı. Herkes üzülüyor ama yapılan işe üç aydır RTÜK'te bir üyelik boş. Milletvekili sayısına göre dağıtılıyor. Düne kadarki sayılara göre o üye İYİ Parti'ye düşüyor. Üç aydır RTÜK başkanı olacak, saray zebanisi, meclise yazı yazıp, yeni RTÜK başkanı seçin demiyor. Dese İYİ Parti'ye gidecek. O sırada birileri mezata çıkmış. bir şey bulup da partiye kazandırabilir miyim bir RTÜK üyeliği için. O hesabın, o pazarlığın adı bugün Mehmet Ali Çelebi olmuş arkadaşlar. Yarın yazıyı yazarlar, RTÜK üyeliğine Mehmet Ali Çelebi'yi. Çelebi, bir RTÜK üyeliği karşısında birlikte mücadele ettiği, görev yaptığı kumpaslarla hapis yattığı, bazıların hayatını kaybettiği silah arkadaşlarını bu süreçte satmıştır.

Başörtüsü ve sansür yasası eleştirilerine Özel: Tarihe şerh düşlülecek

BursaMuhalif Gazetesi'nin "Kemal Kılıçdaroğlu sansür yasasının Meclis'e geldiği gün başörtüsü ile ilgili yaptığı açıklamaları nedeniyle eleştirildi. Kılıçdaroğlu'nun sansür yasası görüşmelerini gölgelediği yönündeki eleştirilerle birlikte AKP ile CHP'nin uzlaşısı gündeme geldi. Bu konudaki düşüncelerini merak ediyoruz?" sorusuna Özel şöyle cevap verdi:

Kırk maddelik kanunların bir-bir buçuk günde geçtiği meclis tutanaklarında sayısız örnek var. Bu kanun beş aydır geçmiyor, CHP'nin direnci sayesinde. Geçen hafta da sadece on iki madde geçti. Büyük bir direnç gösteriyoruz ama işime gelmeyen kanun geçerken ben meclisi yöneten başkana uyuşturucu atarım, öbürüne silah çekerim, buna sopa vururum, böyle bir şey değil parlamenter demokrasi, iç tüzüğünde, anayasanın el verdiği bütün yasaları, bütün engelleme yöntemlerini kullanıyoruz. Bu hafta da kullanmaya devam edeceğiz. Sonra, sonra Anayasa Mahkemesi var. Sonra bunu millete anlatmak var. Ama elden gelen ve kullanılmayan bir imkan yok.

Ama bu ikilemin şöyle bir doğru tarafı var. Bir tarafta basını sansürleyenler öbür tarafta iktidarlarını dayandırdıkları bir mağduriyeti özgürlük alanına çevirmeyi önerenler tartışıyor. Bu siyaset tarihi açısından da kıymetli bir denklem. Ben burada bir zayıflık değil bir tarihi şerh düşme olarak görüyorum. Ve Adalet ve Kalkınma Partisi'yle CHP birlikte mi? Onlarla birlikte bir tek şeye gideriz, erken seçime gideriz. İstiyorlarsa gelsinler gidelim. Onlardan yana düşen ağacın gölgesinde durmayı suç sayarız. Onlardan yana uçan kuşa gözümüzü değdirsek gözümüzün nurunu israf sayarız. O yüzden AK Parti'yle CHP'yi iş birliği içinde mi diye belirttiğiniz bu kıymetli soruya ancak mütebessim bir cevap verebilirim. Başka bir şey söyleyemem.

Haber Merkezi

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.