“Kızılay yetkililerine sesleniyorum; deponuzda kaç çadır varsa getirin kardeşim, hepsini alacağız ve deprem bölgesine göndereceğiz. Bir yardım kuruluşunun ticarethaneye dönüşmesi ne demektir!”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis grup toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Acı günler yaşıyoruz. Ciddi sorunlarla karşı karşıyayız, evet ama hiçbir vatandaşımın umutsuzluğa kapılmasına gerek yok. Güzel bir ülkeyiz. Güzel insanlarımız var. Bazen yanlış tercihler nedeniyle ülke krizlere girebiliyor. Bugün yaşadığımız gibi derin bunalımların içine milyonlar sürüklenebiliyor. Ama kısa sürede toparlanmak hepimizin görevi. Millet olarak güçlüyüz. Birimizin burnu kanasa kimliğine, inancına, yaşam tarzına bakmadan hemen yanına koşuyoruz. Siyaset kurumun ayrıştırıcı yönü milletimizde yok. Kısa sürede toparlanmak, kucaklaşmak hepimizin görevi.”
“Felaket ortamında Kızılay nasıl olur da çadır ticareti yapar?”
“AFAD’ın ve Kızılay’ın çalışanlarına, yöneticilerine değil, teşekkür ederim. Belediye başkanlarımız depremin olduğu her noktada olağanüstü başarılara imza attılar. Bütün belediye başkanları arkadaşlarıma teşekkür etmek bir genel başkan olarak benim görevimdir.
Bir felaket ortamında Kızılay nasıl olur da çadır ticareti yapar? Kızılay yetkililerine sesleniyorum. Deponuzda satılmadık kaç çadırınız kaldıysa getirin hepsini alacağız ve deprem bölgesine göndereceğiz! Bir yardım kuruluşunun ticarethaneye dönüşmesi ne demektir!”
“Bu iktidar devletin en temel kolonlarını kesti”
“Deniyor ki iktidar depreme hazırlıksız yakalandı. Bunu söyleyenler aslında devletin ne olduğunu bilmiyorlar. Devlet dediğiniz kurum bütün risklere önceden hazırlık yapan kurumdur. Devleti tanımayan bir iktidarı ilk kez görüyorum. Devlet dediğiniz kurum bütün risklere karşı hazırlığını yapan kurumdur. Her şey söylenmiş, alınması gereken önlemlerin altı çizilmiş. Bilmeyenler kim, devleti yönetenler.
Bu iktidar, devletin en temel kolonlarını kesti. Liyakat dediğimiz kavram demokrasilerde temel bir kavramdır. Devletin direği adalettir, adaleti çürüttüler. En yetkili insanları kapının önüne koydular. Devlette sadakati esas aldılar.”
Erdoğan’ın para dağıtmasına tepki
“Devleti yönetenler nerede? Onlar için 5 bin, 10 bin kişi ölmüş hiç önemli değil. Para ile insanın iradesi satın alınır mı? İnsanlıktan çıkanlar ancak bunu yaparlar. Nasıl bir devlet yönetimi, nasıl bir çürümüşlüktür? Anlamakta zorlanıyorum.”
“Helallik istiyor. Halkına kastetmenin helalliği olmaz. Kastettiniz siz, bilerek yaptınız siz. AFAD’ın raporları olmasaydı, üniversite hocalarının raporları, bilimsel makaleleri olmasaydı ‘Bilmiyordum’ diyeceksiniz. TBMM’nin defalarca yayınladığı deprem araştırma raporları olmasaydı ‘Bilmiyordum’ diyeceksiniz. Biliyordunuz! 50 bin yurttaşımızın ölümüne neden oldunuz. Daha acı olanı, büyük bir kısmı donarak öldü! Güçlü silahlı kuvvetlerimiz var, bölgenin en önemli gücü. Düğmeye basıldığı anda en geç 6 saat içinde Türkiye coğrafyasında ulaşamayacakları hiçbir yer yoktu. Kutup çadırları soğuğa karşı, sahra hastaneleri, sahra mutfakları, her şeyi ilk 6 saat içinde tamamı yapılabilirdi. Yaptırmadılar? İnsanların ölümünü beklediler. Nasıl bir helallik anlayışı? Donarak ölen vatandaştan neyin helalliğini isteyeceksin?”
Haber Merkezi