Melike Baysal, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik şartların hayvancılığı olumsuz etkilediğini belirtti. Dişi hayvanların kesilmesinin yasak olduğunu hatırlatan Baysal, son günlerde yalnızca dişi değil gebe hayvanların kesildiğini kaydetti. Baysal, çiftçilerin hayvanları besleyecek yemi bulamadığını öne sürdü.
Rusya’nın Ukrayna işgali ve Türkiye’nin içerisinde bulunduğu ekonomik krizin en çok etkilediği alanlardan biri de tarım ve hayvancılık oldu. Bursa Veteriner Hekimler Odası Yönetim Kurulu Üyesi Veteriner Hekim Melike Baysal, hayvancılığın içerisinden geçtiği krize yönelik yazılı basın açıklaması yayınladı.
“Türkiye kendi kendine yeten bir ülkedir” cümlesinin duyulmaz olduğu bir süreci yaşadığımızı belirten Baysal, “Son yıllarda, üretici/yetiştiriciler ve bu alanda çalışan tüm profesyoneller sürecin tersine evrildiğini, üretimle ilgili sorunlar yaşandığını, bunun gıda arzında sorun yaratacağını sıklıkla ve artık yüksek sesle dile getiriyorlar; tarım ve hayvancılık bitiyor diyorlar. Sorun neredeyse ezbere biliniyor; girdi maliyetleri yani hayvan yemleri, elektrik, su, özellikle nakliye için önemli olan yakıt, ilaç ve sağlık giderleri” dedi.
‘Tarım ve hayvancılık ile uğraşan kır nüfusu eriyor’
“Destek verildiği söylendiği halde neden üretici, yetiştirici hala zor durumda?” diye soran Baysal, 2014 yılındaki Büyükşehir Yasası’nı hatırlatarak, köylerin imar planlarında yapılan değişikliğin köylüyü olumsuz yönde etkilediğini söyledi. Sorunlara, Ekim 2020’de “kırsal mahalle” ile çözüm bulunmaya çalışıldığını anlatan Baysal, sözlerine şöyle devam etti: “Son bir buçuk yıldır vergi, harç ve su ücretlerinde indirimlerle tarım ve hayvancılık tekrar özendirilmeye çalışılıyor. Bu durum aile işletmelerinin azalmasının en önemli nedenlerinden biridir. Tarım ve hayvancılık ile uğraşan kırsaldaki nüfus hızla erimektedir. Karlılığın giderek azalması, sosyal yaşamın ve yaşam refahının kırsalda yetersiz oluşu özellikle gençler için kentleri daha çekici kılmaktadır ve bu aynı zamanda göçe de neden olmaktadır.”
‘Dişi ve gebe hayvanlar kesiliyor’
Melike Baysal, üreticilerin maliyetleri karşılayamadığının altını çizerek, “Türkiye’de uzun zamandır dişi hayvanların kesimi yasaklanmıştır. Son günlerde sadece dişi hayvanlar değil ’gebe hayvanlar’ bile kesilmektedir. Çünkü yetiştirici hayvanları besleyecek yemi bile bulamamaktadır. Devlet yetiştiriciye hayvanını kestirmeyi yasaklamış, ancak işini nasıl sürdüreceğini, devam edebilmek için ne yapması gerektiğini söylememiştir. Bununla da yetinmemiş, özellikle hayvan refahı için çok gerekli olan, bunun yanında kaba yem ihtiyacının en ekonomik hali, suyun en az kullanıldığı alan olan ‘meraları’ daha fazla imara açmıştır. 1975 yılında 21 milyon hektar mera alanı varken 2021 yılında bu rakam 11 milyon civarına gerilemiştir” ifadelerini kullandı.
Mera sorunlarının Bursa’da da yaşandığını aktaran Baysal, “Mustafakemalpaşa ilçesinde bulunan ve Osmanlı’dan beri mera vasfında olan arazinin ıslah edilerek, mera vasfı dışında kullanılmak isteniyor. Bu meradan yaklaşık 2 bin 600 büyükbaş, 3 bin 200 küçük baş hayvan yararlanmaktadır” diye konuştu.
‘Sorunun kaynağı neo-liberal politikalar’
Baysal, bugün yaşanan sorunların neo-liberal politikalara dayandığını belirterek ekledi: “Şu anda ülkenin pek çok yerinde sermaye sahiplerinin büyük çiftlikleri vardır, hayvancılığı onlar yapmaktadır ve hayvancılığı geliştirmek için zaman zaman yapılan devlet teşvikleri popülist olmaktan öteye gitmemekte, bu desteklerden sadece sermayenin yararlanmasını sağlamakta, endüstriyel büyük çiftliklerin oluşmasını ve varlıklarını sürdürmesine destek olmaktadır.”
‘Veteriner hekimler pes ediyor’
Veteriner hekimlerin artık pes etme noktasına geldiğini söyleyen veteriner hekim Baysal, muayenehanelerinin kapatılıp, küçük evcil hayvan hekimi olarak çalışmaya devam edildiğini kaydetti. Bir süre sonra halk sağlığının olumsuz etkilenebileceğini sözlerine ekleyen Baysal şöyle konuştu: “Gıda değeri olan hayvanların gıda yoluyla ya da direk temas yoluyla bulaşacak bir hastalığı olup olmadığı tespit edilemeyecek. Hayvanların en doğal hakları olan sağlıklı ve refah içindeki yaşam haklarını gasp edilmiş olacak. Bugün bile, devletin koruyucu hekimlik hizmetleri yetersiz kalmakta, hem hayvan refahı hem hayvan sağlığı korunamamakta, hayvanlar sık sık hastalanmakta, buzağı ölümlerinin bile önüne geçilememektedir.”
Haber Merkezi