DİSK Yönetim Kurulu Üyesi ve Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan ekonomik krize ve yoksullaşmaya karşı kitlesel, ortak bir mücadele çağrısı yaptı.
Asgari ücretin yeniden belirlenmesi gerektiğini söyleyen DİSK Yönetim Kurulu Üyesi ve Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan, “Pandeminin, krizin ve savaşın faturasını ödemek istemiyorsak gücümüzü birleştirmek ve 1 Mayıs’ta meydanlara akmak zorundayız” dedi.
“Asgari ücret şu anda açlık sınırının yaklaşık 700 TL altında”
Asgari ücret belirlendikten sonra aradan geçen 3, 4 ay içerisinde asgari ücretin hiçbir alım gücü kalmadığı gibi kar gibi de erimiş olduğunu söyleyen Aslan, “Asgari ücret gelen zamlar karşısında hayat pahalılığı karşısında ekonomik kriz karşısında gerçekten de artık hiçbir geçerliliği söz konusu değil. Asgari ücret şu anda açlık sınırının yaklaşık 700 TL altında. Dolayısıyla asgari ücretin güncellenmesi şart” dedi.
“Bu ay belirlemiş olduğunuz asgari ücret önümüzdeki ay geçerliliğini yitirebilir”
Asgari ücretin bugün ki koşullarda net en az 7500 lira olması gerekiyor çağrısı yapan Aslan, “İki kişilik bir ailenin yani iki kişinin çalıştığını düşünürsek en azından yoksulluk sınırına yaklaşabilecek bir düzeye gelebilir. 7500 lira rakamını telaffuz ederken şunu da ifade etmek istiyorum, Türkiye’nin ekonomik koşulları asgari ücretin sürekli yenilenmesi gerektiği bir döneme girdik. Bu ay belirlemiş olduğunuz asgari ücret önümüzdeki ay geçerliliğini yitirebilir, günün koşullarına ve günün şartlarına uygun biçimde en azından 4 kişilik bir ailenin geçim endeksi baz alınarak asgari ücretin yeniden güncellenmesi gerektiğini” belirtti.
Türk-İş’in başkanı asgari ücreti biz aralık ayındaki toplantıyı bekliyoruz demesi bir talihsizlik olduğunu belirten Aslan, “Bu kabul edilecek bir durum değildir. Cumhurbaşkanı’nın açıklamaları da o yöndedir. Yani aralık ayının 14, 15’inde açıklanmış bir asgari ücretin daha ocak ayında işçilerin maaşını almadan eriyip gittiği koşullarda bunun hızla ivedilikle bütün konfederasyonlar çağrılarak emek örgütleri çağrılarak yeniden belirlenmesi ve insan onuruna yaraşır bir ücret haline getirilmesi gerekiyor” dedi.
“Bu 1 Mayıs geçmiş yıllara göre çok daha önemli”
Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik, sosyal politikalara baktığımızda bir erozyon yaşanıyor, bir deprem yaşanıyor diyen Aslan, “Ukrayna savaşını Türkiye’ye etkilerini görüyorsunuz. Pandeminin ve ekonomik krizin Türkiye işçi sınıfının etkilerini görüyoruz. Son 3 ay içerisinde Türkiye işçi sınıfı ve emekçiler çok ciddi bir yoksullaşma içerisinde çok ciddi bir yoksulluk çekiyorlar. Bu 1 Mayıs geçmiş yıllara göre çok daha önemli. Türkiye için sınıfının birliğini, beraberliğini sağlamak ortak bir tutum almak açısından sermaye karşısında bir güç gösterisine dönüştürmek, patronlara karşı ve iktidara karşı bir güç gösterisini ortaya çıkarmak açısından çok önemli. Bugünden çalışmalara başlamalıyız” dedi.
Türkiye’de yaygın ve kitlesel bir 1 Mayıs için ortak mücadele
Bugün işçi sınıfının birleşik bir 1 Mayıs’ın önündeki bütün engellerin teferruat olduğunu düşünüyoruz diyen Aslan, “Yani ne alan tartışmaları ne diyelim ki başka şeyler işçi sınıfının 1 Mayıs’ta birleşik bir güç olarak ortaya çıkmasının önünde engel olmamalı bütün konfederasyonları da biz mücadeleye çağırıyoruz. Meydanlara çağırıyoruz. Bursa gibi bir kentte işçi sınıfı tarihsel olarak hem pandeminin hem krizin hem savaşın faturasını ödemek istemiyorsa gücünü birleştirmek ve 1 Mayıs’ta meydana akmak zorundadır. Bu bütün Türkiye kentleri için böyle konfederasyon olarak da biz bütün Türkiye’de yaygın kitlesel bir 1 Mayıs’ın ortaya çıkması için elimizden gelen çabayı da sarf etmek üzere kararımızı aldık” dedi.
Uğur Ökdemir/İhsan Çelepkolu