BUSKİ’nin açıkladığı son verilere göre Bursa’nın içme suyunu karşılayan Nilüfer Barajı’nda su seviyesi yüzde 0 olarak açıklanırken, Doğancı Barajı’nda ise yalnızda yüzde 24 oranında suyumuz kaldı.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün kuraklık haritalarına göre ülkemizin birçok bölgesi son 6 ayını yer yer olağanüstü ve şiddetli kuraklıkla geçirdi. Özellikle Marmara Bölgesi’nde son 24 ayda orta ve çok şiddetli meteorolojik kuraklık yaşandı.
Meteoroloji Mühendisleri Odası Bursa İl Temsilcisi Feryal Biçkici Marmara bölgesinde son üç aydır olağanüstü meteorolojik kuraklık yaşanmasıyla birlikte içme suyu barajlarımızda su olmamasının asıl nedenini aşırı nüfusun su ihtiyaçları ve bu suların plansız bir şekilde kullanımından dolayı olduğunu söyledi.
“Krizler karşısında debelenip durmak yerine, zihinsel kuraklıktan kurtulup, riskler karşısında önlemler almalıyız”
Biçki’cinin açıklamaları şu şekilde:
Artan nüfus nedeniyle tarım alanları, ormanlar, yeşil alanlar: yeni yerleşim yeri, yol veya sanayi bölgesi olarak açılmasına neden olmaktadır. Bu da hidrolojik dengeyi tamamen bozmaktadır. Su havzaları daraltılmakta hatta yok edilmektedir. Her göçen nüfusun konut, yol, sosyal alanları planlanmakta, her nedense en temel ihtiyaç olan su ihtiyaçları planlanmamaktadır.
Bursa’da yeni yeni sanayi bölgeleri planlanmakta, planlanan bu bölgelerin yine en temel ihtiyacı olan proses suyu ihtiyaçları planlamaya dahil edilmemekte, sonra su arayışı içine girilmektedir. Her planlanan sanayi bölgesi nüfus artışına da neden olmaktadır.
Tarımsal alanlarda su hoyratça kullanılmakta, aşırı su gerektiren bitki türleri yetiştirilmektedir. Kurak dönemlerde kısıntılı sulama yoluna gidilmemektedir.
Bursa su potansiyeli yönüyle her ne kadar zengin bir şehir olarak görülse de, gerçekte su zengini bir şehir değildir. Var olan su kaynaklarının bir kısmı, kirlilik nedeniyle kullanılamamaktadır. Ormanlık alanlardan doğan temiz kullanıla ilir su kaynakları büyük çoğunluğun üzerinde, içme suyu temini, tarımsal su ihtiyaçları temini amaçlı projelendirilmiş olup, yine plansız bir şekilde yok edilmektedir. Bir kısmı ise ticari su olarak kullanılmaktadır. Bursa’nın su potansiyeli her geçen gün çeşitli nedenlerden dolayı azalmaktadır. Su ihtiyaç ise bir o denli artmakta, su fakiri bir şehir olma yönünde hızla ilerlenmektedir.
“Sanayi bölgelerini suyu bol olan bölgelere kaydırmalı, ideal nüfus planlamalı, su havzaları hidrolojik çevrimde de çok büyük etkisi olan tarım ve orman alanları korunmalı, su ve kuraklık tek elden detaylı bir şekilde izlenmeli, su yılı başında ve ortasında depolama tesislerinin işletme çalışmaları yapılmalı ve buna göre su kullanımları planlamalı, su tasarrufu yapılmalıdır.
“Su kıtlığı çekme potansiyeli olan bir ülke konumundayız”
ZMO Bursa Şube Başkanı Fevzi Çakmak ise su zengini bir ülke değil su kıtlığı çekme potansiyeli olan bir ülke konumunda olduğumuzu söyleyerek uyarılarda bulundu.
Suyun her damlasını tasarruflu bir şekilde kullanılması gerektiğini ifade eden Başkan Fevzi Çakmak,sera gazı etkisiyle birlikte gelen küresel ısınma ve hemen arkasından gelen iklim olaylarının değişmesi sonucu aşırı kuraklık ve şu an yaşadığımız meteorolojik kuraklığın oluşmasıyla beraber daha fazla su kıtlığı yaşandığını ifade etti. Mevcut olan suların potansiyeline uygun kullanılmadığını ifade eden Başkan Çakmak, içme suyu kullanımında suyun %33’ünün heba edildiğini, tarımsal sulamada ise %50’sinin heba edildiğini belirtti.
“Asıl tararrufu tarımsal sulamada yapmamız gerekiyor”
Çeşmeden akan suyu tasarruf edeceğiz ancak asıl tasarrufu tarımsal sulamada yapmamız gerekiyor diyen ZMO Bursa Şube Başkanı Fevzi Çakmak, tarımsal sulamaya yeterli yatırım yapılır modern teknikler ile sulama yapılırsa yüzde 50’lere kadar tasarruf etme şansımız olduğunu söyledi. Su tasarrufunda bilimin rehber edilmesi gerektiğini ifade eden Başkan Çakmak, suyu kullanacak insanların da bilinçlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Su konusunda bilime kulak verilmiyor!
Gıda mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Serkan Durmuş da, ülkemizde birçok konuda olduğu gibi su konusunda da bilime kulak verilmediğini ifade ederek bunun sonucunda birçok yıpratıcı sorunla karşı karşıya kalındığını ifade etti.
“Bursa olarak su zengini olan bir ülke konumundayken su krizini yaşar hale geldik”
Bursa olarak su zengini olan bir ülke konumundayken su krizini yaşar hale geldiğimizi ifade eden Serkan Durmuş bu noktaya gelinmesinin en büyük sebeplerden bir tanesinin çarpık sanayileşme, fosil tüketimi, iklim değişimi ve bunun sonucunda su kaynaklarının her geçen gün yok olduğu yönünde değerlendirmelerde bulundu.
Suyun insan sağlığı konusunda en değerli kaynak olduğunu ifade eden Başkan Serkan Durmuş, sanayi ve tarımdaki su kullanımını olabildiğince verimli hale getirilmesi gerektiğini belirtti. Su konusunda bütün bir kamuoyu ile beraber ve bilinçli hareket edilmesi gerektiğini ifade eden Durmuş, Bursa’da sistematik çözümler üretilmediği müddetçe su krizinin derinleşeceğini söyledi
“Dünya üzerinde çıkacak savaşlar su savaşları olacak”
Bursa Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Engin Er ise dünya üzerinde çıkacak savaşların su savaşları olacağı şeklinde görüşlerin olduğunu belirterek ülkemizin su fakiri bir ülke olduğunu ve gerekli önlemlerin alınması yönünde çağrıda bulundu.
Yeraltı sularının kirlenmesinin engellenmesi gerektiğini söyleyen Başkan Er, su konusunda önce nasıl kullanılacağına dair akıllıca bir plan yapıp daha sonra kullanılması gerektiğini ifade etti.
Haber merkezi
